Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ocak '08

 
Kategori
Felsefe
 

Kibrit çöpü

Kibrit çöpü
 

her kıbrıt yanarmı....


Yağmurun delicesine yağdığı bir gün. Sokakta kimsecikler yok. Yağmur hızını kaybetmiş. Soluksuz bir biçimde güneş şekillendiriyor insanları. Etrafta yağmurun izleri, sanki her şeyi sere serpe anlatıyor. Şehir yalnızlığı kabul etmişçesine olan bitene hiç ses çıkartmıyor. Bakışlar solgun, yağmur sonrası oluşan güneş güzelliğini izliyor. Ara sıra dalıyor gözler, biraz da arayış içindeler gökkuşağı için. Ama yine de etrafta kimsecikler yok. Her biri pencere kenarlarında nefes tokuşturuyorlar yaşamlarla. Göze çarpan bir ayak izi. Kimin gelip geçtiği belli değil, sanki olması gerektiği için orda ya da geçip gidilmiş. Yağmurdan hızlı adımlarla kaçılmış.

Gönüldeki yara gibi derince savrulmuş bir adımın izleri. İçi yağmurun gözyaşları ile dolu. Tam üstünde bir insanoğlunun nefesini resimlemesine neden olan bir kibrit çöpü. Kim bilir hangi canlı hayata bir dumanlı nefes daha çekmek için yakmış kibriti ve her şeyi sonlarcasına savurmuş adımın üstündeki su birikintisine.

Kibrit çöpünün üstünde sebepsizce orda bulunan bir sinek. Özgürce araçların meydana getirdiği dalgalarla boğuşuyor. İlk önceleri garipsiyor kibrit çöpünü. Yavaş yavaş şekilleniyor manası… Ne işe yaradığı. Düşünüyor ve karar veriyor. İnsanların gemi dedikleri böyle bir şey olsa gerek. O zaman bu geminin de kaptanı ben olmalıyım, savrulmalıyım dört bir yana. Bu gemi benim. Bu gemi benim özgürlüğüm olmalı.

Nice yağmurlar yağar sonbaharda. Nice esintiler yaşanır onun semeresinde. Oysa yaşanmalı bazı şeyler en azından kabul edilmeli. Bir kibrit çöpü de olsa. Bizimmiş gibi benimsenmeli.

İnsan bir şeylere sahiptir. Konumlu veya konumsuz, Pahalı veya ucuz, bizimdir sonuçta. Her geminin bir kaptanı vardır; gösterişli, gösterişsiz.

Şimdi hangi gemide kaptanız? Hangi geminin komutasında nerden nereye gidip, özgürlük denilen denizde hangi dalgalarla boğuşuyoruz? En azından denenmeli ve kimlik ne olursa olsun gemiden en son ayrılmalı. Gemiler bizim yaşamlarımız gibi.

Şimdi hangi gemide kaptanız?

 
Toplam blog
: 29
: 526
Kayıt tarihi
: 31.12.07
 
 

Şafak Soysal Ünıverste öğrencısıyım, yazı yazmayı ve okumayı cok sevıyorum sanırım bu kadarı yeter..