Kılçıklı yazı

BİZİM ALEVİLERİMİZLE OYNAMAYIN

Başbakan R.Tayyip ERDOĞAN Cumhuriyet tarihimizde bir ilk gerçekleştirdi. Kimse bu iftar yemeğini hafife alıp sıradan bir iftar yemeği sakın demesin ;

Bu iftar yemeği tam 1328 yıllık bir savaşın son bulmasına çaba harcama yemeği idi.Tabi anla- yana, Anadolu’da Alevilik, Türkmen boylarının bir inanç biçimi idi, Osmanlı devleti Türkmenler'le kavgasını, Alevilikle kavga gibi göstermiş; öyle görülmüştür.

Böyle olunca da Alevilik gayri meşru ve kötü sayılmıştır. Bu gelenek yani kötüleme Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemine geçmiştir.

İslamiyet 950 yıllarında ilk olarak KARAHANLILAR tarafından benimsenmiş olup Merkezi yerlerde Sünniliği yaşayan, kırsal kesimlerde ise tasavvufi yönü ile "Halk is- lamı" (Alevilik) benimsenerek yaşanmıştır.

Son peygamber Hz MUHAMMED (SAV)in damadı Hz. Ali’ nin 661 yılında bir suikast ile şehit edilmesinden sonra Muaviye'nin zorla İslam Devleti'ni ele geçirip yönetmesi ve 680 yılı sonlarında ölümü ile yerine oğlu Yezit’in halifeliğe geçmesini kabul etmeyen HzAlinin oğlu imam Hüseyin Yezit tarafından bugünkü işgal edilen Irak’ın Kerbela kentinde 10 ekim 680 yılında şehit edilmiştir.

Irak’ta şu an bir birilerinin camilerini bombalayan Sünni-Şii çatışması tam 1328 yıl süregelen kavga.

Kerbela’da İmam Hüseyin ve ailesini şehit eden Emeviler, Asya'ya güçlü bir ordu ile saldırıp Türkler'e savaş açmalarından dolayı sevilmedikleri gibi, Aleviler tarafından nefretle anılır. Sünniler tarafından da o saldırı bugüne kadar unutulmamıştır.

Hiçbir Sünni çocuklarına o tarihten bu güne kadar Yezit, Muaviye, Şimr, Süfyan gibi isimleri bu nedenle koymamıştır.

Biz Türk Sünniler ile Alevilerin kaderi aynı olduğundan Arap Emperyalizmi'ne hep beraber direndiğimiz gibi, İslam içinde kendimize bir önder aradığımızda karşımıza Hz.Ali Ya da Oğlu İmam Hüseyin çıkar, bundan dolayı Türk Milleti , Alevi ve Sünni’si ile daima kardeşçe yaşamayı başarmıştır.

Arada bir Alevileri bir çatışma ortamına çekmeye çalışarak ülkemizde çatışma yaratılmak istense de Aleviler daima aklın yolu ile hareket ederek bu tuzağa düşmediler.

İslamı her yönü ile en iyi şekilde yaşayan biz Türk Alevi ve Sünnileri zaman zaman Alevi önderleri ve ekran bülbülü denen bazı ilahiyat profesörleri ile şu ya da bu şekil doğru diye zedelenmek istendiyse de başarıya asla muaffak olamadılar.

Başbakanın iftarına kılıf arayan şer odakları bu asil davranışı bile siyasi emel için yapılan davranış görüp ayırımcılık yapmak istediler.

Türk Milleti Alevi ve Sünni inancının aynı inanç olduğunun şuurunda olduğu süre içinde bu şer odakları asla salyalarını akıtamayacaklardır.

İşte Kerbela'da Peygamberimizin torunu İmam Hüseyin’in şehadeti için yas orucunu tutan adı Muharrem orucu olan Arap Şiiler'de ongün Anadolu da yaşayan biz Türk Alevileri için 12 gün tutulan ve bir adı da AŞUR orucu olan oruçları kutlu olsun.

İslam uğruna vücudunda 33 mızrak 34 kılıç yarası ile şehit olan cennet mekânlı İmam Hüseyin aşkına artık ayırımcılık yerine bir olalım iri olalım diri olalım. Biz Türk Milleti olarak Araplar'a örnek olalım dileğimle, hoşça kalın.

İbrahim Erdem KARABULUT