Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '10

 
Kategori
Siyaset
 

Kılıçdaroğlu, “genel af” mı istiyor?

Kılıçdaroğlu, “genel af” mı istiyor?
 

Bir cümle söyledim, gündem değişti!...




Koşullu cümlelerde, yargının gerçekleşmesi, bir başka yargının gerçekleşmesine bağlıdır. Bu bakımdan koşullu cümlenin “koşul”unu yok sayarak cümleyi ele almak, üzerinde konuşmak, “laf üretmek”ten öte bir anlam taşımaz.

Basit de sayılsa, örneklemede yarar var:

“Hava iyi olursa, pazar günü Mersin İdmanyurdu-Konyaspor maçına gideceğim.”

Maça gitmemim koşulu ne?

Havanın iyi olması...


Hava iyi olmazsa, maça gitmeyeceğim.

Demek ki, ikinci/ temel yargının gerçekleşmesi, birinci yargıya bağlı.

İyi niyetli/ normal bir kişiye bunu anlatmaya gerek yok; cümle, her şeyi anlatıyor.

Bir ortaya çıkıp, hava yağışlı olmasına karşın, “Hani maça gideceksin, niye gitmedin?” diyemez.

*****

Kemal Kılıçdaroğlu
, Batman’da bir cümle kullandı; başta siyasiler, “mal bulmuş mağribi gibi” bu cümlenin üstüne atladı.

Oysa Kılıçdaroğlu’nun cümlesi koşullu bir cümleydi:

“Toplumsal barışın parçası olacaksa biz genel affa ‘Evet!’ deriz.”

Cümlenin koşulunu bir yana atanlar, “... biz genel affa ‘Evet’ deriz”in üzerine atlıyorlar.

Kılıçdaroğlu’
nun bu cümlesi üzerinde “kıyamet koparma”nın anlamı yok!

Yok, ama bizde oluyor!

Kılıçdaroğlu, sözlerinin “koşul” kısmını atarak ele alanlara, genel affın koşulu için açıklama yapıyor:

''Terörün bittiği, silahların koşulsuz teslim edildiği, artık terörün olmayacağı, sevginin, barışın, kardeşliğin egemen olduğu bir süreçte kavgayı sürdürmenin hiçbir anlamının olmadığı bir süreçte, bir toplumsal uzlaşmanın gereği olarak ortaya çıktığı zaman af söz konusu olur. Biz bunu söyledik. Yoksa bugünkü koşullarda bir genel affın olabileceği gibi bir düşünce söz konusu değil. Bugün terör var. Terör bitti mi ki biz bir affı gündeme getirmiş olalım.”

Kılıçdaroğlu
’nun, bana göre, açıklama yapmasına gerek yok! Çünkü kullandığı cümle koşullu cümle; temel yargının gerçekleşmesi de koşula bağlı.

Siyasette, koşullu cümlelerin gerçekleşmesi zor!


Kılıçdaroğlu, “Dokunulmazlıkların kaldırılması değiştirilecek maddeler arasında olursa, Anayasa değişikliğine ‘Evet!’ deriz.” derse, siz nasıl olur da, “Anayasa değişikliğine evet diyecek.” diyebilirsiniz.

Bu cümle ile Kılıçdaroğlu’nun “genel af”la ilgili cümlesi arasında hiçbir fark yok.

Demek oluyor ki, konuşanlar doğru konuşuyor; rakipler, “olan”ı “olmayan”a dönüştürerek, konuşulanlardan “siyasi yarar” bekliyorlar.

İşte, bizdeki politika böylesine kısır; laf üretmeye yatkın!

*****

O zaman Baykal niye karşı çıktı?

"Türkiye'de terörle mücadeleye artık bir son verildiğini, bu mücadeleyi açanlar ilan ettiği, ellerindeki silahların tümünü teslim ettiği, artık teröre tekrar başvurulmayacağı konusunda herkesin haklı bir güven duyabildiği bir noktada bir toplumsal barış projesi olarak af konusunun düşünülebileceğini söyledik, ben söyledim.(...) Ama Türkiye'de terör net bir şekilde gündemden düşecek ise, ortadan kalkacak ise, o günleri yaşar isek ve bunun kalıcı olduğu ortaya çıkar ise, silahlar tümüyle teslim edilir ve terör dönemi reddedilir ise elbette bizim insanları kin, intikam ve nefret duygusu içinde düşman gibi kabul etmemiz çok yanlıştır.”

Baykal’ın cümleleri de koşullu.

Dedik ya, siyasette koşullu cümlelerin gerçekleşmesi zor!

Koşullu cümlelere taraf olanların, koşulun gerçekleşmesi kendilerinin ellerindeki olduğu için, karşı tarafa ödün vermezler!

Konuşmalar da laftan öteye geçmez!

Bu bakımdan Kılıçdaroğlu’na yüklenmek, günlük siyasetin kısır çekişmesinden başka bir şey değildir.

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..