Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mart '10

 
Kategori
Siyaset
 

Çarşaf İslâmi sembol değildir.

Çarşaf İslâmi sembol değildir.
 

Yorum yok.


10.03.2010

Çarşaf İslami sembol değildir.

Yaklaşık 20 gündür bir şeyler yazmak, sizlerle paylaşmak istediysem de olmadı bir türlü. Ailemden bir çınar daha devrildi. Çok sevdiğim, bana baba gibi olan halamın oğlu Serap ağabeyimi kaybetmiş olmamın acısı ile elim kolum bağlandı sanki. Kafamı toparlayamadım bir türlü.

Yazamadığım günler içerisinde yine gündemler öylesine değişti ve esas meselelerin üzerleri kapatılmak istendi ki. Şimdi hangi birisini yazayım diye düşünüyorum. Neyse, aklıma geldikçe yazacağım.

Mesela “Hilafetin Kaldırılmasının Yıldönümü” dolayısıyla Mersin’de CHP’li kadın üyelerin yaptığı gösteri bence yanlış anlaşıldı ve yanlıştı. Neden yanlıştı diye düşünecek olursak, en ufacık bir hata için hazırda bekleyen iktidara iyi bir malzeme oldu. Bu bakımdan yanlıştı.

Çarşafı ben de tasvip etmem, kadın daha modern görünümlü çağdaş olmalıdır. Ama bu düşüncemden ötürü çarşaf giyiyor diyerek kimseyi de hakir görmem ve göremem. Zaten buna hakkım da yoktur. Ancak bunu art niyetlerle siyasi sembole dönüştürmek isteyen bir takım yobazlarla da insan hakları için mücadelemi sürdürürüm. CHP de kimsenin kıyafeti kimseyi ilgilendirmez.(Devlet kurumlarının dışında.) Ayrıca çarşaf İslami bir sembol değildir.

Burada önemli olan kadını ikinci sınıf vatandaş yapmak isteyenlere, şeriatı getirmek isteyen kara zihniyete karşı gelmektir. Şeyhlerden, ağalardan kadına yönelik şiddetin acımasız biçimi olarak uygulanan törelerden kadını kurtarmaktır.

Sanıyorum ki Mersindeki CHP li kadınlar bunu anlatmak, Türkiye’nin üzerindeki kara bulutları kaldırmak istediler. Kendi söylemlerine göre amaçları bu imiş. Çarşafa karşı olsalardı gösteri yaptıkları alana çarşaf giyerek gelirler orada çarşafları atıp parçalayabilirlerdi.

Biz partimizde çarşaflı istemiyoruz diyebilirlerdi. Tepkilerini daha başka şekillerde gösterebilirlerdi değil mi? Sonra neden bir seneden fazla beklesinler ki?

Aslında, Sn. Baykal medya önünde birkaç çarşaflı bayana rozet takınca, çarşaf medyatik oldu . Hemen bir kulp takılıverdi, CHP nin çarşaf açılımı dendi. Hâlbuki öteden beri Partinin örtülü, çarşaflı üyeleri oldukça kabarık sayıdadır. Hem de dededen, babadan kalma CHP li olarak. İçlerinde her kökenden olanlar var.

Bu bir şeyi değiştirmedi ve değiştirmeyecektir de. Yani hepsi bizim insanlarımız, yürekleriyle, pırıl pırıl beyinleriyle bizim insanlarımız onlar.

Onlar biziz, biz onlarız. Fark etmez çünkü hepimiz önce insanız.

CHP çarşafa dolanmış!

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın eline fırsat geçmeye görsün. Gökte ararken yerde bulduğu bir küçük eylemi, televizyonlar karşısına geçip konu etmesi tamamen ajitasyondan başka bir şey değildir.

Eee, şimdi biz onları fişliyoruz. 40 sene onlar bu halka yaptı, inşallah sıra bizde. Yapmaya çalıştığımız bu” diyen AKP Milletvekili Avni Doğan’ı,

“AK Parti iktidarına karşı çıkanların kanını tahlile yollamak gerekir” diyen Çorum Milletvekili Ahmet Aydoğmuş’u, Sn. Arınç toplumda infial yaratacak bu sözlerinden ötürü neden kınamadı acaba?

Neymiş efendim Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin ikilisinin açılımı bitmiş. CHP çarşafa dolanmış-mış. (Bana kalırsa Sn. Arınç’a öyle geliyor. Sanırım rüyalarında bile CHP ile kavga ediyor, suçluyordur. Kıiıçdaroğlu ve Gürsel Tekin kâbusu olmuş galiba.)

O zaman adama derler ki, önce iğneyi kendine, çuvaldızı sonra başkasına batır.

Milyonlarca CHP li üye içerisinde birkaç kişi yanlış yapmış diyelim. Bu tüm partiyi mi bağlarmış?

Kendilerine gelince partiyi bağlamıyor ama CHP den birkaç bayanın kara bez yırtması üzerine AKP liler eleştiri dozajını artırarak alaycı, itham edici söylemlerle milletin beynini yıkamaya kalkıyorlar

İşte bu büyük bir haksızlıktır.

Oysaki CHP Mersindeki üyelerin hareketlerinin yanlış anlaşılacağını bildiği için hemen başta genel başkanı olmak üzere bayanları kınadı. Hatta disiplin kuruluna sevk edildiler, hanımlar da gereğini yaparak görevlerinden istifa ettiler. Siyaset hatayı affetmez.

İşte CHP ile AKP arasındaki farklardan birisi, bence budur. C HP de suç veya hata varsa üstü örtülmez, bilakis üzerine gidilir.

Buradan CHP li arkadaşlara da bir tek sözüm olacak. CHP nin hızla yükselişe geçtiği şu günlerde ağızlarından çıkacak her söze ve yapacakları eylemlere mutlaka ama mutlaka çok dikkat etmelidirler. Sn. Baykal’ın ders niteliğindeki konuşmalarını iyice dinleyip politikalarını ona göre takip etmeliler ve iktidara koz vermemeye azami dikkat göstermelidirler.

Bu günlük bu kadar, sevgiyle kalınız değerli okurlarım.

 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..