Kılıçdaroğlu çok yetersiz..

Dürüstlüğünü ve doğru politikacılığını merhum Adnan Kahveci'ye benzetiyorum Kılıçdaroğlu'nu.. İkisi de maliyeci olduklarından kaynaklı mıdır bilemiyorum ama bildiğim şey Kılıçdaroğlu'nun vicdanlı içi dışı bir olan düşüncelerini saklamadan söyleyen yüreğinde kötü duygular barındırmayan başkaların acılarını hissedebilen ve acılarına ortak olmasını bilen bir yapıya sahip olduğudur.

Peki bu yapı ve bu donanıma sahip olmak bir partinin genel başkan ve ana muhalefet lideri olmasına yeterli midir?

Kesinlikle yeterlidir. Zira böylesine donanımlı bir lider insan odaklı politikalar üretir, toplumun geleceği bağlamında umut verici pozitif duygular geliştirir.

Lakin yeni dünya düzeni politikasında Kılıçdaroğlu gibi politikacılara ihtiyaç duyulmaz, tam tersi vicdan yoksunu adalet ruhuna sahip olmayan hamaset üretebilen çoğu değerleri meta ekseni üzerine kurgulayabilen liderlere ihtiyaç duyulmakta ve dünya ekonomisini elinde barındıran emperyal ülkeler tarafından bu gibi liderlerle işbirliklerini daha kolay gerçekleştirmektedirler.

O halde Kılıçdaroğlu gibi dürüst poitikacılar sistem tarafından kabül görmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Hepimiz hatırlıyoruzz ki Baykal'a yapılmış olan kaset komplosu sonrası Kılıçdaroğlu Chp'nin başına getirilmiştir. Ve şunun da altını çizelim, Washington'un onayı ile getirilmiştir.

Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği konusunda güzel ve doğru şeyler söylemeye çalışıyor ama inanınız bugün Chp'nin başında Baykal olmuş olsaydı Akp+Mhp ittifakı kurulamayabilir ve de anayasa değişikliği gündeme dahi getirilemeyebilirdi (tabi Baykal anayasa değişikliğine sıcak bakmaması durumu varsayarak olabilir). Washington Baykal'ın devamından yana tercihini kullanmadığı için Kılıçdaroğlu gibi ılımlı muhalefet görevini sürdürebilecek lideri öne çıkarmıştır. İki iki daha dört!

Kılıçdaroğlu, ülkenin bu atmosverinde kıyametleri kopararak meydanlara çıkması gerekirken sadece Akp+Mhp ortak dayanışmasını eleştirmekle ve olası anayasa değişikliğinde adalet yasama ve yürütmenin tek adam modelinde bütünleşeceğine vurgu yapıyor, ılımlı muhalefet görevini sürdürmekten başka da bir şeyin yapmadığını görüyoruz.

Şöyle etraflıca baktığımızda ne görüyoruz?

Otuz yıl önceki düşünceleri görüyoruz..

Akp ve Mhp'nin birlikteliğini görüyoruz. Ülkücü okul arkadaşlarımı tenzih ediyorum ama bu iki partinin dayanışması ülkeyi ileriye değil, tıpkı mehter marşında olduğu gibi iki ileri bir geri götürecektir.

Bu fotografı seçmen seçimlerde çok iyi değerlendireceğini düşünüyorum tıpkı 7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi..