Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '11

 
Kategori
Deneme
 

Kim için? Kendin için....

Kim için? Kendin için....
 

Zaman yaşarken öğrenmeyi, deneyimlerle yoğrularak büyümeyi sağlıyor. Mutlu olmak beklentilerle orantılı. Beklentiler ise sadece kendine yönelik olmalı. Karşındakinden beklentilerin ne kadar fazlaysa o kadar hayal kırıklığı yaşarsın. İdeallerin, hayallerin önce kendi adına olmalı. Birinin seni mutlu etmesini bekliyorsan eğer, hata edersin. Ya bunlar an gibi geçici mutluluklar olur ya da mutluluk olduğunu zannedersin.

İnsan önce kendiyle barışmalı. Kendini affetmeli, kendiyle dost olmalı. Geleceği kendi attığı adımlarla yönlendirdiğini bilmeli, ona göre yol çizmeli, ona göre yaşamalı. Herkes hayatında belli bir süre eşlik edecek sana, bana ve bir diğerine. Sana kalacak elbet sen olacaksın yine. O yüzden Mümin Sekman’ın kitaplarında yazdığı gibi “her şey sende başlar!” “çaresizsen, çare sensin”.

Bazı süreçler olur ya hayatımızda hani, duraklama dönemi deriz, sıkılır bunalır öylece iyileşmeyi bekleriz. Ama bilmeyiz ki, kendini bu vazgeçmişliklerden kurtaracak kahraman yine biziz. Güçlü olmaktan bahsederiz sık sık. Maddi güçlüklerden ziyade, asıl güç hayata karşı duruşun, kişisel olarak ortaya koyduğun tavır ve yaşantına yansıyan düşüncelerindir. Satın alma gücü ile hayata karşı duruşundaki güç öylesine farklıdır birbirinden.

Özeniriz hep, doğamızda vardır görüp özenmek. Ona, buna, şuna özenirken kendi hayatımızın hırsızlığını yaparız aslında. Feyz almak başka, farklı hayatı seninmiş gb. yaşamak başka. Sen kendin olmayı bilmelisin önce. Yanlışınla, hatanla, günahınla, sevabınla. Yaşamak istediğin hayat bu değil mi? O zaman değiştir. Ama kendi doğrularınla.

Severiz, kendimizi kaybederiz. Sonrada karşımızdakini yitiririz. Her şeyin fazlası zarar oysa. Hayatta hiçbir şey senin değil, sadece şimdilik yanında! An ı yaşarken, yarına plan yapma. Geleceği garanti altına almak diye bir şey olduğu kadar yok aslında. Fikrinin bilginin yettiği yerde evet, ama her zaman hayatında yapacağı bir şaka, bir müdahale var mutlaka.

İşin aslı mutlu olduğun gibi yaşa. Yaşın geldi evlenmiyor musun? İstemiyorsan kendini kalıplaşmış düzenin esiri olmaya zorlama. Sırf birileri soruyor ya da bekliyor diye kendi hayatından çalıp istemediğin bir şey içine girme. O birileri hep soracak.

Tanıştın; nişan ne zaman? Nişan oldu; düğün ne zaman? Evlendin; çocuk ne zaman? Çocuk oldu; ikinci ne zaman? Böyle uzar gider bu düzen. Kendini ait hissetmediğin hiçbir şeyi “düzenli hayat” adına yapmaya kalkışma. Kapılar kapandığında o hayatın düzenine hakim olan sen olacaksın. Buna odaklan ve ona göre yaşa.

Senden yalnız sen sorumlusun. Başkalarına verecek cevabın yok. Vicdanın rahat olduğu sürece senden mutlusu yok. Sana bir yaşam sunuldu ve hakimi sensin. Nerede frene basılacak, nerede tam gaz ilerlenecek, kendi yolunda giderken ne istediğini bil ve duracağın yeri belirleyen yine sen ol. Hiç yaşamamış olmaktansa her şeye rağmen dolu dolu yaşamış olmak daha iyidir mutlaka.

 

 

 
Toplam blog
: 670
: 1923
Kayıt tarihi
: 19.12.10
 
 

İstanbul doğumlu. Kuantum Yaşam Koçu. EFT, NLP, ETKİLİ İLETİŞİM, BEDEN DİLİ gibi bir çok konuda e..