Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Şubat '14

 
Kategori
Seçim
 

Kime oy verelim?

Kime oy verelim?
 

Kime oy verelim/kim kazansın? değil; kime oy vermeyelim/kim kazanmasın? sorularını cevaplamalı


Türkiye Cumhuriyeti, mart sonunda tarihinin en önemli seçimlerinden birini gerçekleştirecek. Çıkacak sonuçlar ülkenin rotasını belirleyecek: Karanlık bir totaliter rejime mi yöneleceğiz, yoksa yüzümüze yeniden demokrasiye mi çevireceğiz?

 Bu yüzden “Kime oy verelim?”sorusundan ziyade “Kime oy vermeyelim?”… “Kim kazansın?”dan ziyade “Kim kazanmasın?” sorularının cevabını aramalıyız.

İktidar partisi önceki genel seçimlerde aldığı oy oranına yakın ya da daha fazla oy toplarsa, üzülerek söyleyeyim, Türkiye’yi karanlık günler bekliyor.

İktidar; atılan tüm anti-demokratik adımlar ve uygulamalar, konulan yasaklar, uygulanan baskı, ayyuka çıkan yolsuzluklar, yargıya açıkça müdahaleler nasılsa toplumda tepki görmüyor… Ne yapılırsa yapılsın halk nezdinde itibarım sürüyor diye düşünerek daha da pervasızlaşacak, ülke tam bir polis devletine dönüşecek, yolsuzluklar toplumu sarmalayıp çürütecektir…

İşte tam da bu sebeplerden dolayı iktidar partisinin güçlü ya da alternatif olduğu her yerde karşısındaki en kuvvetli aday her kimse onu desteklemek mecburidir. Velev ki o kişi beceriksiz, hatta odunun teki olsun.

Mesele artık hizmet meselesi olmaktan çıkmış; nefes alma meselesi haline gelmiştir. Varsın hizmetler aksasın. Bir gün yoluna konur. Fakat özgürlükler bir kez yok edilirse, yeniden kazanmak için memleketin hayli zaman ve kaynak heba etmesi gerekecektir.

Zaten özgürlük olmadan elde edilen hizmetin sırça köşke hapsedilmekten zerre kadar farkı yok. İstediğim gibi düşünemedikten, istediğimi giyemedikten, yiyemedikten, içemedikten sonra, her türlü ihtiyacım karşılansa ne olur?

Bir söz de sosyalist sola sempati duyan gençlere… Bugün sol açısından manzara fecaattir. Sosyalist solun bir kısmı herhangi bir politika üretememekte, belki de bundan dolayı alenen Kürt kuyrukçuluğu yapmaktadır.

Artık sosyalist solun 40 yıldır değişmeyen bazı liderlerinin ürettiği politikalara yüz çevirme zamanıdır. Kendinize şu soruyu sorun: Bir şirket düşünün… Yarım asırdır her sene bilançosu zararda. Bunun sebebi ne olabilir? Şirketin ürettiği üründe mi sorun var, yoksa yönetiminde mi, ya da her ikisinde mi?

Ben büyük sorunun yönetimden kaynaklandığı kanaatindeyim. O zaman kafamızı, bilincimizi, aklımızı kullanarak karar verelim; bize sunulan şablonlara ve dayatılan politikalara göre değil.

Mart 2014 yerel seçimlerinin ülkemiz demokrasisinin düştüğü yerden ayağa kalkması için vesile olmasını dilerim.

 
Toplam blog
: 173
: 2173
Kayıt tarihi
: 03.10.07
 
 

1958 Trabzon doğumlu. Darüşşafaka Lisesi ve M.Ü. Siyasal Bilimler Fakültesi mezunu. Yazdığı kitapla..