Kimin gücü, kime yeterse

Erk iktidarını korumak adına polisin yetkisini arttıran savcı hâkim görevi yükleyen “İç güvenlik paketi” ‘ni meclis genel kurulundan geçirmek için var gücünü harcarken TBMM olmak üzere ülkenin her yerinde şiddet olayları bir birini kovalıyor.

Meclis’te ‘İç Güvenlik Paketi’ olarak adlandırılan düzenlemenin görüşmeleri sırasında arbede yaşanıyor.  AK Parti ile CHP ve HDP milletvekilleri arasında sözlü tartışmanın ardından çıkan kavgada iki milletvekili revirlik, iki milletvekili de hastanelik olacak derecede yaralanıyor.

Bunun üzerinde tartışmalar devam ederken üç gün sonra yine (TBHKM) Türkiye Büyük Hakaretler ve Kavgalar meclisinde yapılan genel kurul toplantısında bu sefer iktidar partisi milletvekili, muhalefet milletvekilini merdiven boşluğuna iterek iki metre yuvarlanmasına ve başından yaralanmasına neden oluyor.

Milletin kendilerini temsil etmek, ülkeyi yönetmek için seçtiği ülkeyi emanet ettikleri milletvekilleri(!) çocukça hareketler sokak jargonu ile konuşmalar, itişmeler kakışmalar tekme tokatla TBMM kavga meydanı haline sokuyor.  

Biryanda siyaseten tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı, bir tarafta atanmış başbakan diğer tarafta daha kendi yaralarına merhem olamayan muhalefet liderleri. Meydanlarda, kürsülerde, mecliste laf cambazlığı yaparak ağız dalaşı içerisinde. Milleti siyaseten bölme, birbirine düşürme moduna girmişler.  Millet kimin umurunda. Ölene “Allah’tan rahmet ailesine taziye” dileyince her şey bitiyor sanıyorlar(!)

Topluma örnek olacak ve önderlik yapacak erk ve milletvekilleri(!) bu halde iken şiddet, kavga ve cinayetler kol geziyor.

-  21 yaşında genç bir kadın öldürülerek elleri kesiliyor ve yakılıyor.

-  Adana’da 72 yaşında yalnız yaşayan bir kadın evi soyuluyor kendisi öldürüldükten sonra yakılıyor.

-  Sırf dükkânın camına kartopu attı diye genç bir gazeteci bıçaklanarak öldürülüyor.

-  Ülke genelinde Mersin Tarsus’ta vahşice bir cinayete kurban giden 20 yaşındaki üniversite talebesi Özgecan Aslan’a ağlarken. Ülkenin çeşitli yerlerinde kadın cinayetleri haberleri görsel ve yazılı medyanın manşetlerinde yerini alıyor.

-  Karısını öldürdükten sonra parçalara ayırarak çöp konteynırına atıyor.

-  Silah bırakması beklenen PKK’nın taraftar ve gençlik yapılanmasının metropollerde olay çıkartmak için çeşitli provokasyona ve sataşmalara yönelmesi neticesinde İzmir Ege üniversitesinde 19 yaşında bir genç bıçaklanarak öldürülüyor.

Bu saydıkların son bir ayda meydana gelen onlarca olaylardan sadece öne çıkan bir kaçı.

Dikkatinizi çekmiştir sanırım. İşlenen bütün cinayetler nedensiz yâda basit nedenlerle işlenen cinayetler olmakla birlikte, cinayetlerin işleniş tarzlarının sıradan birer cinayet olmaması. Bütün cinayetler ve kavgalarda öfke ve şiddetin yoğun bir dışa vurumu gözleniyor.

Başbakan kürsüye çıkıyor “Bugünden itibaren eşimle birlikte kadına şiddete karşı mücadele başlatacağız, kadına uzanan elleri kıracağız” diyor bu sözü tam alkışlamak istiyoruz. Aynı saatlerde vahşice kadın cinayetleri ve kadına karşı şiddeti protesto etmek üzere sokaklara dökülen kadınlara devletin polisi orantısız güç ile tokat atıyor, yere düşene ayaklarıyla, copla vuruyor. İtiraz edeni karşı koymaya çalışanı saçından tutarak, yerlerde sürterek gözaltına alıyor.

Ondan sonra bunu yapan polislere olağan üstü yetkiler getiren bir ucube yasayı meclisten geçirmek için her türlü külhanbeyliği yapmak suretiyle milletin dikkatini başka yerlere çekerek tehditkâr bir tavır sergiliyor.

Bu günkü görünen hali ile iktidarı, muhalefeti, bunların milletvekillerinin oluşturduğu meclis artık iş göremez hale gelmiş ve güvenirliğini yitirmiştir.

Sokaklarda, AVM’lerde, toplu taşıma araçlarında, park ve bahçelerde, vatandaşın evlerinde can ve mal güvenliği kalmamış, adeta sokağa zaruret olmadıkça çıkmaktan korkulur hale gelinen günleri yaşamaktayız.

Başta iktidar olmak üzere TBMM’nin kendine gelmesi ve tedbirlerine alması zarurettir. Yaşanan olaylar karşısında barut fıçısına dönen sabır taşı çatlamak üzere olan vatandaş bu vurdumduymazlık devam ederse gün gelecek kendi güvenliği sağlamanın tedbirini alıp, kendi adaletini sağlamak durumunda kalacaktır.

İbrahim Halil SİPAHİ

21.02.2015/Adana