Kirletmek, yok etmek

Doğayı kirleten, yakan, yıkan, yok eden bir toplum olduk ve ilkellik aldı başını gidiyor. Yapılmış yollar dururken oradan geçmek yerine güzelim çimen ve çiçekleri ezerek geçiyoruz. Geçen gün iki genç parkta oturmuşlar ellerinde çekirdek paketleri çitleyip kabuklarını yerlere sakınmadan atıyorlar ikaz ettim :”Sana ne” diye cevapladılar. Hele sigara izmaritlerini yerlere atanlara çok kızıyorum devamlı uyarıyorum ama nafile. Yerlere tükürenleri tükürüklerinde boğmak gerek güzelliklere temizliğe düşman bir toplum olduk. İnanlar güzelliklere olan tutkularını, sevgiyi, acımayı, sosyal dayanışma duygusunu kaybetti. Bu cennet ülkemizi cehenneme çevirmek için elimizden geleni yapıyoruz o güzelim ormanları yakıp kesip taş yığınları dikiyoruz, sanki ağaca düşmanlığımız var, hele orman yangınlarını gördükçe içimiz yanıyor, yeşilin imdat seslerine kulak verelim. Bazen hain kundakçılar gözbebeğimiz ormanları yakıyorlar, elleri kırılsın lanet olsun.

Çevre kirliliğine neden olan etmenlerin bazıları şunlar: 1-  Evler iş yerleri ve taşıt araçlarında kalitesiz kömürlerin aşırı bilinçsiz kullanılması, 2- Sanayi ve evsel atıkların çevreye gelişigüzel bırakılması 3- Kimyasal biyolojik silahların kullanılması, 3-Orman yangıları ağaçların kesilmesi, bilinçsiz ve zamansız avlanmalar, 4- Bilinçsiz ve gereksiz tarım ilaçları böcek öldürücüler, soğutucu ve spreylerdeki zararlı gazların kullanılması, 5-Nükleer silahlar nükleer reaktörler ve nükleer denemeler gibi etmenlerle radyasyon yayılması.

Netice olarak: Yaşadığımız bu dünyayı bilinçli veya bilinçsiz kirletiyoruz sanki bu çevrede yaşayan bizler değiliz. Ne kadar kolay geliyor elinizdeki çöpü yere atmak, doğayı kirletmek. Bu dünya bizim olduğu kadar doğadaki tüm canlıların, gelecek nesillere kirli bir dünya bırakmaya hakkımız yok. Tüm insanları duyarlı olmaya davet ediyorum.

NAHİDE ÇELEBİ