Kıyamam İzmir'im sana...

İzmir felç oldu!

 

EXPO için gün sayan İzmir’de dün sabaha karşı başlayan sağanak yaşamı felç etti... Metrekareye düşen 60 kilogram yağış ve deniz seviyesinin 75 santim yükselmesiyle birlikte derelerin taşması sel baskınlara neden oldu. İtfaiye de sel basan kurumlar arasında yer aldı. Göle dönen caddelerde trafik dururken metro seferleri aksadı, tren garı da sular altında kaldı. Kıyı Ege’deki diğer ilçeler de yağıştan nasibini aldı.

 

Yaklaşık 6 buçuk saat sürdü

 

Sağanak dün 04.00 sıralarında başladı ve yaklaşık 6.5 saat sürdü. Özellikle saat 07.00’den itibaren şiddetlenen yağmur, tüm kenti olumsuz etkilerken, iş yerine gitmeye çalışan İzmirliler yollarda kaldı.

Konak Alt Geçit’te suyun yükselmesi nedeniyle trafik aksayarak devam etti. Çınarlı Yunuslar Tim Amirliği önündeki alt geçiti ve Basmane Garı’nı da su bastı. Vatandaşlar otobüs duraklarında yoğun kalabalıklar oluştururken İZBAN metrosunda izdiham yaşandı.

Meteorolojik ve Akım İstasyonu’na göre 06.00 ile 10.30 saatleri arasında deniz suyu 75 santimetre yükseldi. Denizin kabarması da derelerin taşıdığı suyun geri tepmesine yol açtı ve kentin çeşitli bölgelerinde su baskınları yaşandı.

 

İtfaiye de sular altında kaldı

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nın bir bölümü de Meles Deresi’nin yükselmesi nedeniyle sular altında kaldı. Kent içindeki yağmur sularının toplandığı en büyük dere olan Meles’in denizle buluştuğu nokta taşmanın eşiğine geldi.

Meles’in Yeşildere bölümünde taşması nedeniyle dere kenarındaki evler su altında kaldı. Yağmurdan etkilenen enerji hatları nedeniyle iletişimde sorun yaşandı. İnternet zaman zaman kesildi. Yardım isteyen vatandaşlar AKS 110 İtfaiye’nin santraline ulaşılamadı.

 

‘Sakin şehir’de rekor kırıldı

 

İzmir’in ‘sakin şehir’ unvanlı ilçesi Seferihisar’a da saat 05.00 ile 09.00 satleri arasında metrakareye 83.4 kilogram yağış düştü. Camikebir Mahallesi bahçe ve istinat duvarı sel suları nedeniyle park halindeki iki otomobilin üzerine yıkıldı.  Derelerden gelen sular nedeniyle Seferihisar-İzmir Karayolu 1.5 saat süreyle trafiğe kapatıldı.

 

670 PERSONELLE MÜDAHALE

 

Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, İtfaiye Daire Başkanlığı, Fen İşleri ve İZBETON’a bağlı ekipler, 670 personel, 192 araç, 92 motopomp, 42 iş makinesi, 18 kamyon, 19 iş makinesi, 5 vinç, 4 adet vinçli kamyon, 29 kanal aracı ve 24 çekiciyle kentin kritik noktalarında çalıştığı açıklandı. İlk belirlemelere göre sağanakta kent merkezinde 10 milyon liralık maddi hasar oluştu.

Perşembeye dek sürecek.

 

Kıyı Ege ve İzmir ile ilgili tahminlerin isabetli olduğunu belirten İzmir Meteroloji Bölge Müdürü Murat Şahin, Seferihisar’da metrekareye 83.4 kilogram, İzmir Güzelyalı’da 53.6 kilogramla şiddetli sınıfa giren yağış gerçekleştiğini, yağışların perşembe günü kesileceğini açıkladı. Şahin, 20-50 kg arası yağışın kuvvetli, 50 kg üzerinin ise şiddetli olduğunu belirterek  etkili yağışın salı günü de süreceğini söyledi. Şahin, çarşamba günü kuvvetli etkisini yitirip orta düzeye inecek yağışların perşembe günü bölgeyi terk edeceğini bildirdi. İzmir’de en son geçen yıl Aralık ayında böyle bir afet yaşanmış, metrekareye düşen yağış miktarı 86 kilograma ulaşmıştı.

 

‘Yağış normal, kentler anormal’

 

Ege Üniversitesi Coğrafya Bölümü Fiziki Coğrafya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Ecmel Erlat, “Ege Bölgesi’ne ‘rekor’ denebilecek sağanaklar Ekim-Kasım aylarında düşer. Sebebi havanın hala çok sıcak olmasıdır. Yunan Adaları’nda rekor kırılmış olabilir ama İzmir ve Ege için bu yağışlar rekor değil, her sene beklediğimiz Akdeniz iklimi özelliği olan sağanak yağışlardır. Unutulmasın 1995 yılında Yamanlar’da saatte 104 mm’lik yağış düştü ve oluşan selde vatandaşlarımız hayatını kaybetti. Rekor yağış oydu. Yaşanan yağış çok normal bir meteorolojik bir olaydır. Anormal olan kentlerimizdir” dedi.

 

‘Evleri istimlak edin’

 

İzmir’de etkili olan sağanak yağışla birlikte, Meles Çayı, Yeşildere bölgesinde taştı. Hızla akan yağmur suları, dere kenarındaki evlere zarar verdi. Bahçe duvarları yıkılan evlerin içi tamamen suyla doldu. Eşyalar kullanılamaz hale geldi. Yağmur suları, İZSU ekiplerince motorlarla tahliye edildi. Dere kenarında Ahmet Yiğit’e ait evin bodrumunun da sular altında kalmasıyla, yaklaşık 70 kümes hayvanı, telef oldu. Yiğit’e ait sadece iki örnek baskından kurtulabildi.

Yağmur sularının evlerine dolmasıyla şoke olan, mahalle sakinleri de, belediyeden yardım istedi. Mahale sakinlerinden Gülser Fırtına, belediyenin kentsel dönüşümle birlikte kendi evlerini de istimlak etmesini ya da oturacakları başka bir ev göstermesini istediklerini söyledi.

 

Bodrum Marmaris Kuşadası da etkilendi

 

BODRUM: Muğla’nın Bodrum ilçesinde saatteki hızı 60 ila 70 kilometre arasında değişen rüzgar etkili oldu. 1.5 saat etkili olan kuvvetli yağış nedeniyle metrekareye 77 kilogram yağış düştü.

MARMARİS: Muğla’nın Marmaris ilçesinde de denizde fırtına şeklinde hissedilen rüzgar nedeniyle yetkililer balıkçıları uyardı. Boyu 2 metreye ulayan dalgalar sahillere kadar taştı.

EDREMİT: Balıkesir’in Edremit ilçesinde ev ve işyerlerini su bastı.

DİDİM: Aydın’ın Didim ilçesinde saatteki hızı 30 kilometreyi aşan fırtına, Altınkum Sahili’nde dev dalgalar oluşturdu.

KUŞADASI: Aydın’ın Kuşadası ilçesinde görüş mesafesi sağanak sebebi ile zaman zaman 4 metreye kadar düştü.

MANİSA: Kent merkezinde metrekareye 48 kilogram yağış düştü, ev ve iş yerlerini su bastı. (Kaynak: Milliyet.com.tr)

 

Kıyamam İzmir'im sana... 

 

Yağışlar kontrol edilemeyeceğine göre şehri kontrol altına almaya çalışmak çok daha mantıklı. Bunun için de bilindiği üzere görev belediyelere düşüyor.

 

Belediyecilik anlayışı çok enteresan. Hem belediyelerin kendi bünyesinde hem de İzmirli'nin gözünde...

 

'Biz hizmet istemiyoruz!' diyen insanlara orada bizzat şahit oldum. Çok ilginç tabii. Değişime karşı olmak belki bir farklılık ama bu farklılık zarar veren boyuta geldiğinde vatandaşla birlikte şehir de zarar görüyor. Ne vakit yağmur yağsa evleri, iş yerlerini su basıyor, elektrikler kesiliyor. Hayat felç oluyor.

 

Böyle şeyler tabii ki sadece İzmir'e özel durumlar değil. İstanbul için de geçerli hatta tüm şehirler için. Ama bir İstanbullu hiçbir zaman 'Ben hizmet istemiyorum, şehrimi seviyorum. Böyle kalsın' demez. Yoksa şehrimi ben/biz de çok seviyoruz. 

 

İnsanlar herşeyin en iyisine layık... Görev başındakiler de bi' zahmet işlerini yapsınlar. O koltuklar kimseye babasından miras kalmadı...

 

İzmir ve EXPO bu işten en az zararla nasıl çıkar bilinmez...