Kocama ihanet ettiğimdir

Sevişiriz. Ben onu severim, o beni sever. Karşılıklı birbirimize muhabbet duyarız. Lise sıralarından beri sevişiriz üstelik. Uzun soluklu bir ilişki bizimkisi. Hani şu eski Türk filmlerinde kötü kadın, saf masum kıza "biz Ferit'le sevişiyoruz" der ya... Öyle. Kocam bilmez aramızdaki ilişkiyi. Kılıç sallayan ve beni... Gizli kapaklı, yıllardır sevişiriz.

Elime ilk Kılıçsallayan kitabı aldığımda lise 1'deydim. Benim için Kılıçsallayan, dünya için Shakesperae. Bildiğiniz (yada bilmediğiniz!) William Shakespeare...

Shakespare yazacağımı sanmayın bu gün. Kitaplarından, tiyatro adamlığından, dünya edebiyatındaki öneminden falan bahsedesim yok.

Bu sadece bir ilanı aşk. Ben Kılıçsallayan'ı seviyorum. O da beni seviyor. İtiraf ediyorum. Sevdiğim adam dünyaca bilinen, göçmüş gitmiş bir yazarsa eğer, Can Yücel'in dilinden Türkçe söylenmiş Bahar Noktası'nı okumaktan başka ne gelir elimden. Hamlet'te altını yıllar önce çizdiğim satırları tekrar tekrar okumaktan, IV. Henry'deki Falstaff'la yarenlik etmekten başka ne gelir.

Hiç şüphem yoktur beni sevdiğinden. Beni sevmeyip de ne yapacak. Tepesi azalmış saçları, hafif çarpılmış gülümsemesiyle beni sever o. O beni, ben onu. Sayfaların arasından beni süzer. Onu kült bir yazar olduğu için değil, o tatlı dili için sevdiğimi bilir. Cümlelerini sevdiğimi bilir.

Oyunlarını severim. Sonnelerini sevmem. Olsun o beni bilir. Başkasına yazılmış aşk şiirlerini niye seveyim. Yine de kocama söylemesin kimse. Sır tutmayı bilin blogdostlar olarak. Seviyorum Shakespeare'i galiba Mina Urgan kadar.