Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '12

 
Kategori
Mizah
 

Kodum mu oturturum... Vesselam !..

Kodum mu oturturum... Vesselam !..
 

net'ten...


Merhum dedem,' Osmanlı' adamdı... Güçlü, kuvvetli, babayiğit adamdı...

'Osmanlı adam' ne demek ?..

' Kodu mu oturtan adam ' demek...

Dedem, isterse bir tokatta adamı 'Daşlı Köye ' yollardı... Allah'tan bunu, hiç denemedi.

Tarihimizde geçen, Meşhur Osmanlı Tokatı, özel eğitilmiş dallamaların en güçlü silahıydı...

Savaşlarda, silah kullanmazlardı ve bir tokatta adam öldürüyorlardı...

...

Ninem de Osmanlı kadındı... Tepesi atmayagörsün; valla kodu mu oturturdu !..

Ben de onlara çekmişim .. Yani 'Kodum mu oturturum !..'

Sanatçı, ressam, yazar  gibi -mülayim şahıs- mesajlarıma aldanmayınız... Tepem atmayagörsün...

......

Aslında millet olarak biz, 'Kodu mu oturtanların' egemen olduğu bir toplumuz...

' Kodu mu oturtamayanların esamisi okunmaz ' bizim memâlikte...

Elli yıldır Batı medeniyyetinde iştigal eden, Alamancılarımız bile hiç yumaşama emaresi göstermemişlerdir...

Geleneksel sertliklerinden hiç taviz vermemişleridir...

İmamın 'Gömün anasını satiiim !..' fıkrasını bilmeyenlerimiz yoktur sanırım !..

Bizim liderlerimize dikkat ettiniz mi hiç ?..

Yıllardır ' Kodu mu oturtanlar ' tarafından yönetiliyoruz...

En mülayimi bile, Kıbrıs Fatihi olmuştu.. Yani ' kodu mu oturtmuştu !..'

En liberali bile ' Bir koyup 5 almıştı ya !..'

Son yıllrda, çevremizdeki komşu devletler, bizden çok çekinir oldular... Liderlerimizin adını duymayagörsünler... Korkudan,'  zangırdakları, bacak-bacak ediyor!..'

Eee... Şeey... Pardon, korkudan ' bacakları zangır zangır ediyor...'

Yerli malı, eşkıya bile korkudan kaçacak delik arıyor... Kaçarken ayakları, kı...na kı...na vuruyordu Şehirde sıcak evler dururken, dağda, bayırda mağaralarda yaşıyorlar ... Ayılar gibi...Tabi ki korkudan...

Hatta, korkularından açlık grevine bile gittiler... Hatta, korkudan ve açlıktan ölmemek için , 'çaktırmadan' hergün beslenerek, 52 kilodan 62 kiloya çıkanlar olmuş... Liderlerimiz kükreyince, 'Açlık grevlerinden' vazgeçtiler.

Ben-i İsrael evlatları, korkuyor... Esed Efendi korkuyor... Sallabani... Parsani , Mamud-i Necati Efendüler çokça korkar oldular... Korkularından fare tutamayacak haldeler... Rus Çarı bile korkudan memâlikimize avdet edemedi... Tayyare'deki kaçak cıvatanın hesabını viremedi...

Süper Power Presidenti bile, doğduğunda esmer iken, Palestin meselesi yüzünden masaya vuruşumuzu görünce, şimdilerde, korkudan simsiyah olmuştu...

Baltacı dedemizin nasıl bir adam olduğunu kainat bilirdi...O da 'Kodu mu oturturdu !..'

Katterrina'lar, Nataşşa'lar, Okşanna'lar bizi çok iyi bilirler...

Bu derin mevzuya başka bir yazıda devam iderük...

..........

Şu idam mes'elesine değinelim ıccık...

Yani, adamı ipte sallandırıp dilinin pabuç gibi dışarı çıkıp, ayaklarını titretip sonra da 'Kuyruğu titretme moduna giriş ' hali... Çocukluğumuzda ibret-i alem oldun diye, Engürü-Saman Pazarı tepesinde kurulu olan 'Dar ağaçlarında ' idam seyrettirirlerdi biz bebelere...

Tabi bu sâyede, ahali güruhu ders ladığından,1955-2012 yılları arasında idam vak'asına hiç rastlanmadı elbet!..

( Bu sorunun tamamen eğitim sorunu olduğunu görmezden gelip 'dar ağaçları kurulsun-kurulmasın ' tartışması yapanların kulağı çınlasın )

Yıllar önce, memleketin her tarafıında asayiş bozulmuş ve hapisanelerde yer kalmamış.

Devlet ricali, bu mes'eleyi halledecek ;yani ' Kodu mu oturtacak ' bir amir aramaya başlamış...

Padişah Efendü, çâre olarak, daha önce vazife verdiği halde, insan katliamına yol açtığı için merkezde kızakta beklettiği Deli Tahir Tahtasıeksik Paşa'yı makamına çağırıp tekrar asayişi sağlaması için vazife vermiş.

Deli Tahir Tahtasıeksik Paşa, görevi devir alır almaz, tebdil-i kıyafet eyleyerek Anatolıa Memâliklerini dolaşmaya başlar...

Bakar ki gerçekten tüm kodesler mahkûmlarla doludur....

Hatta bazı kasabalarda muhtar ve kaymakam dışında tüm vatandaşların hapishanelerde olduğunu görür... Hatta, kodeslerin koğuşlarında, yılbaşı, çiğ küfte, kısır partileri düzenlediklerine tanık olur.

Bazı hapishanelerin ''yer noksanlığı ' nedeniyle tripleks biçiminde inşa edildiğine; hatta 3 yıldızlı - apart kodes- olarak tanzim edildiklerine şahit olur.

Generallerin yattıkları hapishanelerin,aynı zamanda  acemi er talimgahına dönüşmesi de çok ilginçti...

Gazatacıların, muharrirlerin  koğuşlarında ise okey, poker partilerinin düzenlendiği hakkında söylentiler, dillerde dolaşmaktaydı...

Diğer kaatil, maktül, rezil, sübyancı, hırhızz, üç kağıtçı, rüşvetçi, tacizci, psikopat, tinerci, tecavüzcü vb..bilumum zevat-ı rezilliyye gürûhu da dışardaki arkadaşlarını kodese almak için'araya adam' dahi soktukları; divanda, bargahta, mecliste vazife eyleyenlerden ''Hamili Kart '' ile yardım istedikleri biliniyordu.

Deli Vali Paşa, eyleme geçer... Engürü Eyaletinde bir handa konaklar ve hemencecik bir ferman yazar... Fermanı tüm eyalet reislerine faks, facebuuuk, twitttıırr... gibi kefere icadı aletlerle tiz elden yollar. Hatta kendine de sanal bir facemuuk @ sahife-i müptelâ açar !..

Fermanını, kadrolu Ramazan davulcuları aracılığıyla da tüm Vilâyet-i Sitte'de ilânen tebliğ eyler...

Deli Vali Paşanın 1. Tarihi fermanında kısaca şu cümle yazılıdır:

'- Bugünden kelli tüm hapishaneler yıkılacaktır...T üm mahkümlar serbesttir... ''

Bunu duyan tüm hapishane eşrafı mahlukâtı yüksek seslerle :''Ollleeeey  !..Ollleeeeyy !... sesleriyle Anatollıan semalarını çınlatırlar... Tüm hapisler dışarı çıkınca, piyasada müthiş bir hareket başlar. Kimi masumlar, ailelerine kavuşmanın saadetiyle danslar ederken diğer haşarat ülkeyi kan gölüne çevirmeye başlamış, suçlar, bir günde,100 kat artıvermişti...

Deli Vali Paşa derhal 2. Tarihi Fermanını yayınlar... Ferman şöyledir :

'' - Bu günden kelli tüm hapishaneler yıkılmıştır... Yerleri tarla olarak sürülmüştür...

Her tarlanın ortasında bir kişilik kodes yapılmıştır... Önünde de bir darağacı vardır...

Suç işleyen hapsedilecektir. İkinci suçlu geldiğinde, kodesimiz bir kişilik olacağından 1. mahkum İDAM edilecektir.''

Millet, işin vahametini algılayamadığından; özellikle Bî İdrâk olan Güruh, epey telefât eylemiştir....

Çünkü hapse giren her suçlu kişi ,İDAM 'la ödüllendirilmiştir.

. . . . .

Böylece Anatollıan Memâliki, Sulh-ü Salâh olmuş... Memlekette SELEKSİYON başladığından, enflasyon, develüasyon, parkisyon, opsiyon, konsantrasyon, porsiyon, atmasyon, seksiyon, bölücülük, eşek eti porsiyon, kaçakcılık, yardakçılık, kapkaççılık, kadına şiddet, kocaya şiddet, bu ne hiddet ?.. vb... bilumum hadiseler 5 günde yok olup gitmiştir.

Kahraman Padişahımız ve Deli Tahtasıeksik Paşa'mız, ülkeyi selâmete kavuşturmanın zaferiyle, çubuklarını yakıp keyiflerini aramaya başlamışlardır.

.......

Bu kıssadan hisse: ' Kodu mu oturtan amirlerin ' başarı öyküsüdür.

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..