Kömür-Gıda...

Kimse kusuruma bakmasın. Ben dağıtılan bunca yardımın nereden geldiğini çok merak ettim. Araştırınca bir kısım bilgiye ulaştım. Olaki benim gibi merak edenler varsa paylaşmakta yarar var diye düşünüyorum.

Bir kısım vatandaşlarımız bağışlar yapıyor, Allah kabul etsin. Ama dağıtılan miktarların sadece benim görebildiklerim kadarı bile vatandaş bağışı ile olabilecek şey değil. Acaba ramazan çadırlarında yemek, evlere gıda- kömür hangi kaynaklarla dağıtılıyor bir görelim.

AKP iktidarı 2/1/2004 ve 31/12/2004 tarihlerinde vergi usul kanununda değişiklik yaparak 40/10 maddesini ekledi. Bu madde vergide bağış sistemini getirdi.

Konuyu söyle açalım bir gelir vergisi ve kurumlar vergisi mükellefi isterse vergisini devlete vermez bu vergiyi bünyesinde gıda bankacılığı bulunan derneklere isterse %100 ünü verebilir.

Bence bir kurumun gelir vergisinin tamamını bir derneğe vermesi yanlış. Buradan bence vatandaşların tamamının bu uygulamayı onayladığı anlamı çıkarki, bu mümkün değildir.

Aynı vergi mükellefi bir okul veya hastane yaptırsa bunun fiyatı ne olursa olsun sadece %5 ini düşebiliyor.

Mehmetçik vakfına, eğitim kurumlarına, çocuk esirgeme kurumu, kızılaya yardım yapsa verginin yüz milyar ise sadece 5 milyarını kurtarıyor.

Peki, bu dernekler hangileri?

Biliyorsunuz Emniyet bünyesinde bir dernekler masası vardır derneklere izini bunlar verir, yani dernekler içişleri bakanlığı tarafından onaylanılarak kurulur, emniyet müdürlügüde bunu denetler.

Önce tarikatlara bağlı olan derneklere bünyelerinde gıda bankacılığı kurma izni verildi. Tabi bu dernekleri içişleri bakanlığı izin vererek oldu. Bunlar kim. DENİZ FENERİ DERNEGİ,

KİMSE YOKMU YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEGİ,

KEPEZ DENİZYILDIZI SOSYAL YARDIMLAŞMA DERNEGİ

(bu dernek Emine Erdoğan tarafından 17.Nisan 2005 de açıldı)

*****

Şimdi biraz kötü fikirli olalım ve konuyu öyle yorumluyalım. Diyelim ki, siz bu yıl 100.000.000 tl vergi vereceksiniz. Ben size gelip -arkadaş ben sana yüz milyonluk gıda kömür faturası keseyim sen bana 60.000.000 tl öde yeter. böylece hem sen az vergi ödemiş olursun, hemde ben o paralarla fakir fukaraya yardım yapacağım için sende cennetlik olursun- desem kandıracak kurum bulabilirim diye düşünüyorum. Sonrada o paranın bir kısmı ile gıda-kömür temin edip valiliklere yolluyabilirim. Tabii onlarıda belirli bir veya iki yandaş firmadan. Tam bir saadet zinciri senaryosu yazdım değilmi?

Şimdi, "yok artık daha neler, bu konu ile ilgili kurumları devlet titizlikle ve sık sık denetliyordur. Böyle bir şeye asla müsade etmez" dediğinizi duyar gibiyim. Bende sizler gibi düşünmek istiyorum. Ancak bu konuda herhangi bir bilgiye ulaşamadım. Özellikle Denizfeneri derneğinin etrafında bunca şaibe dolaşırken, bizim her yerde gözü kulağı olan bir kısım çalışkan medyamız haberi anında alır, belgeleri çarşaf çarşaf yayınlar, kafasında benim gibi olumsuz fikirler dolaşanları mahçup ederdi.

Esen kalın

01/02/2009

Diğer yazılarım için: http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=946713