Kongreler...

Kongrelerin hayatımda hep önemli bir yeri oldu(!)

Kimi kongreye üye olarak, kimi kongreye başkan adayının yönetiminde görev almak için ya da kimi kongreye başkan adayı olmak için katıldım.

Kongre heyecanını hayatımda hep farklı farklı yaşadım. Başkan adayı ve yönetimine destek vermekte, o yönetimin içinde yer almakta veya yönetimim ile üyelerden oy istemekte hepsi bir başka güzellikti.

Kongreleri tüm çekişmelere, heyecana, rekabete rağmen, saygıyı, sevgiyi kaybetmeden tamamlamak bu hoşgörüyü görmek ise bir başka güzellikti.

Hayatım boyunca kaç kongreye katıldım sayısını bilmiyorum! Fakat ilk katıldığım kongreyi dün gibi hatırlıyorum.

...Üyesi olmaktan her zaman gurur ve onur duyduğum 1958 yılında kurulmuş olan Türkiye Sakatlar Derneği İstanbul Şubesinin (TSD İstanbul Şb.) yapılan kongrelerinden biriydi. O zamanlar Vefa Lisesinde yapılırdı kongrelerimiz. Vefa bozasını da yine ilk kez bu kongrelerin birinde tatmıştım. Kongrenin heyecan verici havasını da ilk kez o zamanlar teneffüs etmiştim.

Türkiye Sakatlar Derneği İstanbul Şubesinin çok fazla üyesi vardır, bundan dolayı da kongreye her zaman birkaç başkan adayı yönetim kadrosu ile aday olur, bu yüzden de çekişmeli ve heyecanlı bir ortam oluşur.

...Sonrasında çoğunluğun en çok istediği kadro seçilir, kaybeden adaylar seçilen başkanı tebrik eder ve (küskünlük, kırgınlık olmadan) her şey orada kalır unutulur.

...Aslında bu şekilde çekişmeli geçen kongre hepimizin hoşuna gider, oy vermenin bile değeri artar(!) bir oy bile önemlidir, bilirsin ki başkanın başkan seçilmesine senin oyun da katkı sağladı.

Sonrasında üye olduğum birçok dernek ve kulüp kongresine katılıp kongre heyecanını yaşadım.

Geçtiğimiz hafta sonu katıldığım son kongre İstanbul Özürlüler Spor Kulübü Derneğinin kongresiydi. 2003 yılında kurulan kulübe kimi zaman yönetim kadrosunda, kimi zaman yönetim kurulu başkanı olarak hizmet vermekten, engeli sporunu desteklemekten her zaman onur ve mutluluk duydum.

İstanbul Özürlüler Spor Kulübü Derneği (İSÖS’ün) 5. Olağan Genel Kurulu 31.10.2010 Pazar günü sabah saat 09.00 da yapılacak kongresinde yine aday yeni yönetim kadrosunda yer alıyordum. Kongre günü, Işıl ışıl güneşli, günlerdir süren soğuk havanın tam aksine sıcacık bir Pazar sabahına uyandık. Kahvaltı bile yapmadan (geç kalmamak için ve) saatlerin bir saat ileri alındığını unutmuş olarak yataktan fırlayıp hazırlanıp dışarı çıkmamız ve çıktıktan sonra gece yarısı saatlerin bir saat ileri alındığını öğrenmemiz(!) bu yüzden bir saat önceden evden çıkmış olmamız bile kongre heyecanın yansımasıydı.

Kongre gününün heyecanı hepimizi bir başka sarar nedendir bilinmez! Kongremiz, Aksaray Vatan Caddesinde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının hava muhalefeti dolayısı ile ertelenen kutlama hazırlıklarının yapıldığı güne denk gelmişti. Bundan dolayı birçok yolun kapatılmıştı fakat Kongre, Milliyet Caddesinden aşağı Vatan caddesindeki etkinliğin tamamını görebileceğimiz Zübeyde Hanım Kültür Merkezinin en üst katındaki terasta yapılması etkinliği izleyebilmemiz açısından iyi olmuştu. Birçok yolun kapalı olmasından dolayı üyelerimiz trafiğe takıldılar bundan dolayı biraz beklememiz gerekti. Fakat beklemek sıkıcı değildi, bir arada olunca sıkıcı olması mümkün değil, sohbet ediyor, kahvaltımızı yapıp çaylarımızı içiyor ve gelenleri karşılayıp “hoş geldiniz” dedikten sonra yeniden Cumhuriyet Bayramı gösterilerine bakmak üzere terasa çıkıyorduk. Kongremiz bayram havasında geçiyordu.

İstanbul Özürlüler Spor Kulübü Derneğinin Başkanı Ahmet Korkmaz, tek aday olarak seçime katıldı ve güven tazeledi…Oy birliği ile yeniden kulübün başkanı seçildi.

Divan başkanlığını Türkiye Sakatlar Derneği Genel Merkez Başkanı Şükrü Boyraz’ın yaptığı 5.Olağan Genel Kurul herkesin birbirini tebrik edip “Hayırlı olsun” temennileri ile bitti…

Saygılarımla…

Selma Gürbey Taşdelen