Korkunun Fenere faydası yok

Gülşah Erkaya' nın 19.4.2011 Sayın yazarın “korkunun fenere faydası yok” yazısını okudum. Yazıda ilk hissettiğiniz acayip narsist ve megaloman bir ruh yapısının satırlarda altı çizili olarak yer alması. Adeta kendini filozof Sokrates, Platon, Eflatun sanan ancak onların yanında çaycılık bile yapamayacak bilgi birikimi yetersizliği yazının özeti bu. Spor yazarı olan biri üstelik yazısında G.antep- FB maçındaki penaltı pozisyonları için emekli hakemlerin ve spor yazarlarının dahi ortak görüşü olmadığı gibi bir mantık yürütüyor. Alın size tipik Aristo mantığı. Yani idealist metafizik mantık. Oysa diyalektik materyalist mantık yürütse şöyle bir sonucun haklı olduğunu söylemesinin mümkün olmadığı bilecek. Yani emekli hakemlerin veya spor yazarlarının çoğu penaltı dese bir hareketi penaltı mı kabul edeceğiz? Bu ancak idealist metafizik mantıkla olabilir. Diyalektik mantıkta pekâlâ azınlık görüşte doğruyu tanımlayabilir. 

Cemal Ersen'in 23.4.2011 tarihli yazısını okursanız yan hakemle orta hakemin yaptığı telsiz konuşmalarında yan hakemin “pozisyon için penaltı ver “ dediğini de okumuş olacaksınız. Hanım yazarımız diyor ki " hem fenerliler hem de "Gazianteplilere kendi beğendiremeğime göre demek ki doğru yoldayım" Sayın Erman Toroğlunun futbol dışında bir özel röportajında kullandığı bir cümle vardı” burada 10 kişimi var bunların hepsi beni seviyorsa demek ki ben herkese mavi boncuk dağıtan biriyim makbul adam değilim. Buradaki 10 kişiden hepsi benden nefret ediyorsa burada da bir yanlış vardır. Ama 10 kişiden 6 sı beni seviyor 4 ü sevmiyor veya 6 sı seviyor 4 ü sevmiyor ise demek ki ben doğru adamım" Hanım kızımız farkında olmadan ne fener taraftarına yaranabildim ne Gaziantep taraftarına yaranabildim diyerek Erman Toroğlunun mantığı ile kendini “demek ki doğru yoldayım" sonucuna getirmiş. 

Ancak futbol yazmaya başlayan bir hanım spor yazarının Uğur Meleke gibi Altan Tanrıkulu gibi Türkiye spor toto süper liginin istatistiklerini iyi çalışması gerekir. Alex-Semih - Niang üçlüsünün attığı gol sayısı ligdeki 12 takımın gol sayısından fazla ise sen çıkıp ta duran topları ve fenerin köşe atmasını kesersen fenerbahçeye yenilmezsin şeklinde bir hipotez –hüküm kurarsan bu Aristo mantığı olur ilk başta söylediğim gibi idealist metafizik mantıkla bilimsel olmadığın için çuvallarsın. FİFA ve UEFA köşe ve duran toplardan atılan gollerle kazanılan puanların beceriksizlik sonucu kazanılmış olduğunu hiç bir kitabında yazmadığı gibi bilimsel açıklama olarak kornerden ve duran toplardan atılan gollerde bir futbol maçında atılan gol biçimlerinden sadece ikisidir diyebiliriz. Demek Türkiyede Fenere yenilen GS, Trabzon ve Beşiktaş'ın dünya çapında teknik direktörleri senin bu basit Aristo mantığını kuramadıkları için ikinci devre fenere 3 er puan hediye ettiler. Fener rakipleri olan GS, Trabzon, Besiktaş, Gaziantep, Kayseri'yi yenmiş. 18 takımlı ligde 17 takım fener şampiyon olmasın diye uğraşıyor. Fener bu 5 takımı eze eze yenmiş daha ne yapsın ki sana yaransın? Aynı takımların Trabzonla oynadıkları bütün maçları izliyorum. 

En yakın canlı örnek Avni Akerdeki son TS-Bursa maçı. Ertuğrul Sağlam orda niye 1–9–1 oynamadı sence? İspanyada bir takım gördün mü Real Madrid şampiyon olmasın diye Real Madrid maçlarında 1–9–1 oynayıp Barcelonaya açık oynayan. İtalya’da Inter-Milan şampiyonluk mücadelesi veriyor. 20 takımlı ligde İnterle oynarken 1–9–1 Milanla oynarken açık oynayan takım gördün mü? Fransa’da Marsilya ile Lille şampiyonluk mücadelesi yapıyor. Marsilya’ya karşı diğer takımlar 1–9–1. Lille’e karşı açık mı oynuyorlar Almanya da şampiyonluk mücadelesi Borussia Dortmund ile Bayer Leverkusen arasında. Diğer takımlar Borussia Dortmunda 1–9–1 Bayer Levarkusen'e karşı açık mı oynuyorlar? Önümüzdeki hafta bu kadar övdüğün Gaziantepspor'un ne kadar dürüst olduğunu test edeceğiz. Eğer Eskişehir veya Avni Akerdeki Kayseri gibi oynarlarsa bu sütundan sana özür mektubu yayınlayacağım. Biz Trabzon –Fenerbahçe şampiyonluk mücadelesini ilk kez izlemiyoruz yaşımız senin babanın yaşına eşittir. En son bu oyun 1996 de yaşandı eğer o sene Avni Aker'de maçımız olmasa yine FB şampiyon olamazdı. Çünkü bütün Anadolu takımları Trabzon maçlarında kaleyi açmışlardı. O maçtan sonra 1996' dan bugüne kadar internette arama yaparsanız bulduğunuz sonuçlar ( o maçta Aykut'un ve Oğuz'un attığı gollere Trabzon taraftarının taktığı kulpları okursanız) kör cahillikle birleşmiş fanatikliğin insanı ne durumlara, nasıl zavallı hallere düşürdüğünün kara örnekleri ile doludur bir zahmet internetten search yapınız