Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kredi kartları…

Kredi kartları…
 

Bir Gazetede; “Kredi kartı ile yaşamaya alışan Türk halkı, borcunu ödeyemez hale geldi. Bankalara ödenmeyen kredi kartı ve tüketici kredisi borçları altı ayda yüzde elli arttı ve Ekim ayında 20 milyar Yeni Türk lirayı aştı. Bankaların kara listesine girenlerin sayısı beş yüz bine ulaştı...” haberini okuyunca, aklıma hiç kullanmadığım hatta yanımda bile taşımadığım adı lazım değil bir özel bankanın kredi kartı geldi.

Ne olur ne olmaz ileride bende kara listelik olmadan şu kredi kartını iptal ettireyim düşüncesiyle bankanın müşteri hizmetleri servisini aradım.

Durumumu anlattım.

— Kartınızı hiç kullanmıyorum iptal edilmesini istiyorum dedim.

Anında ses tonları değişti.

— Biraz beklermisiniz ilgili birime aktaracağım dediler.

—Tabi dedim.

Ben bekliyorum ki banka, potansiyel bir kara liste müşterisinden kurtulmak için hemen kartımı iptal edecek.

Ama oda ne?

Telefondaki bayan kartımı iptal etmemek için her türlü yolu deniyor.

Ben ısrarla iptal edin dedikçe bayan görevli nedendir bilinmez ha bire bankasının büyüklüğünden yararlanacağım imkânlardan bahsediyor.

Ve en sonunda bombayı patlatıyor.

— Kartınızı iptal etmeyin kart hesabınıza 250.-YTL hediye para yatıralım. Dilediğiniz gibi harcayın.

Hediye vermenin bankacası böyle oluyor demek.

Pazarlık etsem daha fazla verecekler durum bu yani.

— Hayır. Ben para falan istemiyorum kartımın iptalini istiyorum desem de dinlemiyorlar bile.

Ve en sonunda uzun konuşmalar neticesinde kararlı olduğumu anladılar da istemeye istemeye kartımı iptal ettiler. Yinede emin değilim iptalinden, her an yeni bir teklifle arayabilirler.

Aslında bankalar, kredi kartları yüzünden insanlar mağdur olmuş, aileler yıkılmış, çocuklar üzülmüş diye düşünmüyor sadece ve sadece kart satmanın ve nasıl olursa olsun para kazanmanın hesaplarını yapıyorlar.

O insanların kendilerine hep borçlu olarak yaşamalarını istiyorlar.

Sistem bu.

Bu sistemden ayrılmak isteyenleri de verecekleri hediyeler ile tutmaya çalışıyorlar.

Başka hiçbir şey umurlarında değil.

Bir tuzağın içine çekiyorlar bizleri.

Sokaklarda bu yüzden kredi kartı dağıtıyorlar!

Hepsi bir aldatmaca…

Kredi kartını her cebine koyan, olmayan parayı harcamanın tuzağına düşürülüyor.

Bunun sonucu olarak, her ay ödenmesi gereken asgari tutarı bile ödeyemeyenler hızla artarken, çıkış yolunu iddaa, at yarışı, sayısal loto gibi şans oyunlarında arayanlar, giderek daha da fazla batağa saplanıyor.

Ve sonuç; binlerce perişan insan, icralık aileler, umutsuz çocuklar…

Vatandaş olarak yapmamız gereken bu tuzağın farkına varmak. Aldanmamak.

Kredi kartlarını bilinçsizce kullanımdan kaçınmak.

Ve en önemlisi, bu sorunu kendimizden başka çözecek kişi veya kurumun olmadığını bilmek.

 
Toplam blog
: 31
: 1552
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

1967 Susurluk dogumluyum. Lise mezunuyum. Susurluk Belediyesi'nde görev yapıyorum. Aslında insan bir..