Kredi kartlarını iade edin

İddia ediyorum ispat da ederim; Bugün Başbakanın şikayet ettiği bankaların verdiği tüm kredi kartlarını çekin piyasadan “Ekonomi” tepetaklak olur her yüz (100) firmadan seksen ikisi (82) iki ay sonra, kartla vadeli satışı kaldırın elli yedisi (57) derhal batar. Tüketim çılgını harcama manyağı olmamızın sebebi de kredi kartları değil mi, üstelik bu alışkanlığı sağlayan da “devlettir…”

Peki, nedir bu Başbakanın aniden ortaya çıkan Banka düşmanlığının sebebi, komisyon masraf alınması mı “dinimizce faiz” haramdır denilmesi mi, yoksa eylemcilere destek olunması mı?

Bankalarda milyonlarca insan çalışıyor, hiçbirinin işi dökme suyla dönmüyor, hele özel sektör bankacılığın da hiç…

Devlet bankaları bir bakanın ve iktidarın elinde, diledikleri gibi at oynatıyorlar oralarda, onlarda aynı oranlarda hatta çoğu kez daha fazla oran ve miktarda masraf, komisyon ve faiz alıyorlar. Eğer külliyen şikayetçi iseniz ve gücünüz yetiyorsa hodri meydan, öncelikle elinizde olan devlet bankalarından başlayın, onlar almasınlar faiz masraf ve komisyonları da göreyim. Hem kazanmadıkça bol keseden para dağıtmak kimin haddine düşmüş ki? Kitabımız bile “vermeden almak Allah'a mahsustur” diyor…

***

Bankalar da bütün ticari kuruluşlar gibi kar amacıyla kurulmuş ortaklıklardır. Kazanmak zorundalar, kazanamazlarsa zaten BDDK el koyuyor yönetimlerine, batmalarına bile izin verilmiyor.

Bankalar emlakçı, nakliyeci değil, fabrikatör değil, gazinocu değil ayakkabıcı değil manav değil v.b. değiller buralardan para kazansınlar tek yeteneği ve mesleki dayanağı kendi müşterilerinden emanet aldığı paralara yön vermek yön verdiği paradan kazanç sağlayıp hem kendi ihtiyacını karşılamak hem para sahibini kazandırmaktır. Bankalar sadece şekilde çalışanlarına maaşlarını ödemekte ortaklarına kar payı dağıtmaktadır. Akıllı ve verimli yerlere yatırım yapmanın neresi kötü neresi günahtır? Bankalar ve benzeri işletmeler hiçbirimizin de iktidarlarında babalarının teknesi değildir, içinde devletin dahi olduğu sayısız ortakları var…
Başbakan ve ekibi bir kredi kartının kaç paraya, kaç dolara mal olduğundan bile bir haberler. Devir değişmiş insanlık ölmüş kimse kimseye menfaati olmadan çıkarı olmadan kazancı olmadan selam bile vermiyor artık, bundan utanmıyorsunuz da bankaların aldığı masraf ve faizler mi gözünüze batıyor? Hayret bir şey…

Ayıca hangi kamu kurumu bedava hizmet veriyor ki hizmet sektörlerinin başında gelen Bankalar bedava hizmet versinler. Kim ödeyecek çalışanların maaşlarını kim ödeyecek masraflarını elektrik su yemek benzin yakacak giderlerini, neyle ödeyecekler acaba bütün bunları bilen var mı?

Devlet mi, güldürmeyin adamı. Hem dönsün baksın kendi bankalarında çalışanlara, sorsun bakalım aldıkları “minnacık” maaşlarla kat araba yazlık sahibi nasıl oluyorlarmış bir görsün…

***

İnanın yıllar önce Fransa’nın Paris şehrinde bulundum, bilmediğimiz bir yer için yardıma ihtiyacımız oldu, madem Bankacıyız bize en iyi onlar yardım eder deyip Fransa’nın en büyük bankası Socıete Bankın Le Louvrir acentesine girdik. Bankoda görevli bir hanımefendinin yanına yaklaştık, çalışıyordu, kendimizi tanıttık ne aradığımız sorduk, kaldırdı kafasını cevap vermeden önce kapının yanındaki gişeyi gösterdi oraya gittik, gişedeki adam “on Frank” yatırmamızı söyledi neden dedik, hizmet bedeli dedi. İlk etapta anlamadık ama çaresiz yatırdık ve kadının yanına gittik, ayağa kalktı, bize aradığımız yerin Bankanın elli metre yanında olduğunu söyledi o kadar. Hata bizde oldu, belki sokaktaki birine sorsaydık bu parayı ödemeyecektik, kol gibi koydu o başka…

Daha dün gece arkadaşım emekli Banka müdürü sevgili dostum Misis Janette de Souvıor ile görüştüm ona sordum bu uygulama hiç değişmemiş.

Çünkü Banka çalışanlarına bankası için çalışsınlar diye para ödüyormuş, şayet banka işlemleri dışında siz onun çalışma saatlerini boşa harcamasına neden oluyorsanız, o zamanın parasını ödemek zorundaymışsınız…

***

Evinizden kapmış gelmişsiniz kirli kırışmış beşlikleri, torbalarla bozuk madeni paraları bu paraları tümle bana ver sonra da ben çekip gideceğim diyorsunuz. Elbette bir masraf ödeyeceksiniz çaresi yok…

Evet, veznede ya da gişe de oturan çalışanların görevi para saymak ya da ödemek olabilir ama sırada bekleyen kendi hesabından para çekecek ya da yatıracak müşterisinin parasını saymak ya da ödemekle görevlidir o, başka bir yetkisi ve görevi yok. Başkalarının sırasından, o çalışanın zamanından çalıyorsanız kusura bakmayın ama “banka” nın o şahsa ödediği zamanın parasını siz ödemek zorundasınız tıpkı Fransa da olduğu gibi. Çünkü çalışan Bankaya ve banka müşterisinde değil “size” özel hizmet veriyor…

Banka dünyanın parasını verip sizin adınıza bankamatik ya da kredi kartı bastıracak üzerine kimliğiniz koyacak şifre tanzim edip saklayacak ve bunun takipçisi olacak ama bedavaya, niye? Bu değirmene suyu nereden taşıyacak banka söyler misiniz?
Üstelik hiçbir Banka ve Kart Merkezi kimseye zorla gel kredi kartı al demiyor, zorla parasını da yatırtmıyor, teklif ediyor özelliklerini anlatıyor aldınız almadınız yatırdınız yatırmadınız önemli değil, şayet serbest piyasa ekonomisi diyorsanız verilen dağıtılan kartlara da karışamazsınız, karışırsanız adı ticaret hele ki serbest ticaret hiç olmaz. Komünizm mi var ülkede haberimiz yok. Kaldı ki komünist ülkelerde bile kredi kartı kullanılıyor, kullananlardan cayır, cayır faiz ve komisyon masraf alıyorlar…

***

Devlet olarak durup dururken “kar ve kazanç alanı” yaratmak sıcak paraya kavuşmak amacıyla ani bir kararla ehliyetlerin yenilenmesini istiyorsunuz ama bedava değil, belirli bir para karşılığında. Bir kısım vatandaşlar itiraz ettiler kararla değişti ama duydum ki hiç değişiklik olmamış hala en az 105 TL.

Farkında değil vatandaş, ehliyetler de aynı kredi kartı basımındaki yöntemlerle basılıyorlar zaten başka yöntemi de yok, hadi göreyim sizi sıkıyorsa almayın milyonlarca adet yenilenecek ehliyetin parasını...

Bankalar aynı sistemle basılan kart masrafını isteyince tu kaka oluyor ama devlet ve iktidar isteyince vatan millet uğruna alınıyor olacak öyle mi?

Şunu da herkesin de bilmesi gerekir; Hiçbir banka kredi kartı gecikmeye düşmemiş yatırması gerekenin tamamını yatırmış hiçbir kart sahibinden ne faiz alır ne de işlem masrafı. Ama siz tamamını yatırmaz da bir kısmını üstelik gecikmeyle yatırırsanız faiz de alır komisyon masraf da. Zira yatırmadığınız tutarın bakiye kalanı için bankadan “açık kredi” kullanmışsınız demektir.

Alınan her kredi de olduğu gibi bu açık krediye kullandığınız gün ile yatırdığınız güne kadarki faiz ve masrafı ödemek zorundasınız, çünkü Bankanız sizin alışverişte kullandığınız ve yatırmadığınız tutarın tamamını satıcıya kendi kasasından( cebinden) ödüyor. Kasasındaki para da kendisinin babasının parası değil, kendi şahsi hesabına yatıranların yani hukuken emanete aldığı banka müşterilerinin parasıdır…

***

Artık başına bela olacağı belli olan “Eylemlerin” cazibesini azaltmak, gündemi değiştirmek, seçmenlerine ve yandaşlarına hoş görünmek amacıyla kadro tahsisi, yeni iş olanağı ve bağışlar yapılmasını görkemli iftar sofraları kurmalarını anlarım da eylemcileri misafir eden bankaya duyduğu kin ve nefretle tüm bankalara saldırmayı anlayamam. Bunun adı zavallılık bunun adı acizliktir.

Gidin işinize bakın ve ne olur herkes kendi bildiği işi yapsın, aklının almadığı kafasının basmadığı konularla uğraşmasın, ahkam kesmeye kalkmasın…
Hiç kimse şunu da unutmasın; bu dünyada her şeyin bir bedeli vardır, aldığınız nefesin bile…

İyi tatiller…

Erdoğan ÖZGENÇ