Küçük Kız Sude Naz

           Küçük bir kız çocuğu; İçi kıpır kıpır öyle masum gülüşü var ki! insanın içini ısıtıyor.

Bir gün halası onları ziyarete gelir. Annesi kahvaltıya çağırmıştı.Birlik te kahvaltı yaparlar. Küçük kız halasını görünce her zamanki gibi şımarık hareketleri ile ilgi çekmeye çalışıp, halasının onu sevmesini bekler. O sim siyah gözlerinin içi ışıl ışıl parlıyor. Uzun yarı kıvırcık saçlarını bir o tarafa bir bu tarafa sallayarak  evin için de yerin de duramıyordu.

           Halası annesi ile konuşuyor olsa da, onun kıpır kıpır yerinde duramayan hareketlerini inceliyordu. Annesi yarına işi olduğunu , gelin gidecek komşu kızının çeyizine  yardım etmesi gerektiğin den söz etmişti. Bu söz üzerine halası küçük kızın kendisin de kalabileceğini söyledi. Annesi küçük kızın gözlerine bakarak ''Bilmem ki! Şimdiye kadar kimse ile kalmadı seninle kalır mı?'' Bu sözü duyan küçük kız hemen halasının kucağına koşup sarılır. ''Kalırım tabiki halamla neden kalmayayım ?''der. Halası da bu söz üzerine  ''Hemen hazırlan. Birlikte çıkalım'' der. Bu sözler karşısın da annesi yarı şaşkın vaziyette '' Eh tamam o zaman gel üzerini değiştirelim'' diyerek küçük kızı yanına çağırır.

          Küçük kız öyle mutlu olmuştur ki! Hemen üzerini değiştirip hazırlanır. Halası da hazılanmıştır birlikte evden çıkarlar. El ele tranvay durağına doğru yola koyulurlar. Yol boyu küçük kız halasının elini hiç bırakmasa da mutluluğu o sim siyah gözlerinin gülümsemesin den bellidir. 

          Küçük kız ilk defa annesinin haricinde bir başkası ile gezmeye çıkıyor du. Ve çok heyecanlıydı. Tranva durağına geldiklerin de heyecanı bir okadar daha artmıştı. Birlikte tranvaya bindiler. Yol boyu gördükleri karşısın da hem yerin de duramıyor hem de konuşmaktan sorular sormaktan kendini alamıyordu. Okadar dikkatli yapısı vardı ki! kimsenin aklına gelmeyecek şeyleri merak edip soruyordu. Halası da onu büyük bir dikkatle izliyor sorduklarına büyük bir keyifle cevap veriyordu.

          Birlikte Konyanın en büyük parklarından biri olan Kültür Park'a geldiklerine küçük kız daha da heyecan içinde etrafa bakıp çimenlerin üzerinde yuvarlanmaktan kendini alamamıştı. Halası onun bu mutluluğunu fotoğraf çekerek taçlandırdı. Havuzun içinde bulunan kuğulara yem verdiler. Etrafın kalabalık oluşu onun hoşuna gitmişti. Küçük kız o gün halasıyla hiç tatmadığı mutluluğu yaşıyordu. Çocukluğunun belkide annesi babası olmadan yaşadığı ilk mutlu günüydü. O gün çekilen fotoğraflar o anın ömür boyu hatırlanmasına vesile olacaktı.

          Birlikte Konyanın plakasını temsilen yapılmış Kule siteyi de gezmeyi ihmal etmediler. Önce birlikte yemek yediler. Daha sonra halası onu kitapcıya götürerek kitap seçmesini istedi. Evet küçük kız o kadar mutlu olmuştu ki! kitapların arasın da adeta dans edercesine dolaşıyor kendince kitap arıyordu. Sonun da birtanesin de karar kıldı. Büyük bir keyifle içini karıştırarak inceledi ve halasından almasını istedi.

         Onun daha önce görmediği ve görmek istediği bir yer daha var dı. ''Alâaddin tepesi'' şehrin tam ortasın da bulunan tepe ve bu tepe de bulunan ''Alâadin camii'' Orayı da gezip çiçekler arasın da fotoğraflar çekildiler. Küçük kız ve halası bu güzel keyifli bir günü tamamlamanın yorgunluğu ile eve döndüler. Tranvay'a binip eve gelene kadar küçük kız halası na defalarca sarılarak öptü. Bu mutluluk karşısın da etraflarında bulunan insanların da şaşkın bakışlarına sebep olmuştu. Birlikte eve yorgun ve havanın sıcak olmasından kaynaklanan terden kurtulmak için  üzerlerini değiştirip ellerini yüzlerini yıkadılar ve televizyon izlemeye koyuldular .Küçük kız öyle yorulmuştu ki uyuya kalmıştı .Halası onun bu masum uyuyuşunu epey bir izledikten sonra yanağına küçük bir öpüçük kondurdu o da yiğeniyle geçirmiş olduğu günün mutluluğunu yaşıyordu.

         Küçük bir çocuğu mutlu edip onunla bir gün yaşamak dünyalara bedel.Bu keyfi ve mutluluğu hiç bir şekilde satın alamazsın. Bu öyküde geçen mutlu günün aktörleri Ben ve benim yiğenimin küçük kızı SUDE NAZ  halasının can kızı .

        Halan seni seviyor Küçüğüm...

                  Çocuklar çiçektir koklamasını bilene

                             Hatice Büyükarı...