Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '08

 
Kategori
Çocuk Sağlığı
 

Kule günlüğü / Bizim çocuklarımız

Kule günlüğü / Bizim çocuklarımız
 

Bilgisayar, internet, yaşamımıza girmiş bulunuyor. Bu alanda çalışan işyerlerinde düzen - disiplin olmadığı da biliniyor.

Dikkatimi çeken, küçük ilkokul öğrencilerinin ve 18 yaş altı çoğu gençlerin, abartarak ( saatlerce ) şiddet oyunları oynaması. Bu gibi alışkanlıkların, ilerleyen yaşlarda getireceği sonuçlar üzücü olabilecek. Çünkü bugünlerden, çocuklarımızın o taze beyinlerine, daha doğrusu, bilinç altlarına, güce dayalı zarar verme duyguları yerleşiyor, zihinlerini kemiriyor.

Bir öğrencinin, bilgisayar kullanmasındaki amaç, yalnızca oyun oynamak ve msn görüşmeleri yapmak olamaz. Bunlar, öğrenciyi yoran, asıl görevlerinden, araştırmalarından ve diğer hobilerinden uzaklaştıran oyalamalardır.

Öğrencinin, boş geçen dersinde, öğle tatilinde ya da okul çıkışında, koşa koşa en yakın kafeye giderek, oyunlara dalması hoş karşılanacak, bağışlanacak bir şey değildir.

Popüler fakat şiddet içeren oyunlar, insanı hızla esir aldığı gibi, insanın psikolojisini, ilişkilerini bile etkileyebilmektedir.

Kimi çocuk, her gün, ekrana kilitlenip, dünyadan kopuyor, heyecanla oynadığı oyunun stresiyle agresif davranışlarda, küfürlü konuşmalarda bulunabiliyor. Bu problem derhal çözülmediği takdirde kanser gibi yayılabilir, yani her insan: Düşünmekten, hissetmekten ve üretmekten çıkarak, teknoloji yardımıyla gönüllü robotlar grubuna dahil olur. Dolayısıyla geçmişiyle, geleceğiyle bağları zayıflar.

Kronik uyuşturucu hastaları gibi, ekranla bütünleşen çocukların sayısı artıyor. Derslerinde başarısız, boş, saygısız, ailesini çiğneyen, görgü kurallarını çiğneyen çocukların sayısı artıyor.

Güzel, yetenekli bir çocuğun dengesi, ruh hali bozulduğunda, onu tekrar eski sağlıklı günlerine döndürmek zordur. Bu oyunlara bağımlı çocukların kişilikleri hasar görüyor. Günümüzde masum gibi algılanan tercihlerin, yarın hangi noktalara varabileceğini, davranış bilimciler açıklıyorlar.

Çocukların eğlence saydıkları, öldürme, yok etme üzerine kurulu, silahlı savaş oyunlarını kafelerde rahatça oynamalarına izin vermemeliyiz. Çocuklarımıza kötülük yapıyoruz. Kanlı, silahlı bu oyunların engellenmesi, yasaklanması gerekiyor. Annelerin - babaların, çocuklarına: Bu oyunlarından uzak kalmaları, harçlıklarını biriktirerek, yararlı kitaplar satın almaları yönünde ikna edici konuşmalar yapması gerekiyor.

Çocukların alışkanlıklarından, davranışlarından, yaptıkları ve yapmadıkları her şeyden büyükler sorumludur. Hiç kimsenin bana ne demeye hakkı yoktur.

Almanya’da uzun yıllar kalmış ve şimdi Türkiye’de çalışan özel eğitimci bir hanımefendi şöyle diyor ( özetle ):

Almanya’da çocukların eğitimi, gelişimi ve tüm sosyal yaşamı yaş uygulamasına göre yürütülür. Alman devleti her yerde çocukları korur, izler. 12 yaşından küçükler, eğlence merkezlerine, internet kafelere, mağazalara, marketlere, ev hayvanları satılan yerlere yalnız başlarına asla giremezler. 14 yaşındaki bir çocuğun, dersleri dışında kullandığı zaman, akşam saat 18.00 - 20.00 arasında biter. 16 yaş grubundaki çocuklar ise, en çok saat 22.00’ye kadar ayakta kalabilir. 18 yaş altındaki çocukların, ekran başında silahlı oyun oynamaları yasaktır. 18 yaş altında bir çocuğun alkol satın alması ya da sigara otomatından sigara alması mümkün değildir. Çünkü makine, gelenin kimlik bilgilerini almadan bir şey vermez. Bir gün, hiç ummadığınız bir insan, müfettiş olarak kontrole gelir, kurallara uyulmadığını saptarsa, en başta çocuğun ailesine ve işletmecilere çok ağır para cezaları keser. Müfettişin raporu geçerlidir.

Kabul etmeliyiz ki, biz kendi çocuklarımıza yeterince sahip çıkamıyoruz. Günü geldiğinde bu sorumsuzluğumuzun bedelini de ödeyeceğiz.

Yazan ve paylaşan - Claudius

TYRANNOS Edebi Ürünler

 
Toplam blog
: 56
: 334
Kayıt tarihi
: 12.06.07
 
 

İzninizle hayatıma dair satır başlarını aşağıda sunuyorum. Yolunuz düşerse günün birinde beklerim. ..