Kurban. (Kelle, paça, işkembe var mı?)

Kurbanın bir ibadet olduğuna dair Kur'an'daki deliller;
Sâffât Suresi’nde (37/107); İbrahim’in oğlu İsmail’in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir.
"... kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin." (Hacc 22/28)
"Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yeyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik."
"Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir." (Hacc 22/36;37)
Bu ayetlerde bahsedilen kurban kesimi, et ihtiyacı temini için kesmek değil, bir tür adanış göstergesi, bir dinî ibadet olarak hayvanların kurban edilmesidir.

Diğer dinlerde de "kurban" kavramına rastlanılmakla beraber Kurban Bayramı, İbrahimi dinlerden, sadece İslamiyet'te kutlanılır. İslam peygamberi Hz. Muhammed gerek kurban bayramında, gerekse bayram harici zamanlarda sık sık Allah rızası için kurban keserdi.

Kurban Bayramı'nda kurban kesmenin amaçları, Allah'a yakınlaşmak, adanmışlık derecesini göstermek, ilâhî rızayı kazanmaktır. Bunun yanı sıra maddî durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmak da bir sebep olarak ifade edilmiştir. Bu durumu açıklamak için "Kurban, Hakka ve halka yaklaşmak için kesilir" tabiri kullanılır.

Kurban kesmenin farz olup olmadığı konusu:
Kurban kesmenin farz olup olmadığı konusu tartışmalıdır. Genel kabule göre kurban kesmek farz olmamakla beraber Hanefi mezhebinde vacib olduğuna ve kesilmesinin gerekli olduğuna inanılır. Şafii mezhebine göre ise sünnettir ve kesilmese de olur.

Kur'an'da kurban kesmekten Kevser Suresi'nde bahsedilir. 3. ayetten meydana gelen bu sure şu şekildedir:

" Şüphesiz biz sana Kevseri verdik. O halde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes. Doğrusu sana buğzeden, soyu kesik olanın ta kendisidir."[6]

Kurban kesmenin şartları:
Akıllı, hür, mukim (yerleşik olan, seyahatte olmayan) ve dinî ölçülere göre zengin sayılan mümin olunmalıdır. Belli miktar parasına sahip olan kişinin belli miktarda borcu varsa, borcunu çıktıktan sonra kalan miktar 80 gram altına tekabül ediyorsa, kurban kesmek üzerine vaciptir.

Kaynak:vikipedia

"İnanan bir kul olarak kurbanımı keseceğim. Bunu Tanrı’nın kabul edip etmeyeceğini elbette bilemeyiz. Tüm ibadetlerimiz gibi bu da Tanrı’nın inayetindedir.

Namaz kılmakla, oruç tutmakla, zekat vermekle, kurban kesmekle ibadetimizin kabul olunacağını düşünmek elbette yanlıştır. Sırf bu yüzden deriz ki; “Allah Kabul etsin”.

Bir şey daha var ki benim hissettiğim; elbette Allah’ın anında kabul edeceğini tartışamayız ama, fakirin eline tutuşturduğumuz bir parça etin sevincinin yüzlerine yansıması, bu yansımayı hissetmemiz inanılmaz mutluluk verir. Şimdi diyeceksiniz ki, “ilahi her yardımda yardım eden mutlu olur” doğru tabiî ki. Bunu kan görmeksizin da yapabilirsin, gidip okuyana yardım edersin, kitap alır verirsin, ayakkabı alır verirsin gibi…

Elbette güzeldir, iyidir. Fakat, hem inanış, hem insanlık kulvarında ikisini de yerine getirme mutluluğu iki kat daha fazla ve ben kurbanımı kesip, dağıtacağım. Daha şimdiden, eti direkt istemeye utanan komşularımdan; karın, bacak, kelle ricası var. Ne düşündürücü bir durum değil mi? Aslında onun evinde et olmadığı içn sokaklara atılanları istiyorlar.

Haliyle kan görmüş olsak ta, bu tip insanların yüreğine dokunuyor olmak mutluluğu çok güzel. Yazın bahçemde fındık toplayan işçilerin sadece tuz ve domatesle kendi açtıkları yufka ekmeğini yemeleri, bunu da günlerce sürdürmeleri aklıma gelince, herkesin et alamayacağını dolayısıyla da herkesin “vejetaryen” olma lüksü olamayacağı, etin içinde bulunan besin değerlerinin, bizler için gerekli olduğunu düşündüğümüzde;

Evet! Kan akmalı!

Buradan tüm sevdiklerimin bayramını kutlarım."