Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Haziran '10

 
Kategori
Siyaset
 

Kürt sorununda aynı kısırdöngü mü?

Artık hiçbir şey eskisi gibi değil, “birlik ve beraberlik” söylemleri içi boş, sıradan ve geçerliliğini yitirmiş birer söz olarak kaldı.

Türkiye hızla bir ayrışma, kamplaşma ve toplumsal bölünmeye doğru sürükleniyor, sürüklenmek isteniyor; Kürt sorununu “taşeron” kavramı içine sıkıştırıp bırakmak tıpkı PKK’ının ortaya ilk çıktığı yıllarda örgüt için ”birkaç çapulcu ve sıradan eşkıya işi” yaklaşımı ile ortaya konan ciddiyetsizliğin bugün tekrar sığ, gülünç ve sorumsuzca ortaya konması gibi.

Türkiye coğrafyasının güneyinde, batısında, doğusunda, kuzeyinde yani her yerinde insanların nerden ve ne zaman geleceği belli olmayan bir kurşuna, bir otobüsün geçişi sırasında patlayacak hain bir bombaya veyahut koyun otlatırken alçak bir kurşuna hedef olması muhtemel bir küçük kız çocuğunu, ayakları altında ölüme kurulmuş bir mayınla yaşamını yitiren gencecik bir vatan evladına; ceylanlar, buseler şerzanlar…gibi biten, tüyler ürperten solan yaşam hikayelerini artık sıradan ve yaşamın rutin ekseni olarak görmeye başladı ne yazık ki!
Yaşanan travmanın, toplumsal acı ve infialin çözümü konusunda her zamankinden çok ortak akla, ortak mutabakata, barış, eşitlik, özgürlük ve kardeşlik noktasında elbirliği etmek, şiddet, terör, kan ve gözyaşını elimizin tersi ile itmenin en öncelikli konu olması gerekirken siyasilerin şiddeti, baskıyı, isyanı ve öldürüp yok etmeyi dillendirmeleri bu ülke ve bu ülke insanına beklide yapılacak en büyük kötülüktür.

Son Halkalı saldırısı ve öncesinde yaşanan acı olaylar sadece olayın bize yansıyan bir yüzü ne yazık ki ölen ve öldürenin aynı vatanın evlatları olma kısırdöngüsü tam 26 yıldır yaşanan yıkımın en acı yüzü.

Bu sorun bu ülkenin sorunu, bu sorunun çözümünü dışarıya havale etmek, dışarı ile konuşmak çözüm adına şuana kadar hep fiyasko oldu olmaya da devam edecek gibi, 26 yıldır denenen askeri yöntemlerde ısrar etmek aslında sorunun çözümsüzlüğünde ısrar etmekte eşdeğer nitelikte değimlidir?

Özellikle son yaşanan olaylarda ekranlarda boy gösteren emekli askerlerin ekranda işi şova döküp askeri yöntem, kroki ve söylemlerle kükremeleri akla “madem sorunu böyle çözecektiniz neden zamanında çözemediniz?” sorusunu getiriyor.

Evet artık hiçbir şey eskisi gibi değil ne yazık ki, ekranlarda ağlayan, feryat eden anneler, omuzları çökmüş babalar, geride kalan zavallı öksüzler, gözü yaşlı kadınlar!

Bu tablonun öbür yüzünde evladının mezarının yerini dahi bilmeyen anneler, bir dağın başında öldürülen gencecik çocuklar!

Dedik ya ölen ve öldürenin aynı ülkenin, belki de aynı kentin, aynı kasabanın, aynı köyün çocukları olan bir korkunç gerçek!

Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi, şiddeti, baskıyı ölüm ve kanı manipüle edecek söylem ve demeçlerden uzak durulması kuşkusuz sorunun çözümü noktasında en önemli unsur olacaktır.

Yaşamın normale dönmesi, ülkede huzur ve güvenin tekrar geri gelmesi adına lütfen hepimiz “sorumlu yurttaş” sorumluluğu ile yaşananları yorumlayalım!

 
Toplam blog
: 166
: 540
Kayıt tarihi
: 02.09.09
 
 

Batmanın Beşiri ilçesinde doğdum, Mersinde yaşıyorum, edebiyata ilgi duyuyorum, yerel ve ulusal d..