Kuş Evleri

Zaman zaman parklarda, parklarda ki su havuzlarının içinde, bazen de yol kenarlarında ki su birikintilerinin olduğu yerlerde kışları da kuytu yerlerde ölmüş kuşlar görürüz. Bu görüntüler birçoğumuzu derinden üzer, çoğumuz da vah vah yazık olmuş der geçeriz. Acaba, bu kuşlar neden ölmüşlerdir? Ölmemesi için neler yapılmalıydı? Ölümlerin olmaması için yetkililer nezdinde birtakım girişimlerde bulunabildik mi? Bulunduk ise ne cevaplar aldık?

Evet.

Parklarda, yol kenarlarında, sitelerin bahçelerinde, cami avlularında ölmüş kuşlar gördüm. Kendimce sebeplerini araştırdım, ölüm sebeplerini anlayabildiğim kadarıyla yetkililere aktarmama rağmen bir sonuç alamadım.

Ölüm sebepleri;

1- Park ve bahçelerde yaşamaya çalışan kuşlar su ihtiyaçlarını gidermek için mevcut süs havuzlarında ki sudan içmeye çalışırken içine düşüp ölmekte.

2- Süs havuzlarının sularında mikroplar barınmasın diye konan ilaçlar ölümlere sebep olmakta.

3- Apartman merdivenlerini çoğu deterjanlı sularla temizlenmekte ve bu sularda cadde veya sokaklara akmakta, akan bu sularda su ihtiyaçlarını karşılayan kuşların ölümlerine sebep olmakta.

4- Kışın ise yeterli barınacak, korunacak mekanların olmaması.

Öneriler;

1- Park ve bahçelere, sitelerin bahçelerine, camilerin bahçelerine su sebilleri konmalı ki kuşlar hem temiz su içmeli hem de içine düşmemeli.

2- Deterjanlı sularının sokaklara akmaması sağlanmalı.

3- Uygun yerlere kuş evlerinin yapılması.

Önerilerimi yerel seçimlerde siyasi parti yönetici ve adaylarının çoğuna iletmeme rağmen seçim beyannamelerine koyduramadım. Oysa bunlar yapılması zor olan işler değildi. Aynı zamanda da ilk defa yapılacak şeylerde değildi.

Tarihimizi incelediğimiz zaman ecdadımız kuşların barınması için kuş evleri ve su sebilleri yaptıklarını çeşitli kaynaklardan öğrenmekteyiz.

Ecdadımızın 13. Yüzyılda ilk kuş evini Sivas’taki İzzettin Keykavus Şifahanesi'nde yaptığı tespit edilmiştir.  “güvercinlik” “kuş sarayları” “serçe saray” isimleriyle anılan bu evler tek katlı veya iki katlı, ahşap veya taştan yapılmakta imiş.

Osmanlı döneminde ise kuş evlerini; cami, okul ve türbelerin duvarlarının ulaşılmayacak en yüksek yerlerine, güneşin fazla geldiği ve rüzgarın az vurduğu tarafa yaptıkları tespit edilmiştir.

Aynı zamanda da kuş evlerinin bulunduğu her yerde, yerden bir buçuk metre yüksekliğinde de su sebilleri yapmışlar.

Haksızlık yapmamak lazım günümüzde de bazı şehirlerin parklarında göstermelik de olsa kuş evlerinin yapıldığını görmekteyiz.

Osmanlı döneminde ki yöneticilerin hayvanlara verdikleri önemi, gösterdikleri sevgiyi bugün ki yöneticilerimizden de beklemekteyiz.

Şayet bunları yapabilirsek kuşlarımız kışın soğuktan, yazın da kirli su içmekten ölmeyecek. Cik cik diye üstümüzde şarkılarını söylemeye devam edeceklerini ümit etmekteyim.

Fevzi GÜLTUNA

Ankara/2014