Kuzey Rüzgarı... Güney Fırtınası...

               Kuzey Güney dizisi başladığından bu yana adeta seyirci ikiye bölündü. Kuzey mi cazip, Güney mi daha karizmatik, siz olsanız hangisini seçerdiniz? gibi ülkemizin çok önemli sorunları var malum (!).Genellikle Güney daha aklı başında, mantıklı, karizmatik ve güvenilir görünüyor öyle değil mi? Başarılı bir öğrenci, akıllı bir ortak, ideal bir eş. Kuzey ise tam tersine aksi, hırçın, işe yaramaz bir serseri... Bana sorarsanız tam tersini düşünüyorum. Kuzey mi Güney mi derseniz ben kesinlikle Kuzey'den yanayım. Niye mi?

 

Bir adam düşünün, sadece kardeşinin geleceğini düşünerek onun işlediği suçu üzerine almış, ömrü boyunca taşıyacağı koskoca bir damgayı alnına hiç düşünmeden kazıyıvermiş, babasının düşünmeden ateşler içinde bıraktığı dükkânın kamera görüntüleri polise verilmesin diye canını ortaya koyarak kör döğüşü etmeye kalkmış, sevdiği kızdan yine kardeşi uğruna vazgeçmiş ve kalbine gömmüş, sırf kendisinden hamile kaldığına inandığı kızı ortada bırakmamak uğruna onunla evlenmiş, kendisinden hoşlanan kıza hiç umut vermeden dürüst davranmış… Ama bütün bunları yaparken tek kusur işlemiş, kimseye kendini anlatmaya çalışmamış, öfkeyle hareket etmiş ve her zaman her yerde haksız duruma düşmüş. Kuzey, tek kusuru öfkesine hâkim olamamak olan, biraz delikanlı, biraz maço bir erkek. Ama bir düşünün. Bu kadar fedakârlığı kaç kişi yapabilir hayatında. Kim kalbindeki aşktan, özgürlüğünden vazgeçer hiç düşünmeden. Bunun için çok sağlam bir yürek ve karakter gerekmez mi… Evet hataları çoktur, çünkü düşünmeden hareket eder ama o kadar çok düşündüğü kimse vardır ki, kendini düşünecek vakti yoktur. Karakteri sağlamdır, dürüsttür, göstermese bile çok duygusaldır. Bir anlamda babasının oğludur. Kuzey böyle biridir bana göre ve bir insanın hayatında her ne şekilde olursa olsun, eş, sevgili, kardeş, baba fark etmez mutlaka olmalıdır böyle biri.

 

Bunun yanında Kıvanç Tatlıtuğ’a çok kısa değinmek isterim. Zira bir sonraki yazımda bu konuyu ayrıntılı olarak paylaşacağım. Oyunculuk ve inandırıcılık açısından şu anda zirveyi sonuna kadar hak etmiştir bence.

 

Gelelim Güney abimize. Bencil, kendinden başka birini düşünmeyen evet düşünmeyen, yeri ve zamanı geldi mi önüne gelen her şeyi hiç düşünmeden harcayıveren, hayatları mahvediveren, bunu aslında kötü niyetle yapmayan ama bencilliği ve hırsı gözünü kör etmiş biridir Güney. Bir anlamda annesinin oğludur… Okumak için kardeşinin fedakârlığına fazla karşı koymaz, içindeki yükselme ve başarılı olma azmi onu yıllarca seven ve bekleyen kızı bir çırpıda silmesine sebep oluverir, sözde arkadaşım dediği şımarık zengin kızı ile mutluluk oyunları oynar, hedefleri büyüktür, kardeşini korumaya çalıştığını düşünür ama çevresindeki herkesin hayatını alt üst etmiştir, her an kendi menfaati için birilerini terk etmeye, sırtından vurmaya hazırdır, gözü yükseklerdedir ve yükseldikçe kibirlenir, eminim ki ulaştığı zirveden tepetaklak düşecektir ilerleyen bölümlerde. Böyle de olması gerekir…

 

Güney karakterine hayat veren Buğra Gülsoy, genellikle hep aynı tarz rollerde izlediğimiz bir oyuncu olmasının yanı sıra, bu rolünde de çok başarılıdır.

 

Kuzey bir rüzgâr ise Güney bir kasırgadır der Siyah İnci… Kuzey üşütür insanı ama Güney yerle bir eder diye ekler ve sorar… Şimdi hangisi daha cazip görünüyor Kuzey mi Güney mi?

 

Pek ya diğerleri… Handan Hanım, Cemre, Banu, Gülten Hanım, Simay. Onlar da başka bir yazımıza kalsın

 

Siyah İnci’den sevgiyle…