Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '12

 
Kategori
Siyaset
 

Liberalin hesaplaşma, kanlı gelecek korkusu...

Liberalin hesaplaşma, kanlı gelecek korkusu...
 

Vatan Gazetesi yazarı Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtlayan Prof. Mehmet Altan, “Askeri rejimler dahil bana nereye, nasıl konuşacağıma dair bir akıl verme cüreti gösterilmesine ilk defa bu dönemde rastlıyorum” diyor. Altan’a göre siyasi iktidar cami-kışla ikileminde Kemalizm’den rövanş alma anlayışında.

 

Röportajın can alıcı yerinde iktidarı eleştirirken,“Evren’in anayasal elbisesini biz giyelim” ya da “YAŞ’da oturma düzeninin değiştirelim, ama YAŞ kanununu değiştirmeyelim, Böylelikle cami-kışla savaşında Türkiye’nin başını belaya sokabilecek kanlı bir geleceğe zemin inşa ediliyor diye korkuyorum.” diyor.

 

Baştan söyleyeyim, içiniz rahat olsun Prof. M. Altan. Kanlı bir gelecek korkunuz sadece vehimden ibaret. Sizlerin yakından tanık olduğunuz üzere siyasi iktidar sayenizde hem iktidar hem de muktedir oldu. Devletin sahipleri değişti diye ortalığa karanlık senaryolar yazıp tedavüle sürmeyi yakıştıramadım zat-ı alinize. Malum batılıların dediği gibi Türkiye kendi haline bırakılamayacak kadar önemli bir ülke. Süreç yenidünya düzenine göre ülke siyasetinin yeniden formatlanmasından ibaret, ülkede kanlı gelecek senaryoları egemenlerin çıkarına hizmet etmez, içiniz rahat olsun!

 

Bir zamanlar iyi bildiğiniz üzere, yani soğuk savaş döneminde, ABD çıkarlarının –emperyalist batının-  komünizm tehdidine karşı bekçiliğini yapan eski vesayetin aktörleri değişen dünyaya –egemenlerin çıkarlarına-  ayak uyduramayıp oyundan atıldılar, durum bundan ibaret.

 

Bu süreçte siz liberallerin durumu gerçekten sıkıntılı ama aklınız başınıza şimdi mi geldi diye sorası geliyor insanın. Siyasi iktidara gerçekten saflık derecesinde biat edip sınırsız destek verdiniz, sizlere gereksinimleri kalmadığı için bana göre mızmızlık ediyorsunuz! Ne istiyorsunuz, iktidardan, Mandela’nın ya da İspanya’nın Franko faşizminden sonra gösterdiği siyasi olgunluğu göstermesi için mi destek verdiniz sanki?

 

Burası Ortadoğu, yani şark; demokrasi dediğin gücü iktidarı elde edinceye kadar dillendirilen politik söylemden öte bir anlam ifade etmez.

 

Altan, “Devleti, iktidara yakın bürokratlar üzerinden ele geçirme sevdası var. Halbuki devlet ele geçtiği vakit devlet olmaktan çıkar. “Devleti ele geçiririz” mantığı sonunda insanın kendisinin başının belaya girmesi için bir tuzaktır. Çünkü ele geçirilecek devlet görüntüsü altında başka bir örgütlenme var ise onu zaten bir başkası da zaman içinde ele geçirir ve sana karşı kullanır. Askeri vesayetin deşifre edilmesi çok önemli ama 12 Eylül rejimini dönüştürüp, AB standartlarında bir yapıya dönüştürme konusunda sıkıntılı bir durumdayız. Türkiye halkı” denmiyor, “Müslümanlar iktidara geldi” gibi algılar var. Bu ne demek? Kışlaya karşı cami rövanşı demek. Ben daha demokrat ve dolayısıyla daha akılcı bir yaklaşım bekliyordum. Askeri vesayeti sona erdirip, AB standartlarında bir ülke haline geleceğimizi umuyordum.”diyorsunuz. Pes yani, siz liberaller tahmin ettiğimden de safmışsınız. Toplumun duyarlılıklarını istismar edip tereyağından kıl çeker gibi memleketi yönetmek varken iktidar niye AB standartlarında bir demokrasi kursun, iktidar gücünü niye paylaşsın demokratik ülkelerde olduğu gibi.”

 

Siyasetin finansmanı şeffaflaşmadan, garabet siyasi partiler yasası değişmeden, lider sultası yıkılmadan sahi bu AB standartlarında demokrasi ruh çağırma seansları ile mi gelecekti? Neredeyse ‘düşmanımın düşmanı dostumdur’ ittifakından demokrasi çıkacağına kendinizi inandırmışsınız, sağlığınıza yazık.

 

 

Altan,“ABD’de Cumhuriyetçiler iktidara gelir, Ortadoğu’da kan gövdeyi götürmeye başlar. Cumhuriyetçiler askerle işbirliği yapar ve ortam tamamen değişir. Türkiye çok güvensiz bir yer. Kırılganlık çok yüksek çünkü yapısal sorunların tamamı aynen devam ediyor. AK Parti hizmet düzeyinde, yani sağlıkta, ulaşımda ve diğer alanlarda önemli yenilikler getirdi. Bu alanlarda Türkiye modernleşti. İktidara gelmeden önce yaşadıkları günlük sorunları gidermede çok başarılılar ama sistem değiştirmede, demokratikleşmede çok istekli değiller. Ne Kürt meselesi, ne Kıbrıs meselesi, ne azınlıklar, ne Alevi meselesinde sorunlar çözüldü, çünkü pusula evrensel hukuk ve demokrasi değil...

 

Rahat olun Sayın Prof. Altan, ABD’de, Cumhuriyetçiler iktidara gelse de ABD çıkarları değişmez. İçinizi ferah tutun. Askerin işbirliği süreci sonunda tüm bu yaşananlar. AKP Türkiye’nin her yerinden oy alıyor, memleketin bölünmezliğinin garantisi, sigortası. Her şeyde amatörce yazılmaz ki blog ayağına, yani.

 

Altan,“Topluma kimse ayar vermeye kalkmasın. Türkiye kendi ayarını demokratik bir şekilde bulur. Yeter ki 12 Eylül rejiminin yerini AB standartlarında bir rejim alsın, Kemalist bir cumhuriyetten demokratik bir cumhuriyete geçelim! Kemalist gençlik anlayışından dindar gençlik anlayışa geçme zihniyetine bakılırsa galiba bundan gittikçe uzaklaşıyoruz.”diyor. Memleketin %99'u müslüman değil mi korkacak ne var...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..