Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '12

 
Kategori
Güncel
 

Libya ve Yalvaç’taki cinayetler tartışmalara son noktayı koydu…

Libya ve Yalvaç’taki cinayetler tartışmalara son noktayı koydu…
 

 

Yaşam böyle bir şey işte; bir şeyler tartışılırken toplumun önüne öyle örnekler fırlatıyor ki insanların (tarafların) nutku tutuluyor… Son dönemde beni derinden etkileyen iki olay oldu: 

-İlki Yalvaç’ta tecavüzcüsünün ‘’kellesini’’ kesip köy meydanına fırlatan hanımın öyküsü… Ve bu ‘’cinayetten’’ sonraki gelişmeler; çünkü bu hanım çocuğu doğurmayacağını açıkça ifade etti… Hukuk adına konuşanlar ise ‘’bu çocuk doğacak’’ dedi… Bilim adına konuşanlar ise ‘’bu hanım kendisine ve çocuğa zarar verebilir, dikkatli olmak lazım’’ buyurdu… 

Hatırlatayım; iktidar çok kısa süre önce kürtaj yasaklanmalı, tecavüz bebeklerine biz devlet olarak sahip çıkarız diyordu… Tam düşündükleri gibi oldu bu senaryo: kürtaj serbest şu an ama yasal kürtaj süresi geçmiş… Yaşam asıl görmek istemediklerini koydu masalarının üstüne; anne ve bebeği… Onlara ne olacak?  Bu hanım canına kıyarsa sorumlusu kim olacak? Bu çocuk dünyaya geldiğinde onu nasıl bir yaşam bekliyor olacak? Hadi bu olayda zaman olayından dolayı savunma noktası var ama ya yasal zaman dolmasaydı nasıl bir savunma yapacaklardı? 

-İkinci olay ise Libya’da öldürülen Amerikalı diplomatlar: Hatırlar mısınız yine kısa bir süre önce ‘’İslam’a hakaret eden karikatürler’’ ve ‘’Kuran yakma tehdidi’’ tartışmalarına nerdeyse devlet olarak dahil olmuştuk… Libya’daki cinayetler (cinayettir bana göre, emperyalizme karşı mücadele diyenlere gülerim) bu tür tartışmaların bir sonucudur…  

Bu tartışmaların ne sonuçlar doğurabileceği bu örnekle en iyi şekilde ispatlandı/yaşandı; Terör ve şiddet… Ve iktidar bizi bu tartışmalara bir şekilde dahil ediyor… Taraf yapıyor… Oysa bu açıklamalar kişisel olmalıdır… 

Batılı üç beş geri zekalının her yaptığını, batının toplam düşüncesi sanıp ‘’batılıları toptan yakmaya’’ çalışmakla özetlenebilecek bu şiddetin altında yatan aşağılanmışlık duygusunu kışkırtmak yerine ciddiye bile almamak olmalıdır devletin politikası… Yoksa her toplumdaki geri zekalıların peşine takılmış olursunuz… Geri zekalı kışkırtıcılar dünyadaki İslami düşüncenin/tepkisinin belirleyicisi olamazlar… Fakat şu an oluyorlar: 

İslam adına yapılan gösterilerdeki ortaya çıkan görüntüler, dünya insanlarında İslam fobiyi güçlendiriyor… Gerçek olan bu… Oysa bu görüntülerin altında yatan gerçek, aşağılanmışlık duygusunun ilkelce açığa çıkmasıdır… Aşağılanma duygusunu yenmek ise o ülkeler işgal edilirken emperyalizme karşı savaştan geçer… En azından direnmek, yenilmiş olsan bile bu aşağılık duygusundan kurtarır toplumları… İslam ülkeleri kaos içindedir bu gün… Bunun sorumlusu emperyalizm demek salakça bir şeydir… Bu durumun sorumlusu İslam dini demek daha da salakça bir şeydir… Bu durumun sorumlusu toplumsal ruhtur… Üretmeyen, bencil, doyumsuz, şiddet sever, güce tapan bir toplumsal ruh var İslam toplumlarında… İslam ortak payda bile değil… İslam bin değişik şekilde algılanıyor çünkü ve bin değişik yaşama kılıf olarak kullanılıyor…  İşte bu ruhun değişmesi gerekir… 

Çoğu zaman eğri düşüncenin burnunu sürtüyor yaşam… Ne kadar ‘’kutsal’’ olursa olsun bu düşünce… Sevindiğim taraf ise iktidar yanlışta ‘’ısrar etmiyor’’… Gerçek anlamda kınadı Libya’daki cinayetleri… 

Son söz: Bakın bakalım bundan sonra Suriye konusundaki gelişmelere… İnandırıcılığı kalacak mı Türkiye’nin… Ve elbet Amerika’nın... ‘’Özgürleştirdikleri’’  insanlar işte bunlar… İnandırıcılık bu kadar kutsal artık dünya kamu oyunda... Sonsuza kadar oynanamıyor sahteyse duygular...

 

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..