Magandalık ruhumuzda var!

Millet olarak her işimizde abartmayı severiz. Konuşurken, bir iş yaparken sonuna kadar gitmeye bayılırız. Yemek yerken karnımız doyar yine yeriz, üstüne tatlıydı, meyveydi derken şişip hazımsızlık çekeriz.

Spor denilince aklımıza gelen ve fanatiklik düzeyinde olan futbolda ayrı bir abartı alanımız.

Özellikle haftasonları maçların olduğu saatler kahvehaneler dolup taşar, evinde maç yayını yapan televizyonu olanlarda televizyon karşısında küfür edip rahatlar. Eğer stada gitme imkânınız varsa orası da evlere şenlik.

Galatasaray ve Altay taraftarıyım. Özellikle Altay’ın birçok maçını stadyumda izleme fırsatım oldu. Benim için abartı düzeyinde olmayan futbol genel çoğunluğun abartısında, stadyumda tam bir işkence olayına dönüşüyor.

İlk dakikadan maçın bitimine kadar patronuna kızan, karısına sinirlenen, cebinde parası olmayan, ailesiyle sorun yaşayan sayıyor da sayıyor küfürleri. Kız arkadaşınızla, annenizle ya da kız kardeşinizle maça gidemezsiniz; çocuklarla mümkün bile değil. Benim bile bilmediğim nasıl küfürler yaratılmış diye soruyorum her maç çıkışında. Türk insanı yaratıcılıkta da sınır tanımıyor. Yine abartıya giriyor yani…

Son yaşadığımız acı bir olay abartıların hayatımıza ne kadar hâkim olduğunu gösterdi.

Beko Basketbol Ligi’nde mücadele eden Banvit Spor ile Pınar Karşıyaka’nın Bandırma’da yapacakları maçı izlemeye giderken Balıkesir girişinde bir benzin istasyonunda yaşanan tartışmanın ardından pompalı tüfekle vurulan üniversite öğrencisi Özgür Soylu hastanede öldü. Olayın ayrıntıları fazlasıyla basına yansımıştı zaten.

Şehirdışında deplasman olarak ifade edilen maçlara birkaç defa bende gittim. Taraftar dernekleri ya da kulüpler otobüs ayarlayarak çok düşük bir ücret karşılığında taraftarları maçlara götürüyorlar. İzmir’den Ankara’ya 5 YTL karşılığında gidiş dönüş yol parası ve maç biletiniz karşılanıyor. O derece komik fiyatlar.

Peki, bu otobüslerde bir araya geldiklerinde alevlenmeye meyilli olan insanlar ne yapıyor?

Otobüs yolculuğu boyunca bira ve aklınıza gelebilecek tüm alkollü içecekleri tüketiyorlar. Topluca sağa sola otobüsten küfür ediyorlar. Kız, kadın, dişi varlık ne görürlerse görsünler ağızlarının suyu akarak laf atıp, taciz ediyorlar. Mola yerlerinde esnafın dükkânlarını yağmalayıp tuttukları takımın isimlerini haykırıyorlar!

Şimdi bu mu takım tutmak, bu mu taraftarlık?

Özgür Soylu olayında aynı benzin istasyonuna daha önceden Göztepeli taraflar yağma yapma amacıyla saldırmışlar. Ağzı yanan benzin istasyonu sahibi Karşıyakalı taraftarların benzer bir harekette bulunacağını önceden kestirerek önlem almış. Benzer olayda aynı yerde yaşanmış.

Özgür Soylu bu olayda bir kurban. Allah rahmet eylesin. Ancak gencecik bir insanın pisi pisine ölmesini hazırlayan olaylar her deplasman maçında farklı takımların taraflarının konu olduğu biçimde yaşanıyor.

Artık futbol olsun basketbol olsun taraftarlık kavramlarının sorgulanılması ve özeleştiri yapılmasının zamanıdır. Esnafı yağmalayarak, cam kırarak, kızlara laf atarak taraftarlık olmaz. Taraftarlığın yapılacağı yer yeşil sahalardır.

Yollarda demlenmeyi bırakıp, kendimize bakmamız lazım!

Abartıyoruz demiştim en başta, sporu da abarttık!

Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU
abtokmakoglu@gmail.com