Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '14

 
Kategori
Basketbol
 

Mahmut Uslu maça giderse, Fenerbahçe Ülker şampiyon olur!.

Her yerde taraftar, her yerde kavga!..

Biz kavgasız yaşayamayız!.. Hele siyasette... Kavga için düşman gerekli. Düşman yaratmada da üstümüze yoktur. “Lider”in yarattığı düşman, kendi taraftarının/ seçmeninin hedef tahtasından, ancak yeni bir düşman yaratılana kadar kalıyor.

 

Sonra?

 

Gelsin yenisi...

 

O “yenisi”nin,  daha dün dost olması, hiç mi hiç önemli değil!..

 

(Düşman, “olmazsa olmaz”ın zorunlu sonucu olunca, Fenerbahçe ile Galatasaray arasında “dostluk nutukları” atmak,  “atmak”tan öteye gitmiyor. Çünkü “atma”yı sürdüren kendi koşullarını dayatıyor:

 

O başkan, başta kaldığı sürece...

 

Yani?

 

Seninki gitsin, ben kalayım; yoksa dostluk olmaz!..)

 

*****

 

Futbolda dinlence başlayınca, kavgaya ara verildi. Çünkü herkes “iç sorunlar”a dönmüştü. Oysa kavgaya alışmış, bunu “hayat tarzı”, “varlık sebebi” sayanlar, nasıl boş durabilirdi?

 

Durulmadı da...

 

Kavga, futbolda yoksa, basketbolde var!..

 

Hele, taraflar, Fenerbahçe ile Galatasaray olunca...

 

Basketbolde kavga, salonların içinde kalmadı, dışına kaydı. Maçlardan önce/ sonra, “Onlar şunu yaptı” türünden canlı ve cansız basın açıklamaları yapıldı. Açıklamalar, “laf yarışı”, sürüp gideceğe benziyor.

 

“Laf yarışı”nda benzeyen ve benzeyen yanlar, ilginç olmalı:

 

Aziz Yıldırım var; Ünal Aysal kayıplarda.

 

Ergin Ataman, başrolde, “acayip şeyler” söylüyor; Obradovic ise işine bakıyor. Ergin Ataman, sahaya bakan Mahmut Uslu’nun kendisine baktığını sanıyor. Öyle sandığı için de, aralarında 30 metre uzaklık varken, maç oynanırken, milletin içinde, kameraların karşısında, o gürültülü ortamda Mahmut Uslu’nun eliyle pantolonunu tuttuğunu görüyor, ağzıyla da “s”li bir cümle kurduğunu duyuyor!..

 

Sonra?

 

Bunları, ekranlardan 76 milyon, Ergin Ataman’ın ağzından öğreniyor. Bir öğrenen de Mahmut Uslu oluyor; hemen naçizane tavsiye”de bulunuyor:

 

“.... 30 metre mesafeden beni takip ederek halüsinasyon görmek yerine, sahaya bakıp takımını yönetsin!.”

 

Demek ki, Ergin Ataman, Mahmut Uslu’yu izlemekten “sahaya bakıp takımını” yönetemiyor.

 

İyi ya!.. 

 

Mahmut Uslu maça giderse, Ergin Ataman’ın ne yapacağı belli olacağı için, Fenerbahçe Ülker'in şampiyon olacağı, kupayı rakip sahada kaldıracağı da belli oluyor!.

 

*****

 

Fenerbahçe’nin rakip sahada kupayı kaldırma yolu belli olduğuna, Mahmut Uslu’nun yapacakları belli.  Onun için Mahmut Uslu, Ergin Ataman’ın maçtan kopması, oyuncularını unutması, sürekli kendisini izlemesi için çok “hareketli” olmalı.

 

Nasıl mı?

 

İkide bir ayağa kalkmalı, ellerini önce, ileri uzatmalı, sonra bir elini önüne, öbürünü arkasına götürmeli... Arada bir eliyle ağzını kapatmalı... Yanında bir de “siyah gözlük” olmalı.. Zaman zaman o gözlüğü takmalı. Artık, maça “grant tuvalet” mi gider, yoksa bir başka ortama uygun giysilerle mi, o konuda “fikir yürütmek” bizi aşar.

 

Ergin Ataman, polis şapkasıyla poz verdiğine göre, Mahmut Uslu da “poz vermek” için yanında polis kaskı götürmeli... Gaz maskesi de olabilir!..

 

Kısacası, Mahmut Uslu, Ergin Ataman’ın dikkatini dağıtacak, ilgisini çekecek her türlü yola başvurmalı. Çünkü Ergin Ataman’ın gözü, onun üzerinde olacak. Böyle olunca da, Ergin Ataman, oyuncularını, maçı unuttuktan, Mahmut Uslu sayesinde Fenerbahçe Ülker kupayı kaldırdıktan sonra, söyleneceklerin hiçbir “kıymeti harbiyesi” olmaz!.

 

İşte böyle!..

 

Son söz:

 

Eksiklik ve olumsuzluklarını Tanrı vergisi, başkalarındakileri “suç unsuru” olarak gören, normal insan sayılır mı?

 


 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..