Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '08

 
Kategori
Dünya Şehirleri
 

Makedonya

Makedonya
 

Ohrid


MAKEDONYA GEZİ NOTLARI

Her köşesi buram buram Türk izleri taşıyan, belki (benim gibi!) bir çoğumuzun Ata toprakları olan Makedonya, özel konumu ile de , gezi listemizin her zaman ilk sıralarında yer almıştır. Bu yılın uzatılmış bayram tatilinden de yararlanarak, bu muhteşem geziyi ailece icra ettik.. Unutulmaz güzellikler gördük, İnsanlar tanıdık, can dostlar edindik, sevindik, mutlu olduk... Zaman zaman hüzünlendik... Bir bütün olarak bakıldığında, çok etkileyici bir gezi oldu. Aşağıda, aynı rotalara planlama yapan arkadaşlara yardımcı olabilmek maksadıyla gezdiklerimizi, gördüklerimizi, tanıdıklarımızı ve hatta yediklerimizi, içtiklerimizi sunuyorum.

. Makedonya’ya en uygun geçiş karayolu ile Yunanistan’ın NİKİ sınır kapısından yapılabilir.. Zira, Selanik– Üsküp yolu bütünüyle otoyol olması nedeniyle uygun keşif ve gezi parkurları içermez...

· Bulgaristan üzerinden geçiş, ek Bulgar vizesi masrafları ve cazip bir gezi güzergahı olmaması nedenleriyle bize tavsiye edilmedi.. Hiç kullanmadığım için bir fikir veremeyeceğim.

· Yola mutlaka, Selanik’te geceledikten sonra ve mümkün olan en erken saatte çıkın. Zira sınır kapısına kadar yolculuğunuzda, cazip gezi güzergahları keşfedecek, doğal güzelliklere tanık olacaksınız.

· Yunanistan topraklarında, GIANITSA, EDESSA şehirlerini kat ettikten sonra bir tepede kururlu olan FLORINA sınır kentine geleceksiniz. Döne dolaşa kente çıktıktan sonra, hemen girişte soldaki börekçi dükkanının önünde durunuz. İhtiyar Rum (ama büyük olasılıkla Arnavut asıllı) ustanın elinden çıkma ıspanaklı böreklerin tümünü satın alınız. (Tabi bulabilirseniz.)

· Böreklerin muhteşem lezzetini ve memnuniyetinizi, ana dilinden başka bir dil bilmeyen sevimli ustaya işaretlerle anlatabilir, sevinç ve mutluluğunu gözlemleyebilirsiniz.

· FLORINA’dan yiyecek stoku yaptıktan sonra sınıra hareket edebilirsiniz. Aktif bir kapı olmayan NİKİ’den kısa sürede ülkeye giriş yapacaksınız. Bu arada MAKEDONYA’nın Türk vatandaşlarına vize uygulamadığını belirtmeliyim.

· Makedonya’nın para birimi DENAR... 1 Euro yaklaşık 15 Denar civarında. Ülkede Amerikan Doları pek kabul görmüyor. Hemen sınırda Euro vererek Denar alabilirsiniz.

· Ülkede %66 Makedon %22 Arnavut %5 Türk nüfus var. Kalanı Sırp ve Çingenelerden oluşmuş. Karma milliyet yapısı bulunan ülkede özellikle, komşu Arnavut ayrılıkçı grupların etkisini yaşanmakta. Ancak toplum her ortamda kaynaşmış, ayrımcılık yok.

· Sınır kapısından BITOLA (Manastır) kenti yaklaşık 20 km. kadar. 20 km'lik bu zaman tünelinde en az bir 20 yıl geriye gidecek, hantal sosyalist yönetimlerden kalan yerleşimleri, hiç bir yerde artık rastlayamayacağınız motorlu araçları, bakımsız yolları, köprüleri, yol işaretlerini görecek yine de halinize şükredeceksiniz.

· Ülkede tüm yazı ve yol işaretlerinde Kiril Alfabesi kullanılmış. Yolları biraz kaybolarak, biraz sorarak buluyorsunuz. (Sınırda mutlak harita edinin)

· BITOLA, halen Osmanlı dönemini yaşayan bir “antika” şehir. Ülkenin fakirliği nedeniyle yeni yapılaşma yok. Buna bağlı olarak şehir hiç bozulmadan kalmış.

· Şehrin trafiğe kapalı tek ana caddesini gezerken hem eski yapıların, evlerin ihtişamından büyüleniyor, hem de vitrinlerden dışarıya taşan ekonomik bozukluğu görüyorsunuz.

· Bitola’daki T.C. Fahri Konsolosu Mithat bey, burada ilk ziyaret edeceğiniz, kişi... Konsolosluk binası ana caddede ve Fransa elçiliği ile ortak kullanılıyor.

· Mithat Bey, bir Atatürk aşığı... Türk kimliğini, misafirperverliğini, kültürünü insanlara göstermek, tanıtmak için paralanıyor. Giderseniz bu insanı mutlak tanıyınız ve dünyada böyle bir soydaşımız olduğu, veya kaldığı için gururlanınız ... (A.K. Notu: Bu gezi, sekiz yılı aşkın bir süre önce gerçekleştirilmiş olup, bu zaman dilimi içerisinde Mithat Bey vefat etmiştir.)

· Mithat Bey, ziyaretinizle birlikte, tek kişi bile olsanız, bütün işini gücünü bırakacak, sizi de yanına alacak ve kendisini sokağa atacaktır. Sizi ilk götüreceği yer tabii ki Atatürk’ümüzün lise öğrenimini okuduğu binadır. Ancak konsolosluğa 500 metredeki binaya yaklaşık bir saatte gideceksiniz. Yolda her gördüğünüz binayı tanıtacak, geçmişte kalan her olayı size yaşatacaktır. Size, Atatürk’ün “ilk aşkı” zengin Rum tüccarının kızı, ELENİ’nin evini gösterecek, yaşadıklarını Selanik’e gidiş gelişlerini sanki birlikte imişler gibi anlatacaktır. Bu gezide, Atatürk’ün , ilk gençlik yıllarının geçtiği Şehre duyduğu hasreti ifade eden “Manastır’ın orta yerindeki çeşme”yi de göreceksiniz... ( Çeşme, tam Eleni’nin evinin karşısındaki meydandadır.. Atatürk’ün en sevdiği şarkı olarak , “Manastır’ın orta yeri çeşme” isimli bir Balkan türküsü bilinmektedir.. Belki de Atatürk, türküde ifade bulan çeşme olgusunda, çocukluğunu, ilk gençliğini, ilk aşkını, ailesini ve artık gerilerde kalan mutlu çocukluk anılarını canlandırmaktaydı.... A.K.)

· Manastır’da EPİNAL HOTEL’de kalabilirsiniz, Merkezde ... Ancak önerim şehri tanıdıktan sonra hemen yola çıkarak OHRİD’e gitmeniz.

· OHRİD, UNESCO tarafından “dünya kenti” ilan edilmiş. Arnavut kaldırımlı yollar, eski ahşap evler, hiç bir yerde göremeyeceğiniz güzellik ve temizlikteki bir göl... OHRİD sizi büyüleyecek, kopamayacaksınız.

· OHRİD aynı zamanda kültür ve sanat şehri. Her yıl Temmuz ayı boyunca yaz festivali yapılıyor. Her akşam kalede, antik kilisede veya saraylarda konser, bale ve opera gösterileri düzenleniyor. Tüm meydan ve parklarda ise küçük müzik grupları resim ve heykel sanatçıları sabaha kadar kenti cıvıl cıvıl tutuyorlar.

· Ohrid gölü kıyıları ve koyları mutlak görülmesi gereken yerler, Ohrid meydanı iskelesinden St. Naum koyuna kalkan motorlarla iki saatlik bir yolculuğa mutlaka katılınız. (gidiş-dönüş 150 Denar)

· Ohrid’e “Otel Palas” ta kalabilirsiniz. Fiyatlar genelde çok makul.

· Akşam gün batmadan, göl kenarındaki “DALGA” restoran’ın en güzel masasında yerinizi alınız. Göldeki muhteşem güzellikteki kuğular eşliğinde güneşin batısını seyrederken, kaliteli Makedon şaraplarından tadınız.

· Dünyanın en lezzetli alabalığı olduğu söylenen (ki bizce de öyle) , BASTRIMKA balığı hemen önünüzdeki gölden çıkma... Başkaca hiçbir yiyecek aramayınız.

· Ohrid, çadırlı kamp tutkunu enduroculara da sınırsız seçenek sunmakta ... İtiraf etmeliyim ki böyle benzersiz güzellikleri bir arada bulabileceğiniz bir yer yoktur. (Ohrid’de çadırlı kamp için uygun yerler Struga, Gradise, Pelitser dağı, Prespa gölü kıyıları.)

· Ohrid’in hemen kuzeyinde GOSTIVAR kenti, oldukça fakir bir şehirleri.. Çarşısında döviz alım satımı yapan “ayaklı borsa” Türk’lere rastlayabilirsiniz. (Vedat Duşi. Tel : 63 390 )

· Tetevo, oldukça büyük ve hala Osmanlı’yı yaşayan ilginç bir kentleri... Çarşısını gezerken kendinizi, artık ansiklopedi sayfalarında kalan Osmanlı çarşılarında bulunuyor hissedersiniz.

· Burada kimlikler biraz daha çarpıcı: Tüm Arnavutlar beyaz saf yünden bir fes takıyorlar (ters döndürülmüş bir buz kovası gibi) Türkler kalpak veya kasket benzeri bir başlık giyiyorlar. Makedonlarda ise bir şey yok... ....yanılmazsınız...

· Dikkatimi çeken en önemli konu halk kaynaşmış ayrımcılık veya düşmanlık yok. Özellikle Arnavutlar ve Türkler çok iyi dost. (Ayrımcı Arnavutlar eğer başarılı olursa ilk patlayacak kent burası olur. Ama çok yazık olacağı kesin.)

· Kayak meraklıları ise; POPOVA SAPKA dağı kış aylarında mükemmel tesislerde hizmet veriyorlar. İniş parkurları çıkış olanakları eksiksiz üstelik oldukça hesaplı. (Niye İsviçre’ye giderler ki?)

· TETEVO’da kalacaksanız , “Arabat Baba Tekkesi” isimli tarihi bektaşi tekkesinde kalınız.. Beş yıldızlı otel olarak hizmet veriyor. Eski değerlerin bugüne kadar nasıl bir özen ile korunduğunun görülmesi gerekir. (Kalmasanız bile gezebilirsiniz.)

· Eski usul demircilerin, tütüncülerin ve satıcıların sıralandığı çarşıda mutlaka bir Rumeli köftesi yiyiniz. (veya iki... hatta üç de olabilir!...)

· TETEVO’da mutlaka görülmesi gereken bir diğer yer: Alaca Camii... 18 yy. kültür mirası çok çok iyi korunmuş. Dış süslemeleri büyüleyici güzel. İçerisine bir şey söyleyemiyorum sözler yetmez, ancak görmek gerekir. İçeride en az bir 45 dk.nın nasıl geçtiğini anlamazsınız...

· Ülkenin başkenti ÜSKÜP, yıllardır kaynayan balkanların en güvenli sayılabilecek kenti olduğu için, uluslararası askeri ve sivil heyetlere ev sahipliği yapmış ve hala yapmakta... Bu nedenle otel bulmak çok zor ve çok pahalı.

· Üsküp’te bizim kaldığımız turistik olmayan ev pansiyonunun tonton Makedon sahibesi çok şirin evinden banyolu bir odayı size hemen verebilir. (Hotel Prenociste, Mile Pop Jordanov Cad. No:3 T.C. Büyükelçilik konutu hemen arkası Tel : 389 91 381 424)

· Üsküp’te çok sayıda camii kilise ve tarihi yapı gezebilirsiniz. Tarihi Vardar köprüsünün üzerinden geçerek şehrin yeni ve eski semtlerini çarşılarını görebilirsiniz. Türk çarsısında Türklerle sohbet edip geçmişimizin izlerini yakalayabilir, dostluk yüklü kalplerindeki sevgilerini paylaşabilirsiniz.

Sevgili Dostlarım , Makedonya görülmesi gereken bir ülke. Biz iki yıl önce yaptığımız geziyi Üsküp’te sonlandırmak, mecburiyetinde kalarak bir etapta İstanbul’a döndük. (1100 km.) İznimizin bitmesi nedeniyle, Stip, Radovic, Strumica gibi kentlerini keşfedemedik. Pek çoğumuzun atalarının göç ettiğini tahmin ettiğim bu topraklar sizleri de fazlasıyla etkileyecektir diye düşünüyorum. Sevgiler sunarım.

A.Atilla KARASU Çengelköy/İST.

 
Toplam blog
: 20
: 7419
Kayıt tarihi
: 29.01.08
 
 

Emekli Subayım.. Yıllarca memleketin çeşitli yerlerinde gezmek, belki de gezgin yapım nedeni ile ..