Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '09

 
Kategori
Deneme
 

Mantık ve sevgi

Mantık, insanın tüm duygu, düşünce ve fikirlerinin, önce kendi kapasite (aklın alabileceği doğrultu) imkanlarını konuşturabilme dürtüsü, sonra da başka kapasitelere okutturup başarabilme olgusudur.

Öyle bir hayat karmaşası içinde öyle bir yaşanması gerekiyor ki sen mantığın doğrultusunda başarabildiğini zannedersin ama yolundaki rtüklerden haberin yoktur. Hayat yoluna çıkarken tam temkinsindir. Yol boyunca kendine yetecek kadar akıl, mantık ve zeka almışsındır beyin torbana ama her durakta bir aciz görüp bunları onlara da aksettirip paylaşmak istersinde yol boyunca adayacak birşeylerin kalmaz. Hani belki kalırda bu seferde meyvenin en çürük yerlerine isabet ederek onlardan feyz alıp kendini yeniden doğurursun. Bu sefer yola çıktığında başkalarını da düşünerekten erzak alırsın yanına...

Sevmektir belki mantıksızlığın en koyusu. Sevebilmek taşı, toprağı, yağmuru, ağacı, kuşu, böceği, insanı gönlünce, ömründen ömür verircesine, için kıpırdayaraktan, her damla yaşının tertemiz su edasıyla...

İyi bir hoşnutluktur aslında sevmek. En kıvrak ve en içten gelerek dinlediğin şarkıda bulduğun haz gibi.

Ya taş bir zaman ihtiyarladığını hatırlayarak oturduğun yerden düşmene neden olursa, öldüğünde herkes yasını tutup, sende sevenlerini kaybetmenin şuursuz ızdırabı varken, toprak ta seni içine çekmenin mütevaziliği varsa ve üstelik yağmur ona eşlik edip daha içlere bastırıyorsa seni ve bir gün muhabbetle dalgaya vurduğun kuşun selamsız sabahsız ecele gidiyorsa...Bir böcek tarafından fütursuzca ısırılıyorsan sevmedeki mantıksızlığın koyuluğu güneş kadar belirir önünde.

Hele birde sevmeye dair duygularını fırlattığın ok insan statüsünde yerini alıyorsa! Ne kalem iste benden ne de içini dökeceğin kağıt. Ne belleğin yetecek bunu aksettirmeye nede ömrün.

Ne ölümdür beni isteyen ne de hayat! Ortada kalmışlılığın ceremesidir çektiğim. O yana baksam istemeyişlerimin haykırışı öte yandan istenilmeyişimin verdiği buruk ve bilmediğim acı. Vurup başımı gitmek var buralardan aslında sessizce. Nedensiz yada nedenli. Hayat ne güzellikten ibaret ne postan. Önemli olan hayat için değilmidir ki doğru yolda doğru emin adımlarla ilerleyip akıl, mantık ve zekan doğrultusunda yaşamak.

Eyvallah çekip herşeye, sinede tutmak hepsini! Başarmaktır ya işin sırrı bunların hepsini...İşte o zaman sen sensin. Senliğini benliğin içinde yaşayabilmek. Gerçekten yapabilmek bunu, sana hayatın bahşeylediği en büyük ödüldür. Senliğin, sana başvurmadan gelen yorumlarla hayatına işlemiş bir bezemedir. Benliğin, bütün akibetiyle sana kalmış tüm bedenin ve ruhundur.

 
Toplam blog
: 14
: 268
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Merhaba ben Filiz Elmas. 1 Şubat Adana doğumluyum. Adana' da yaşıyorum. İlkokul, ortaokul ve lise..