Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '10

 
Kategori
Restoranlar
 

Mavi masa örtülü yer

Mavi masa örtülü yer
 

Balıkçıköy'ün Filistin, Tunalı ve Ümitköy olmak üzere üç şubesi bulunuyor.


Son günlerde inanılmaz keyifliyim. Belki sürekli gezdiğim için böyle belki de keyifli olduğum için sürekli gezme çabası içindeyim. Sonuç olarak son günlerde evde oturma eylemini gerçekleştirmiyorum ve keşiflerdeyim. Gezgin bir Ankara'lı olarak geçtiğimiz cumartesi akşamında da daha önce gitmediğimiz bir yere gidelim istedim. Gelin görün ki ayaklarımız bizi yine Arjantin'den Filistin'e sürükledi ve karnımız da zil çalıyor. Sonunda yine bilindik bir yere gidip bilindik bir yemek yiyeceğiz diye düşünmeye başlamışken Ecem buyurdu 'keşke balık yiyecek bir yer bulsaydık.' 

Etrafıma boş boş bakınırken kale duvarında mavi tabelası olan şirin bir yer takıldı gözüme 'balıkçıköy' yazıyordu... 

Burası yeni açılmış masum bir yer falan değil hemen gözünüzde öyle canlanmasın. Aksine rezervasyon yaptırmadan gittiğinizde sorun yaşayabilirsiniz. Bizim şansımız varmış ki bir problem çıkmadı. Mekana girdiğim an salaş ışıklandırmasının ve yunan müziklerinin hakimiyetine de giriverdim. Kibar garsonlar, şirin masalar ve denizden çıkmış ne varsa... Mavi masalar, mavi sandalyeler, mavi masa örtüleri, duvarlarındaki balık süsleri anlayacağınız atmosfer gerçekten güzel. Yemeklere gelince güzel işte gibi bir yorum yapmak durumunda kalıyorum. Zaten karnım açsa ne bulsa yiyenlerdenim, o gece de öyle abartılacak lezzetde bir balık gelmedi önüme, porsiyonu da yetmedi. Şimdi kendi söylediğime gülüyorum ama bir mekanı anlatacaksam her noktasına değinmeliyim o paraya o porsiyon küçük küçük küçük... 

Akşam yemeğimizi özetleyecek olursam mekandan mutlu ayrıldık. Ama bu mutluluğu bize o mavi masalı şirin atmosfer kazandırmadı zaten mutluyduk. Amaç bir araya gelip nefes almadan konuşmaktı ve bunu gerçekleştirebildik. Sadece bazen garson sayısının çok olduğundan yakındım çünkü bir tanesi ne konuştuysak artık biliyor! Biz geceyi Balıkçıköy'de noktalamadık, devamında yürüdük de yürüdük, sokaklarda benim kahkahalarım çınladı ve aynı zamanda bir çok kişinin kulakları da çınladı. Sonra benim karnım yine acıktı, sanırsınız ki yüz kilo çekiyorum vallahi değil ufacık bir insanım, demek ki porsiyon küçükmüş geldik mi yine dediğime... Alakasız olsa da waffle diye tutturan üç kızı kimse engelleyemez dolayısıyla karnımı doyurmanın o eşsiz hazzına bir kez daha vardım. 

Ben size Balıkçıköy'ü önermekle önermemek arasında gidip geliyorum. Üç kişilik aç bir grupsanız eğer yüz lirayı gözden çıkarıp gidin ortam şahane ama unutmayın ki sohbet daha şahane. Ankara'lılar bilir öyle inanılmaz harika balık restoranlarımız yoktur şehirde bu yüzden Balıkçıköy hem şehirde hem de uzaklarda hissi veren güzel bir ortammış. Önermeme durumuna ise eksiklerini göz önünde bulundurduğumda geliyorum. Araştırmalarıma göre bu ortamdan epey mutsuz ayrılanlar varmış. Hesabı yüksek bulanlar var ve ikram adı altında getirilen her şeyin daha sonra hesaba katılması gibi bir durum söz konusu. Gidecekseniz de menüye bakmadan aman bir şey ısmarlamayın ve her ikramı da kabul etmeyin. Bana göre ise Balıkçıköy'ün çok önemli bir eksiği daha var, canlı müzik... Bildiğim kadarıyla haftada bir gün bile böyle bir organisazyon yok, en azından haftasonları güzel bir ses o Ege atmosferini Ege şarkılarıyla tamamlasa harika olur. 

Müzikle ara verilen sohbetleri daha da severim ben... 

Artık gidip gitmemek size kalmış. Ama kesinlikle aklınızda bulunsun ki nerde olduğunuz değil kimlerle olduğunuz daha önemli. Ortamı güzelleştiren sizin gülen yüzünüz, bitmeyen sohbetiniz olsun... 

 
Toplam blog
: 31
: 1120
Kayıt tarihi
: 13.08.10
 
 

Her yıl yeni bir yaşı kutluyoruz. Yılın o gününde sanki birden büyüyormuş gibi hissediyoruz. Aslı..