Meğer Ceyar J.R ne iyi adammış, meğer Dallas ne güzel diziymiş

Türkiye'de ilk 1980 li yılların başında oynayan Dallas Dizisinin J.R'ı, 2011'de Dünyanın en çok sevilen kötü adamı oldu.

( Bu yazı +40 yaş üzeri için, çünkü -40 bu yazıdan pek bişi anlamayacaktır)

Askeri cunta döneminde yayına başlayan JR lı Dallas dizisi o zamanlar herkezi ekrana kilitlerdi. Yıllarca oynadı. Toplum içinde aileler kendine Dallas dizisindeki karakterlere göre rol biçer, o yıllarda kötülere JR (Ceyar) derlerdi.

Bende o dönemde diziyi izlerdim ama herkezden farklı şekilde Amerika da yaşam nasıl ilgimi çekerdi. Herkezin bi arbası var, herkez zengindi. O dönemde öpüşme ve yatak sahneleri ayıp sayılır herkes kafasını çevirir bakmazdı. Özellikle kalabalık aile ortamlarında bir utanma duygusu vardı.

İstisnasız herkez Ceyardan ve yaptığı entrikalardan nefret ederdi. Sue Ellen'a (su elın diye okunur) herkez acır, Bayan Elie'ye sempati besler, Bobby Ewing (Babi Yuing diye okunur) sevilen mert karakterdi. Pamela (Pemıla diye okunur) güzelliği ile büyülerdi. Ray (rey diye okunur) ve Donna daha alt sınıf ama sempatikken, Ray'in ensest bir şekilde üvey kız yeğeniyle Lucy (lusi diye okunur) ilişkisi ayıplanırdı. İstisnasız acınası bir tipte Pamela'nın erkek kardeşi Bobby'nin kayın biraderi Cliff Barns'tı. (Klif Barns diye okunur)

Aradan yıllar geçtiği halde o dizi de oynayanların isimlerini bile unutmadım. Bu dizinin toplumun 1980 li yıllardakideğişimine nasıl bir etki ettiğini bu dizinin üzerine Özal politilarını koyun bir daha düşünün, "para ne ki el kiri" diyen bir toplum sadece 10 yılda nasılda Paraperest, Lüksperest, Şehvetperest olduklarını.

(Okunuşuyla yazacağım) Ceyar'dan o yıllar befret ediyordum. İnsanlara ve rakip şirketlere kurduğu tuzaklardan ve herseferinde bir de galip edasıyla sinsi sırıtışından. O yıllar, Ceyar'ın annesine duyduğu saygıyı, Bobby'e kardeşi olduğu için sevmesini asla Bobby'a kazık atmamasını, Aile bireylerinin genelinde şayet sıkıntı varsa korumacı oluşunu, alkolik Sue Ellen'a bile sadık olmasada sevgi ve saygı beslemesini normal gördüğüm için dikkatimi çekmemişti, izra bu değerler o zaman bizim toplumumuzda daha üst düzeydeydi.

Aradan yıllar geçti, yıl 2004'te dizinin eski bölümlerinden birkaçını bir kanalda tekrar izledim.

Ne mi hissettim?

Meğer Ceyar çok iyi adammış be dedim. Adam hiç değilse aile bireylerine kardeşine zarar vermiyor, annesine babasına çok saygı duyuyordu. Adamda aile mevhumu vardı.

Şimdiki değer yargıları, toplumların kokuşmuşluğu o kadar arttı ki, bugünkü Türk dizilerinin tamamı bu kokuşmuşluk, tecavüz, şantaj, alçaklıkla ayakta duruyor ve o iğrenç salon dizileri bu sayede cahil insanları seyirci olarak bulabiliyor. Kazakistan'a bu yılın başında gitmiştim ve gözlerime inanamamıştım, her yerde hemen her kanalda Türkiye'den iğrenç diziler. Millet ışığa tutulmuş tavşan gibi bakıyor.

Ceyar, şimdiki değer yargılarına göre Melek gibi bir adam.

Dönelim şimdiki dizilere.

Diziler toplumların değer yargılarını belirler, RTÜK kesinlikle dizilerin içerisinden şiddeti, tecavüzü ve ensest ilişkileri ailenin korunması adına çıkarttırmalıdır. Bunu neden yapmıyorlar?

İşte, Ceyar'ın 2011 yılında benim kuşağım tarafımdan neden dünyanın en çok sevilen kötü adamı olmasının sırrı bu yazıda.