Mehmet Çınar / Hayat böyle

İnsanın sevdiği, değer verdiği kişiden ayrılması acı oluyor. Dahası yüreği cız ediyor. Hayatta ayrılmak da var, beraberlik de, işimizi sağlam yaptıktan sonra gönüller hep beraber olmayı ister.
Lakin hayatta limanlar değişse de, gemilerimizin beraber olduğu kişiler vardır.

Çağdaş Burdur Gazetesi olarak biz bunu bu günlerde yaşıyoruz. Mehmet Çınar beyi, Antalya ‘ya uğurladım ben.

Hani ben yollamış gibi anlamayın, çalıştığı haber ajansı atadı. Hayatta bana harf öğretenin değerini hep bilmişimdir. Mehmet Bey benim hayatımda, oldukça iyi modeldi. Yazıya müdahale etmez. İçeriğine dokunmaz.

Böyle gazetede herkes yazmak ister.

Antalya bölge gazetesine Burdur haberlerini taşıyan çok değerli isimdi. Burdur’ u duyuruyordu. Burdur içinde şanstı. Olsun ne fark eder şimdi, Burdur haberlerini daha çok takip edeceğini düşünüyorum.

Ulusal basın yayın kuruluşunun, Antalya ‘da görevlendirerek, atandığını öğrendim. Mehmet Bey için inanın çok sevindim. Niçin insan yükselmek, ödüllendirilmek için çalışır. İşte çalışmalarının karşılığını buldu Mehmet Bey.

Belli süre Burdur ‘da çalışmış, birisinin görev de yükselmesi gurur kaynağımız olmalıdır. Çalışan nerede olursa olsun, bir gün geliyor mükâfatını alıyor.

Mehmet Bey, ilk göreve başladığında, köşe yazarlığı da yaptı. İyi konulara değindi. Köşe yazarlığı yaptığım, bilgisini verdim. Yeni geldiği sıralar, konuştuk ve devam kararı verdi. Yazıyı gönderdim. Mehmet Bey gerçekten, ideal insan olduğundan, yazılarımızın biraz daha itinalı yazılmasını, imlaya dikkat etmem gerektiğini anlattı.

Haklıydı, itina etmem gerektiğimin farkına vardırdı. Ha alınmadım. İnsan alınmamalı, yapıcı ve teşvik edici eleştiri veya uyarıyı dikkate almalıdır. Uyarısını dikkate aldım. Bazen birkaç defa okuyarak, gönderdim yazıları.

Haber yoğunluğuna göre yazılarımı yayınladı. Köşe yazdırmakta tereddüt etmeyen ve benim açımdan daima kibar, nazik, olgun kişiliğiyle, iz bıraktı Mehmet Çınar.

Burada madem söz açıldı. Dilek hanıma, çok teşekkür ediyorum. Dilek hanım gazetenin her şeyi. Hani derler ya, on parmağında on marifet var. Dilek hanım için ben on parmağı kesin var da, on marifetten fazla yeteneği var desem abartmış mı olurum? Asla abarttığımı düşünmüyorum.

İnsan hiç kızmaz mı? Hep böyle kibar mı olur? Ben bildim havası olmaz mı insanda? Bizim Dilek Hanım işte böyle biri. Sakin, hoşgörülü olması kazançtır bizim için.

Dilek hanımı yani gazeteyi ziyarete gittim. Mehmet hocam kurumu siz bilirsiniz. Telefon açıyorum, cevap vermiyor, sorumlusu. Mehmet Bey üç defa gönderdi. Üçünde de, yerinde bulamadım dedi. Sitem etsene, yok ne sitemi? Dilek hanım, çok sakin olduğundan hiç köpürmedi.

Ben olsam, telefon açacağım cevap yok. Üç kere alacak almaya gideceğim yok. Zor dayanırım yani. Her neyse işte Dilek hanıma bilgiyi verdim.

Gazetecilik zor meslek. Zor mesleğin içinde, hiç kızmayan Dilek hanımla çalışmak onurdur benim için. Aynı zamanda Dilek Hanım gönderdiğim haberlerde ve yazılarda iletişimimizi sağlar.

Mehmet beyi uğurladık. Hayat devam ediyor. Çağdaş Burdur Gazetesi de yayın hayatına devam ediyor, demek istedim.

Yeni yayın yönetmenimize de hoş geldiniz diyorum. Elbette her yiğidin yoğurdu, yiyişi, usulü, adabı farklılık arz eder.

Yeni yayın yönetmenimiz de, evet, benim yayın görüşüme uygunsun derse devam etmek bizden. Yok, nasibin buraya kadarmış, yayın politikamızda farklılık var derde, sağ ol çalışmaların için teşekkür derse.

Saygıyla karşılarım, kırılmam.

Her konuda başımızın üstünde yeri vardır. Kabulü de, hayırı da, hepimiz için hayırlı olsun. Çizgimiz belli. Herkes kendi fikriyle vardır.

Fikri olmayan insan, hayatta değildir. Okumayla birikim artar, paylaşmakla bilgi çoğalır. Anlattıkça insanlar mutlu olurlar.

Mehmet Bey helalleştik. Sana sağlıklı, mutlu, huzurlu ve başarılı gelecek dilerim. Yeni yayın yönetmenine de hoş geldiniz derim. Başarılar, sağlıklar dilerim.