Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ocak '18

 
Kategori
Güncel
 

Memleket Meselesi…2

Memleket Meselesi…2
 

bu ülke hepimizin


"Ama şu da bir gerçektir ki, doğruyu bulmak için binlerce yanlış yapmaya hiç gerek yoktu"

...

Memleket meselesi…2

Geçen haftaki yazımda memleket meselelerini ve bir birey olarak üstümüze düşenlerin neler olduğundan bahsetmiştim.
Geldiğimiz bu noktada ülkemizin bekasından ve güvenliğinden bahsedeceğim. Hepimizin bildiği gibi yanı başımızda cereyan eden olaylar ve ülkemizin birliğini, bütünlüğünü ve dahi bağımsızlığını tehlikeye düşürecek faaliyetler hız kesmeden devam etmektedir.
Dış güçlerin desteklediği, besleyip büyüttüğü terör örgütleri orta doğuyu kan gölüne çevirmiş,göçlerin. Ölümlerin, kıyımların meydana gelmesine sebep olmuşlardır.
Peki, bunları yaparken nelerden ve nasıl faydalanmışlardır?
Amaçları nelerdir?
Neden özellikle bu coğrafya ve İslam ülkeleri seçilmiştir.
Ülke olarak bizim bu coğrafyada varlığımız kimler için tehlikedir.
Türkiye cumhuriyeti devletini bölmek ve parçalara ayırmak dış güçlere ne gibi kolaylıklar sağlayacaktır. Gibi birçok soru ve cevapları artık bilmeyen yoktur.

Dönelim bunların cevaplarına, huzurun ve refahın bizlerin hakkı olduğu gibi bu dünyada yaşayan bütün insanlarında hakkı olduğu fikrinden yola çıkarsak emperyalizmin buna fırsat vermemek için ve sadece uygulayıcılarının refahı huzuru için çalıştırıldığını görürüz.
Klasik bir tabirle ”yaşamak için büyük balık küçük balığı yutar”
Ya da “aptallar çalışır kazanır, akıllılar emek vermeden geçinir”
Savaştan kandan gözyaşından beslenen kapitalist sistem ve silah sanayi dünya karıştıkça kazanç elde eder.
Çağımızda yer altı ve yerüstü zenginlikleri olan ülkelerin büyük bir çoğunluğu orta doğuda olduğu içindir ki bu bölge yüzyıllardır bu canavarların iştahını kabartmaktadır.
Dini ve etnik farklılıklar kaşınarak ülkelerin iç işleri karıştırılır ve bazı kesimlere devlet olma sözlerinin verilmesiyle birlikte teröristler ve terör örgütleri şımartılıp kışkırtılmaktadır.

Türk silahlı kuvvetlerinin sınır güvenliğini sağlamak ve Türkün son yurdu olan Anadolu’yu korumak için başlattığı Suriye harekâtında kahraman askerlerimize Allah yardım etsin. Bu haklı davalarında muzaffer kılsın.
Bu harekât bir gereklilik olduğu gibi bu güne kadar yapılamamış olması bir mecburiyeti de beraberinde getirmiştir.
Yıllardır izlenen yanlış dış politikaların bir eseri olan bu sorun kökünden halledilmelidir. Sınır komşularımızla olan sorunların çoğaltılması, onların toprak bütünlüğünün hiçe sayılması ve sınırların kalkacağı gibi savruk, her türlü gerçeklikten yoksun politikalar içinde bulunduğumuz ateş çemberine ülkemizi de çekmiştir.
Kuzey ırakta ve Suriye’de faaliyet gösteren PKK, PYD. YPG gibi terör örgütleri dört bir yanımızı kuşatarak orta doğuya ve İslam ülkelerine olan bağımızı koparmak istemiş ve kuzey ıraktan Akdeniz’e kadar uzanan ikinci bir İsrail kurmak için son hamlelerini yapmaktadır.
Hemen her yerde konuşulan hatta konunun ne olduğunu ve niçin olduğunu bilmemekten kaynaklanan bazı anlatım ve anlayışlar bu haklı davamız gölge düşürmektedir. Özellikle sosyal medya dediğimiz ortamlarda. Siyasetçilerin dilinde. Meydanlarda işlenen konuyla gerçek çok farklıdır.
Öyle umut ediyorum ki siyasiler ülke meseleleriyle şahsi meselelerini birbirine karıştırmak ve kamuoyuna haklı gerekçeleri anlatarak bundan sonra ne yapılması gerektiğinin bilincine varırlar.
Yıpranmış, yıpratılmış ordumuza sahip çıkarak erinden en yüksek rütbeli subayına kadar geleceğimizin teminatlarını destekleriz.
Mevzu şu yapıldı, bu yapılmadı değil. Zaten “mevzu vatansa gerisi teferruattır” diyerek çok fazla teferruata girmek istemiyorum. Ama şu da bir gerçektir ki, doğruyu bulmak için binlerce yanlış yapmaya hiç gerek yoktu. Bu ülke hepimizin, birilerinin caka satmaya diğerlerini de hafife almaya hakkı yoktur.
Kahraman Türk ordusu ve onun kahraman vatan evlatları canını, cananını geride bırakıp bu yola baş koymuşsa onlara dua etmeli. Takdir ve tebrik etmeliyiz. Allah aşkı için kendimize çeki düzen vermeliyiz.
Memleketimiz için, çocuklarımız ve torunlarımız için birlik ve beraberlik içinde güzel bir ülke bırakmalıyız...

 

Arap Kurt - Köşe yazıları -

 
Toplam blog
: 35
: 151
Kayıt tarihi
: 18.01.14
 
 

1965 yılında Çorum'un Alaca ilçesinde doğdu. İlkokulu orta ve liseyi Alaca'da bitirdi. 1985 yılın..