Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '14

 
Kategori
Öykü
 

Meraklı usta

Meraklı usta
 

MERKLI USTA


    Tornacı Mustafa Usta, boş zamanlarında Sanayi’ye gelen gazeteleri okumaktan hoşlanırdı. Yerel gazeteler ona Kuşadası’ndaki haberleri iletiyor, bazen de köşe yazıları ilgisini çekiyordu.
    
    Hayret ettiği köşe yazarlarından birisi de Halil Akgün’dü. Sık sık makalelerini okuduğu yazar birkaç aydır öyküler de yazmaya başlamıştı.

    Mustafa Usta, Halil Akgün’ü muhasebecilikten tanırdı. Onun motosikletle esnaftan evrak topladığını ve tahakkuk fişlerini bıraktığını bilirdi. Birkaç kez sanayici arkadaşlarıyla sohbet ederken ona rastlamış, vergiler hakkında bir şeyler sormuştu. Bir iki defa da onu tornacı dükkânına davet edip çay ısmarlamış, ekonominin gidişatından konuşmuşlardı. Lafın arasında onun esnaf çocuğu olduğunu anlamış, bir bakıma kanı ısınmıştı.

    O gün, atölyesinde yine gazeteleri karıştırırken öykülerinden birine denk gelmiş ve hikayeyi çok sürükleyici bulduğundan bir çırpıda bitirmişti.

    Tesadüfe bakın ki tam o sırada karşıdan Halil Akgün’ün motosikletiyle geçmekte olduğunu fark etti. “Halil Abi, Halil Abi, yaklaş, yaklaş, gel bir çay söyleyeyim!” diye bağırdı. Halil Akgün tornacı dükkanı önünde motorunu stop etti. Motordan indi. “Hayırlı işler Mustafa Usta” diye seslendi.

    “Eyvallah Halil Abi! Yazılarını hep okuyorum. Hikayelere de başladın. Merak ettiğim şeyler var. Hazır seni yakalamışken sorayım dedim.”

    Halil Akgün uzatılan sandalyeye oturdu. Elindeki evrakları sehpa üzerine bıraktı. Mustafa Usta’ya döndü. “Sor bakalım usta” dedi.

    “Bu öykülerde meydana gelen olaylar senin başından mı geçiyor, yoksa sen uyduruyor musun? Ya da başkaları bunları sana anlatıp sen yazıya mı geçiriyorsun? Merak ettim de!”

    “Bu söylediklerinin hepsi de var usta. Karışık yani. Hepsini karıştırdığında doğruyu bulmuş olursun.”

    “Çok kısa yazıyorsun. Çok az. Neden?”

    “Uzun uzun okuyup sıkılmayasın diye”

    “Neden edebiyat dergilerine yazmıyorsun?”

    “Bu geçim darlığında dergi alabilecek parayı bulabilecek misin?”

    “Haklısın Halil Abi. Sayende gazeteden öykü okuyoruz.”

    “Gazeteleri de desteklemek lâzım Mustafa Usta.”

    “Yazarken seni en çok ne zorluyor Halil Abi?”

    “Konu bulmak.”

    “Halil Abi sen nerelisin?

    “Kuşadalı, Söke’li, Bodrum’lu, Didim’li, İzmir’li, Aydın’lı, Selçuk’lu…Kısacası Ege’li…”

    “Amma çok yerde doğmuşsun Halil Abi!”

    Meraklı Usta daha bir çok soru sormuş, merakını giderdikten sonra da mutlu olmuştu. Yazar, motosikletine atladığında “Her zaman gel Halil Abi, her zaman uğra bir çayımızı iç” diye onu uğurladı… “Sen halkın yazarısın.” “Bizden birisin.” “ Yolun açık olsun”…

 
Toplam blog
: 137
: 158
Kayıt tarihi
: 09.03.14
 
 

1958 yılında Söke'de doğdum. Esnaf çocuğu olarak ilk, orta ve lise eğitimimi Aydın ili Söke ilçes..