Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Haziran '16

 
Kategori
Hamilelik Öncesi
 

Mercimekle Tanışıyoruz:)

(2014 yılının başlarında hamile kaldığımda hafta hafta yaşadıklarımı yazmaya başlamıştım. Şimdi bebeğim 18 aylık, ilk andan itibaren heyecanlı, mutlu, kaygılı, hiç bitmeyen bir serüven. Bu yüzden gecikmeli de olsa anne adaylarıyla yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum.)

Doktor Cantuğ Bey'le ikinci randevumuz. Aslında benim için üçüncü randevu. Yaklaşık bir yıl önce kendisine gitmiş, muayene olmuş ve gerekli testleri yaptırmıştım. Eskişehir Acıbadem'de çalışıyor. Ve ben en baştan beri hamile kalırsam orada doğum yapmak isterim diye düşünüyordum. Doktorumu seçmemde en önemli etken normal doğum yanlısı olması. Kendisine daha önce giden bir arkadaşımdan ve basına verdiği röportajlardan bunu biliyorum ve ben de normal doğum yapmak istiyorum. Nedeni sezeryandan korkmam filan değil. Sadece bunu istiyorum, epiduralsiz, sezeryansiz her anını yaşayarak, hissederek bebeğimi doğurmak istiyorum. Ancak farkındayım ki; bebeğim nasıl isterse öyle gelecek. Belki pozisyonu uygun olmayacak, belki yeterli açılma olmayacak, belki bambaşka faktörler girecek araya ve sezeryan kaçınılmaz olacak. Ne olursa olsun, sağlıklı gelmesi en büyük önceliğim. Neyse daha sekiz ay var önümüzde, yaşayıp göreceğiz hep birlikte.

 Ben Artık Farklı Biriyim!

Doktor bir hafta önce kesemsi bir şey görmüş, emin olmak için kan testi istemiş ve sonuç pozitif çıkmıştı. Bugün keseyi görmesi hatta bebeğin kalp atışlarını duymamız gerekiyor. İçimde bir canlı, hayata tutunmaya çalışıyor ve bu inanılmaz güzel bir duygu. Sadece anne-baba ve birkaç arkadaşla paylaştığımız bu durum beni çok heyecanlandırıyor. Hani dünyaya haykırmak istersiniz ama sükunetinizi korumanız gerekir. Günlük hayat akıp gidiyor, işe gidiyorum, arkadaşlarım arıyor, hepsi ile konuşurken ben farklı biriyim artık ve bu durumu şimdilik kendime saklıyorum.

Doktor karnıma jel sürüyor ve cihazı çalıştırıyor. Tek görebildiğimiz rahmimde küçük yuvarlak bir karaltı. Ve nihayet hayata tutunmuş bir mercimeğin gümbür gümbür kalp atışları. Çok hızlı... Eşimle birbirimize bakıyoruz, gözlerimiz doluyor, hani kelimelere dökülmeyecek anlar vardır. İşte öyle anlardan biri... Belki o ultrason sedyesinde daha önce yüzlerce hamile yattı, bebeklerinin gelişimini adım adım orada takip etti. Ve umarım hepsi mutlu sonla bitmiştir. Ama konu kendimiz olunca sanki yeryüzünde bunu ilk yaşayan çift biziz. Sanki bizi birileri doğurmadı da bu mucizeye ilk defa biz şahit oluyoruz. Öyle sıcak ve güzeldi.

Fiziksel Olarak Hissettiklerim

Bende şimdilik hiçbir değişim yok. Hafif göbeğim çıktı ama dışarıdan fark edilmiyor. Yorgunluk, uykusuzluk, halsizlik, mide bulantısı, kokulara karşı hassasiyet hiç birini yaşamıyorum. İştahım da değişmedi. Neyse daha erken, ilerleyen haftalarda neler olacak bakalım...

 

 
Toplam blog
: 47
: 1945
Kayıt tarihi
: 04.08.07
 
 

Eskişehir'de yaşıyorum. Kısa hikayeler yazıyorum. Bir oğlum var.   ..