Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Haziran '15

 
Kategori
Deneme
 

Metresliğe methiyeler

Metresliğe methiyeler
 

aşk başka evde


Kitap yazmak ticari bir metaya dönüştürüldüğü günümüzde, kitap asli vazifesini yerine getiremez oldu. Kitap, para kazanma aracı olunca, kitabın niteliği yok olmaya yüz tuttu. Kitap, bazı uyanıkların popüler olma adına kullanılan bir araç haline getirildi. Tanınma ve kitaptan para kazanma sevdası, kitapların edebi dilini bozdu, basit kurgu ve baştan sağma yazmalarla kitabın kutsiyeti ortadan kaldırılmaya çalışılıyor.

Maalesef sözde yüz binleri bulan baskılarla okuyucuda niteliğe bakmadığını bize gösteriyor. Nitelikli nice kitap, popüler kültürden beslenmediğinden raflarda yer bulamıyor.

Ticari ve popüler olma kaygısıyla kaleme sarılanlar, popüler kültürün kurbanı olan okuyucuları hedefine alarak, kurgu ve içeriklere yönelmektedirler. Bu içeriklerde maalesef cinselliği merkeze alınarak hazırlanmaktadır. Aşk, aldatmak, sevgili, ayrılık ve seks konuları etrafında dönen kitapların içerikleri hiçbir kural, ahlak, gelenek ve kültür gözetmeden akla gelen ve okuyucunun ilgisini cezp edecek şekilde yazılmaktadır.

Okuyucuların bastırılmış, yara almış duygularından faydalanana bazı iş güraz yazarlar, kendini tekrar eden yazılarla sürekli okuyucu karşısına çıkarak, kaleme sarılmaktadırlar. Okuyucunun duymak istediğini iyi analiz eden ve neyin satacağını bilen bu yazarlar bu konulara yönelmektedirler.

Son dönem popüler olan kitap ve yazarlara bakıldığında hep benzer konular ve benzer bir dille yazıldığı görülecektir. Yeni yazar adaylarını da etkileyen bu durum maalesef örnek alınmaktadır. Dolaysıyla kitap dünyamızın yörüngesi yerinden kayıp, geleceğe yeni yazarlara yetiştirmekten uzaktır. Türkiye edebiyatına iz bırakan edebi eserler günümüzde okunmaz duruma gelmiştir. Bunun temel nedeni popüler kültürle beslenen edebi değeri olmayan kitapların vitrinlerde ön sırayı doldurmasıdır.

Bahsi geçen çerçeveden yazan yazarlardan biride Sinan Akyüz’dür. Akyüz’ün, son kitabı “Aşk Başka Evde” kitabı genç bir kızın metresliğe giden serüvenini bize anlatıyor. Aslında yazarın metresliği kurgulamasında hiçbir sorun yok. Sorun metresliğin övülmesi, meşrulaştırılması ve aile kurumundan üstün görmesi/göstermesidir. Metresliğin gerekliliğini ve önemi anlatırken, sanırsınız ki metresliğe bir teşvik vardır. Bu teşvikliğin yanında anneliğe ve aile kadınına eleştiri vardır. Ve kadının vazifesi/görevi cinsellik açısından erkeği doyurması ve tatmin edilmesi üzerine durulmaktadır.

Kadının görevi veya var oluşu erkeğin cinselliği üzerine değildir. cinsellik hayatın bir parçasıdır ama hayatın merkezi değildir. Akyüz, cinselliği hayatın merkezine koyarak, erkeğin kendini tatmin etme arayışına aşk demiştir. Aşk üzerine kurulu bir aile demek, cinselliğin bolca yapıldığı yer demek olarak bize anlatıyor.

Kitap da birçok kadının metres olması şaşırtıcı olmasının yanında, bütün kadınların metresliği övmesi ve metreslik de memnun olması daha tuhaf bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Metreslik aşkın zirve aşaması olarak gösteriliyor. Aldatmanın ve kadının sadece cinselliği için kabul göstermek ve kadınların dilinde bunu güzel bir şey gibi anlatmak, kadın kimliğine bir hakarettir. Kadını anne olmasını, cinsellik görevini yerine getirmeyen bir tutum kadının tamamen cinsel bir obje olarak okuyucuya sunulmaktadır. Ve kadınların adeta duygusal boşluklarını evli erkeklere kendilerini teslim etmeleri ve kadınların buna sessiz kalmaları anlaşılır değildir.

Erkeklerin, ikin ve daha fazla kadın arayışlarını net bir şekilde izah edemeyen yazar, aldatılan kadınların bunu kabullenmesini, sözde âşık olan diğer kadının da metresliğe razı olmasını önermektedir. Hafta bir ya da ayda bir erkeğin gelip kendini tatmin etmesini bir bayram olarak gören bir kadın zihniyeti oluşturulduğu gibi, metreslerin hamileliği de teşvik edilmektedir.

Böylece, metreslik ve erkeğin kontrolsüz cinselliğine bir çözüm üretilmeye çalışılmaktadır. Evli ol, ama sevgilinde yani metresinde olsun. Ayrıca evli kadın ve metres de bunu kabullensin anlayışı aldatmanın ve dolaylı olarak fuhşun yayılmasına ön ayak olmaktır. Aile ve annelik kavramına yönelik bu çirkin anlayışı felsefi ve sosyal, kültürel, dini hiçbir alt yapısı olmadan yapmak ve toplumun ne düşündüğü önemli değildir vurgusuyla pekiştirilmektedir. Kendin için yaşa felsefesiyle cinselliğini sınırsız yaşa anlamına getirilmektedir.

Yazar, herkesin birbirini cinsel nedenlerden aldattığı kitabında aldatmayı ve cinsellik peşinde koşmayı normalleştirmekte çoğu yerde bunu meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Metresliğin bu kadar kolay meşrulaştırılması tuhaftır. İslam’ın adalet üzerine ikinci eş anlayışına karşı çıkıp, gericilik lanse eden anlayış nedense meşru olan ikinci kadını eş olarak değil de metres olarak görmek daha doğru olarak izah etmektedir. Bu vahim durum maalesef, iplerini cinselliğe teslim etmiş, cinsel açlık yaşayan toplum için cazip bir duruma dönüşmektedir. Bu tür sınırsız cinselliği öven kitapları okuyan birçok insan, bunun hayal ve planı içine girip, masum olan birçok kızın kanına girmeyi hedeflemektedirler.

Modern hayatın bir anlayışla yazan bu kitap, maalesef kadını cinselliğe kurban etmekte, erkeği seks peşinde koşan bir mahluka dönüştürmektedir. Modern zihniyet kadını sadece cinsel obje olarak görür, yazarda bunda fazlasıyla nasibini almış gibi görünmektedir.

Osman Tatlı

osmantatli@gmail.com

https://twitter.com/tatliosman63

Kitap:

Aşk Başka Evde

Sinan Akyüz

Alfa yayınları

 
Toplam blog
: 90
: 382
Kayıt tarihi
: 02.08.14
 
 

2004 yılında İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Üniversite yılla..