Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Rumikorman (Korman Türkmen)

http://blog.milliyet.com.tr/rumi

25 Eylül '11

 
Kategori
Felsefe
 

Mevlana'da ney ve insan

Mevlana'da ney ve insan
 

Ney


Ney, insanoğlunun kamıştan ürettiği üflemeli ilk çalgılardan biridir. Ve insanı etkileyen doğal bir sese sahiptir.

Kelime olarak Ney: Sümerce’ den Farsça’ ya geçen “ nâ ” (kamış) veya “ nay ”den gelmiştir.

Ney üfleyenlere ise, neyzen veya nayi denmektedir.

Ney sesi, her dönemde insanları derinden etkilemiş ve özellikle dinsel duyguları çağrıştırmıştır. Bu özellik Neyi, her toplumda önemli bir çalgı haline getirmiştir.

Türklerin İslâmiyeti kabûlü ile birlikte kullanmaya başladıkları Ney, Xlll. yüzyıldan itibaren İslâm tasavvufunun sembolü haline gelmiştir. Ney, Türk Klâsik Müziği’ nin yegâne üflemeli çalgısı ve Türk Tasavvuf Müziği’ nin başsazı olmuştur. Bu yüzyılda yaşamış büyük mutasavvıf: Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî ’nin rolü bunda çok büyüktür. Hz. Mevlânâ’ ya göre mûsikî Allah’ ın lisânıdır. Hz. Mevlânâ’ nın fesefesinde Ney, “İnsan-ı kâmil” in (yani bir takım merhalelerden geçerek olgunlaşmış insanın) sembolüdür ve aşk derdini anlatmaktadır. Bu sebeple ney, mevlevîlerce kutsanmış ve “ nây-ı şerîf ” diye anılmıştır.

 

Hz. Mevlânâ Mesnevî’ sine (Mesnevi’nin ilk 18 beyti) şu sözlerle başlamıştır:

 

“Dinle bu Ney’den, nasıl şikayet etmede; ayrılıkları dile getirmekte.

Beni kamışlıktan kestiklerinden beri, kadın ve erkek tüm insanlar ağlamaktadırlar.”

 

ve devam eder:

 

Beni kamışlıktan kopardıklarından bu yana,

Feryadımdan kadın, erkek herkes ağlıyor.

 

Ayrılıktan göğsü delik deşik olanı isterim (Ney misali)

Ki ona hasretten doğan dertlerimi anlatayım.

 

Neyin sesi ateştir; sadece rüzgar değil

Bu ateşe sahip olmayan ölse de kaygı değil.

 

Neye düşen aşk ateşidir, nefes değil

Şaraptaki coşku da aşktandır kendisinden değil.           

 

Ney, dostundan uzak kalmışın yoldaşıdır

Onun perdeleri bizim perdelerimizi de yırtmıştır.

 

Ney gibi hem zehirhem de panzehir az bulunur

Ney gibi sırdaş ve özlem duyan az bulunur.

 

Ney kanlı yollardan bahsediyor

Leyla ve Mecnun’un öykülerini anlatıyor.

 

Mevlana insanın vücudunun, ruhundan ayrı olduğunu kabul eder. Ona göre bedenden daha kalıcı olan ruh, en önemli öğedir. Zaten Mesnevisinin başındaki ney motifi, insanın vücudunu ve üflenen nefesini ise Tanrı tarafından üflenen ruh olarak ele alır. İnsanın bedenin bu âlemde huzur bulamaması, içindeki Tanrı emaneti olan nefesin tekrar O’na yönelmesindendir.

 

Sonuç olarak, Mevlana’nın da dediği gibi bu dünyalık hislerimizden vazgeçer ve diğer hislerimiz ile (manevi hisler) hissetmeye başlarsak, bu dünyanın aslında sadece bedenimiz ve ruhumuz için cezbedici bir yer olduğunu anlar, fakat bu cezbedicilik de kalmayıp, asıl olan öze ulaşmaya gayret ederiz. Zira, yaratılmış olan herşeyin özünde bir sır ve bilgi (Yaradıcı bilgisi) gizlidir. O gize ulaşmak, bu dünyalık hislerimiz ile mümkün değildir ve ancak ruhumuz ile yaradılanların gizli manevi bilgileri ile bütünleşerek, bir enerji varlığı olduğumuzu anlayabilirsek, bütün dünyayı ve hatta kainatı daha iyi hissedebilir ve kavrayabiliriz.

 
Toplam blog
: 81
: 9709
Kayıt tarihi
: 01.12.06
 
 

1968 Ankara doğumluyum. Selçuk Üniversitesi, Doğu Dilleri ve Edebiyatı, Fars Dili ve Edebiyatı Bilim..