Mevlana İle Şems deneme -2

Mevlana ile Şem's in hikayelerine devam etmek istiyorum. İlk bloğumda zaten tanışmalarından bahsetmiştim. Görüşlerinden ve fikirlerinden de...

Çok gezen mi bilir çok okuyan mı sorusunun cevabıdır aslında Mevlana ile Şem's in hikayeleri zira Mevlana çok okuyan kısmını temsil ederken, Şems ise çok gezen kısmını temsil eder. Ancak esas nokta bir birlerini tamamlıyor olmalarından geçer. Zira Mevlana Şems'i kaybettikten sonra şair olmuş ve Mesnevileri yazmıştır. Bu konuyla ilgili bir hikaye ise Elif Şafak'ın kitabında geçer... Aşk isimli kitabına atıfta bulunarak hikayeyi aktaracağım.

Zamanın birinde bir tüccar varmış, tüccarın ise şaşı bir çırağı. Tüccar bu çırağı ile dalga geçmeyi severmiş, birgün tüccar depoda tek kase kavanoz bal olduğunu bile bile çırağını depoya göndermiş ve bana bir kavanoz bal getir demiş. Çırak aşağı inmiş ve bakmış ki iki kavanoz var. Yukarı çıkıp Tüccara iki kavanoz var hangisini getireyim demiş. Tüccar ise birini kır diğerini getir demiş.

Çırak kavanozun birini kırınca ne görsün ikiside kırılmış.

Mevlana ile Şems'in hikayeside böyledir. Aslında iki kişilik bir hikayedir. Ancak özünde birdir. Br kavanoz kırıldığında ikiside gitmiştir. Mesnevi ise kırılan kavaonzdan akan baldır.

Birgün Şems'e sorarlar Mevlana ile olan durumunu, oda bir hikaye ile cevap verir.

İpek mendilin nasıl yapıldğını bilirmisiniz der karşısındakine;

ipek böceği etrafına bir koza örer yaptığı ipekten, bu noktada ipeği elde etmek isteyen tüccarın bir seçimi vardır. Ya içerideki böceği öldürecek ve ipeği alacaktır. Yada böceğin kelebeğe dönüşmesi için ipeği feda edecektir. Şems ben burada ipek böceğiyim der, Mevlana ise ipek mendil.

Dolayısı ile Mevlana'nın ipek mendil olabilmesi için benim ölmem lazım...

Bazen hayat size seçenekler sunar. Siz ise sevdiğinizin iyiliği için kendinizden ve hayatınızdan bile vazgeçebilirsiniz. Mevlana ile Şemsin hikayesi de bunu anlatır aslında.