Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '07

 
Kategori
Futbol
 

Milli Takım kaptanı olmanın onuru

Milli Takım kaptanı olmanın onuru
 

Emre hareketi kime yaptı? Özrü kimden diledi? Kim ne yorum yaptı? Tam bir kim kime dum duma durumu. Benden ise bir kadın seyirci yorumu yine. Milli takım kaptanlığı çok onurlu ve ciddi bir görevdir. Orda kendin olma hakkın yoktur. Milli takım sporcusu olmanın çok farklı sorumlulukları vardır. O takımın kaptanının ise ulusal onur ve gurur temsiline ek olarak, lider kimliği vardır. Milli takım sadece skor için meşin yuvarlak peşinde koşmak değildir, orda kimi zaman bir ulusun kültürünün ve kimliğinin de ortaya çıktığı anlar yaşanır. Bizimki de çıktı! Hatta fırladı, bir kol olarak. O kolun sahibi, hem ayyıldızlı formanın hem de salladığı kolunda kaptanlık pazubendinin sahibidir. Kişisel hezeyanları bizi ve dünya futbol izleyicisini hiç ilgilendirmez. Ama hareketi bir stadyum dolusu insandan daha fazlasını etkileyecek ve ilgilendirecek bi konudur.

Futbol ne yazık ki yoğun gerilim ve şiddet yüklü. Hem bizde hem de tüm dünyada. Bu durum spor basını ve futbolcular üzerinde de ciddi bir baskı yaratıyor, bu kesin. Portekiz de Scolari de kendini boksör zannetti hemen hemen aynı zamanlarda. Sporda şiddet ve hiddet giderek yükseliyor. Centilmence rekabetin yerini kin ve öfke alıyor. Böyle bir sosyal ve psikolojik gerilime karşı artık çok ciddi uygulamalara gidilmesi gerekiyor. Elbette sonuçta bunu yapan kişi ağır bir ceza almalıdır. Ama bu saygısızlığın ve ciddiyetsizliğin sonunda uygulanacak bir yaptırımdır sadece. Takımlarda bu tür davranışların hiç oluşmamasını sağlayacak farklı bilinçlendirme uygulamalarına yönelmek gerekir. Cezanın tamamen caydırıcı olduğunu söylemek bu aşamada mümkün değil.

Takımların psikolojik destek anlamında gerekli yapıya sahip olduğunu biliyoruz. Ama insan unsuru günümüzde sadece kendine karşı sorumlu değil. Artık futbolcu ve teknik adam staddaki 50.000 kişiye, taraftarlarına, milli maçsa koca bir ülkeye karşı sorumlu ve saygılı olması gerektiğini kavramalı. Bu adamlar, bir milli maç için orda bulunan onbinlerin nefesini davul sesi gibi duyabilmeli, taraftarın heyecanlı kalp atışı kafasınının içinde yankılanmalı. Milli takım oyuncusu o sahadan ayrılana kadar uluslararası temsil görevi olan bir diplomat sorumluluğunda olmalı. Milli takımın kaptanı ise kendi isminden, hırçınlıklarından ve alışkanlıklarından sıyrılıp milli bir görev yapıyor olmanın ciddiyetini kişisel intikam duygusunun önüne koymak zorunda olduğunu anlamalı. Bunun önlemini şimdi almazsak çok daha çirkin davranışlarla karşılaşacağımız ortada.

Bir sosyolog olarak keşke takımlar hem oyuncuları hem de teknik adamları sosyal ve kültürek olarak da karşılaşmalara hazırlasalar diyorum. Spor insanlarında kaliteyi yükseltemezsek spordan keyif almak imkansız hale gelecek. Spor yerine hezeyan, rekabet yerine kin izliycez. Bu konuda takımların sosyologlardan destek alarak, spor sosyolojisini belirli bir düzeyde de olsa sporculara aktarması gerek. Bir ülkenin uluslararası spor arenasındaki saygınlığı dikkate alınması gereken çok önemli bir göstergedir. Onu da kaybetmeyelim.

 
Toplam blog
: 7
: 369
Kayıt tarihi
: 29.08.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Kamu yönetimi ve siyasetbilim mezunuyum. Kadın çalışmaları ve metropol yaşamınd..