Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Eylül '16

 
Kategori
Futbol
 

Millilerin gençlik aşısı tuttu

Millilerin gençlik aşısı tuttu
 

Dünya Kupası eleme grubunda ilk maçında Hırvatistan’la rakip sahada karşılaşan gençleşmiş milli takımımızın aldığı 1-1 beraberlik hem puan açısından hem de güven açısından oldukça olumluydu. İyi geldi. Zor oldu ama oldu.

2016 Avrupa Şampiyonasında Paris’te bu Hırvatistan’la ilk maçı oynamıştık yine. Hatta Fatih Terim Dünya Kupası kuralarında yine Hırvatistan çıkınca yarı şaka ‘’bunlarla akraba olduk artık’’ demişti. Aslında bu kadar sık maç yaptığımız bir rakip, tanınmış bir rakip olarak avantajımızdı.

Bir avantajımız daha vardı. Rakibin seyircisinin cezadan dolayı tribünde olmamasıydı. Bu müthiş avantajı da iyi değerlendirdik.

2016 Avrupa Kupasında Hırvatistan’a 1-0 yenilmiştik. Ardından İspanya’ya 3-0 yenilip iddiası olmayan formalite maçında ise Çek’leri 2-1 yenmiştik.

Futbolda olabilecek sonuçlardı ama spor kamu oyunun ve halkın kabul edemediği bir şey vardı. Ruhsuz bir takım gibiydik. Oynamadan yeniliyorduk. Hiçbir şey oynamadan. Hatırlayın. Milletin anlayamadığı ve kızdığı da buydu. Kimse orada şampiyon olmasını beklemiyordu.

Fatih Terim ‘’gerekeni yaparız’’ demişti.. 1-2 hazırlık maçında gerekeni pek yapmadı ama hazırlığını yapmış. Doymuş futbolcular ayıklayıp, takımı gençleştirmesi kafasına koymuş. Her şeyi de göze almış. Güvendiği oyuncular kendisini mahcup etmedi. Bir yerde hocanın gençlik planı tuttu. Şimdi eminim ki her şey daha iyi olacaktır..

Maça gelince;

Maçtan önce Fatih Terim’in basın açıklamaları tedirginlikle doluydu.. ‘’Kime sorsanız, size Hırvatistan’ın maçın favorisi olduğunu söyler’’ derken yenilebiliriz de mesajı veriyordu ama mental ve taktik olarak hazır olduklarını da ilave ediyordu. Sadece fizik olarak yetersiz kalabiliriz diye açık açık da söylüyordu.

‘’Ben futbolcularıma hayatımda her zaman mağlubiyetten korkmamalarını söyledim’’ diyordu ama tecrübeli hoca kazanmak için de oynatmıyordu. İstediği oldu aslında.

Maçın ilk 25 dakikasında ortada geçen oyun bu dakikadan sonra Hırvat hakimiyetine girdi. İnanılmaz bir de direkten dönen topu avuta atmaları vardı. Devrenin sonlarına doğru iyice bunaldığımız anlardı. 45. dakikada tarih yine tekerrür etti.

Hırvatistan 45 dakikada bir penaltı kazandı. Sahanın en iyilerinden olmasına rağmen ceza sahasında ters bir çalım yiyen M.Topal arkasındaki İsmail’i de oyundan düşürünce penaltya sebep oldular. 45+1 de de Hakan serbest vuruştan biraz da şansla rakip futbolcunun kafasına çarpan topa kalecileri hiçbir şey yapamadı. Bu 45 de yediğimiz 45+1 de attığımız gol 2012 Avrupa şampiyonasında Semh Şentürk’ün attığı golle penaltılara kalan ve kazanılan maçı hatırlattı ister istemez.

Enteresan bir şey daha vardı. Ben en çok takımımızın beklerini beğendim. Şener sahasının en iyisiydi. İsmail de öyle. Nasıl oynaması gerekiyorsa öyle oynadılar. Gökhan Gönül ve Caner Erkin Fenerbahçe’de iken milli takımda onlar oynuyordu. Onlar Beşiktaş’a gitti. Şimdi orada yine 2 Fenerbahçeli Şener ve İsmail var. Bu da Fenerbahçe’nin transferde o mevkiler için doğru hareket ettiğini gösteriyor.

Mehmet Topal takımın en tecrübelisi ve kaptanıydı. Yerden, havadan her topa müdahale etti. Hep başarılı idi. Bir diğer çok beğendiğim oyuncumuz Serdar Aziz’di. Çok başarılı idi ve bu çocuk bundan böyle Milli takımın değişmez stoperidir. Galatasaray’da da çok başarılı olacaktır. Ozan Tufan’ı müthiş buldum. Daha önce çok tenkit ettiğim bir futbolcuydu. Bu maçta dinamo gibiydi. Volkan Babacan 2 tane mutlak golü çıkardı. Hakan, Kaan, Emre Mor hepsi iyiydi ama Emre Mor’u biraz disiplinsiz gördüm. Kaybettiği toplar ani kontarak yarattı.

Sonuç olarak son yıllarda hiç bu kadar keyifli, heyecanlı bir Milli takım seyretmemiştim. Fatih Hoca’yı bu gençleri cesaretle bir arada sahaya sürme hamlesinden dolayı kutlarım. İyi iş başardılar hep birlikte.

Yalnız, bir de hücumda nasıl oynamamız gerektiğini öğretmesi lazım. Zira ilk maç için beraberlik iyi sonuç deyip, üstünde fazla durmamış. Hücuma çıktığımız zaman nasıl ve ne yapacağımızı bilemiyoruz. Öyle olmasa hiçbir şey yapamayacığını bildiğimiz halde markajdaki yapayalnız Cenk Tosun’a arkası kaleye dönükken bu kadar top atmayız.

O da düzelecektir. Milli Takım iyi yolda..  

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..