Milliyet Blog nostalji!

Bir çoğumuz çocukluktan beri, öyle ya da böyle bazı duygularımızı kaleme almışızdır mutlaka. Ancak eğreti kağıtlardan bu ciddi sayfalara taşıyana kadar, sanıyorum ki yazdığımız hiçbir satır bu denli değer kazanmamıştır. Bu değerlere erişmemizde ve bugünlere gelmemizde ise bir çok etkenler olmuştur. Örneğin kimi yazar dostlarımız adeta “blogkolik” olmamızda pay sahibidirler.Tıpkı bir üfürüğün söndürdüğü bir mum ışığı ile rüzgarın bile söndürmeye gücünün yetmeyeceği ateşböceği ışığının farkı gibi!

Kalemlerinden damlayan projeler her daim yüzümüze pozitif enerjiler yansıtmış, hoşça vakitler geçirmemizi sağlamıştır...

Hatta her biri, "Arkası yarın" dizileri tarzında ve tadındaydı desem yalan olmaz.

Yazarlarımızı ve blog başlıklarını hatırlatmam gerekirse;

Sayın Sabiha Rana “Onlar kocaman çocuklar” (MB’da aslında kim kimdir cevaplarının sergilendiği bir nevi röportaj çalışması )

Sayın Mesut Selek “Cennet mahallesi” (Tüm katılımcı yazarların rol aldığı hoş bir serüvenler dizisi)

Sayın Muzaffer Cellek “Bunları biliyor muydunuz” (Onlarca blog arasından özenle seçilmiş ilginç tespitler vurgusu)

Sayın Alev Meisel “Kimi arıyorum biliyor musunuz” (kimliği sorulan bir yazarımızın ip uçları verilerek bulunması amaçlanan kollektif bir çalışma )

Sayın Esma Kahraman “Antidepresan T.A.Ş” (Hayali bir şirket ve personelleri arasında geçen mizahi çekişmeler)

2007 yılı itibariyle büyük bir coşkuyla takip ettiğimiz o parıltılı dönemler bir film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden!

Ne dersiniz? Üstadlarımıza yeni bir teklif götürelim mi?

Yeni yıl ile birlikte, yepyeni bir başlangıç olabilir!

Daha güzel günlere doğru yelken açmak adına.....