Milliyet Blog Yazarı, Zeynep Gülay Kibaroğlu [2]

Sevgili Zeynep Hanim, 2006 yilinin Aralik ayinda Milliyet Blogda yazma serüvenini baslatmissiniz. Yasaminiz boyunca hep haksizliklarla mücadele etmeyi ilke edindiginizi ve yazarak sesinizi duyurmayi hedeflediginizi, Blog sayfanizda verdiginiz ön bilgilerden ögrendim.
Akici üslubunuzla insan kaynaklari öncelikli olmak üzere cesitli konularda bugüne kadar ilginc ve düsündüren 88 yaziniz yayinlanmis. Yazilarinizi okuyanlarin, en az benim kadar sizi tanimis olduklarina inaniyorum. Fakat birde Sizi, Sizden dinlemek isteyenler icin sorularim ve cevaplarinizla Sizleri, degerli okuyanlarla bas basa birakiyorum. http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=673554

1. Sevgili Zeynep Hanim, kendinizi eksi ve artılarınızla sever misiniz?

- Babamın beylik bir sözü vardı bu sorunuzla hemen bu söz aklıma geliverdi. İnsan kendini beğenmese çatlarmış. Galiba bende öyle miyim neyim?… Şaka bir yana tabiî ki kendimi seviyorum ve en önemlisi kendimi önemsiyorum.

2. Politikayla ilgili, hangi projenin daha çabuk gerçekleşmesini istersiniz?

-PKK Terör örgütünün yok edilmesi için uygulanan ve ivedi uygulanacak bütün projelerin gerçekleşmesini istiyorum.

3. Sizi çok sinirlendiren, raydan çıkaran şey nedir?

-Meşhur bir söz vardır. “Suiistimal kapısını bir kez araladın mı, tekmeyi vurup giriyorlar”. İşte ben de istiyorum ki ben o kapıyı sürekli kapalı tutmak zorunda olmayayım. Beni küçücük beyinleriyle kandırmaya ve suiistimal etmeye çalışmasınlar. O zaman raydan çıkar çok sinirlenirim ve intikamım çok güçlü olur. Bunu yapan bedelini çok ağır öder. Kim olduğu benim için hiç fark etmez. Yaşamda belli kurallar vardır. Ben nasıl uyuyorsam onlarda uyacak. Asla bunlara esneklik gösteremem.

4. Dünya'da veya ülkemizde, hangi sebepten dolayı kimi ödüllendirmek isterdiniz?

-Doğayı ve hayvanları korumaya çalışan ve bu uğurda mücadele eden insanları…

Çocuk esirgeme kurumunda kalan kimsesiz yavruları bağrına basıp, evlat edinenleri…

5. Hangi basariniz veya yeteneğiniz size gurur veriyor?

Ben bir iş koliğim. Benim için saat ve zaman mevhumu yoktur. Hangi işe elimi attıysam başarmadan bırakmadım. İş camiasında da öyle tanınırım. Hatta iş arkadaşlarım her zaman işimde ki hırsımı takdir etmişlerdir. Kendime güvenirim. İşimde asla geri planda kalmayı sevmem.. Sanırım bu azmim sayesinde kariyerimin ilk yıllarını yönetici olarak, devam ettirdim. Türkiye’ nin sayılı Holdinglerinde üst düzey yönetici olarak çok genç yaşta çalışmaya başladım. Üstlerimden, aldığım övgü dolu sözler bana hep gurur vermiştir. Pratik olmayı ve anında çözüm üretmeyi çok severim ve bu konuda oldukça başarılı olduğumu söylerler. İnsan Kaynakları uzmanlığımın yanı sıra iyi bir satış pazarlama uzmanıyım.. Aynı anda birçok işi bir arada götürebilirim. Asla ajanda tutmam. Bütün telefon numaraları ve saatler beynime yazılır. (cep telefonu çıktı mertlik bozuldu) Bütün bunlara rağmen iyi bir anneyim. Çocuklarımın yemeklerini ve ihtiyaçlarını asla ihmal etmem. Hayatımda işim ve çocuklarım çok önemlidir. Planlı ve programlı yaşamayı severim.



6. Çocukken, büyüdüğünüzde ne olmayı düşünürdünüz?

-Başarılı bir tiyatro sanatçısı olmak.



7. Dinlenmek için tercih ettiğiniz bir yöntem var midir?

-Köpeğime sarılıp şarkılar söylemek ve oynamak. Nedendir bilmiyorum ama ona sarılıp bağrıma bastığımda müthiş dinleniyorum. Pozitif enerji bu olsa gerek…



8. Öncelikle, hangi ülkeye seyahat etmek isterdiniz?

-Afrikaya gitmek isterdim. Zencileri oldum olası çok severim. Onların yaşamları beni çok cezp eder. Ülkelerini yakından görmek ve gezmek istiyorum.

9. Sizi çok sevindiren, keyifle satın aldığınız herhangi bir şey nedir?

-Bilgisayarım.

10. Hangi şarkiyi severek söylersiniz?

-Unutma beni… Unutama beni…

11. Bize bir bilgelik sözü söylermisiniz?

-Yaşam iknadan ibarettir. ( Kevın Hogan)

12. Hangi ressamın eserine çok para vermek isterdiniz?

-Resim yapmayı çok severim. Resim sergilerini fırsat buldukça gezerim. Ama kusura bakmasınlar çok büyük paralar vermem. Belki piyangodan para çıkarsa o zaman düşünürüz.

13- İkinci evinizin nerede olmasını arzu ederdiniz?

-Birinci evim yok ki… İkinci evimi arzu edeyim. Şimdi kiracıyım. Çok şükür çocuklarımla hayatımıza evimiz olmadan devam ediyoruz. Hayatın getirecekleri hiç belli olmaz. Bir gün gelir yeniden ev sahibi olabilirim. Belli mi olur. Kısmette ne varsa görürüz. Birazcık kaderciyim galiba. Yeter ki Tanrı sağlık versin. Başımı sokacak bir kümes olsun da neresi olursa olsun.

14. En iyi pişirdiğiniz yemek hangisidir?

-Bütün yemekleri bilir ve çok da güzel yaparım. Su böreğim, yaprak dolmam, şeker pare tatlım meşhurdur.

15. Şimdiye kadar gerçekleşmeyen, fakat mutlaka gerçekleştirmek istediğiniz şey nedir?

Geçim derdi düşünmeden yaşamımı sürdürmek. Kendimi bildim bileli çalışıyorum. Bir kere aman boş ver, biraz da kendi keyfime bakayım dediğim gün hiç ama hiç olmadı. Yani uzun lafın kısası yarını düşünmeden yaşamak istiyorum artık.

16. Bir ay süreyle kimin hayatini yasamak isterdiniz?

-Atatürk sağ olsaydı bu teklifi ona yapmayı çok isterdim. Asla çekinmeyeceğimden emin olabilirsiniz. Tabi kendi nasıl karşılardı onu bilemem?. Kim bilir belki de kabul ederdi. Keşke sağ olsaydı da biz bu durumlara düşmeseydik. Aklıma geldikçe içim sızlıyor. Vatanımın değerleri tek tek satılıyor. Düşman gözümüzü oyuyor. Sağ olsaydı da başımızda(kiler) böyle istedikleri gibi at oynata bilir miydi di acaba? İsmine ve resmine bile tahammül edemiyorlar.

17. Sevdiğiniz, övdüğünüz üç kitap ismi verebilirimisiniz?

-En son okuduklarımdan örnek vereyim.

Burası istasyon gelinler tren… Safiye Sultan… Geçmişte yediğim dolmalar.




18. TV de hangi programlara takılırsınız?

Genelde müzik, diziler, haber ve tartışma programları.

19. Hangi TV programlarını izlemek istemezsiniz?

Lerzan Mutlu… İtirazım var.

20. Beğendiğiniz bayan oyuncu kimdir?

-Sanem Çelik

21. Beğendiğiniz erkek oyuncu kimdir?

-Nejat İşler

22. Geçmiş tarihte yasayan sevdiğiniz, takdir ettiğiniz kişi kimdir?

-Atatürk…

23. Başkaları sizin hakkınızda ne söyler, nasıl bilirler sizi?

Asla haksızlığa gelemez. İşinde huysuz ve titiz, Kafasına koyduğu şeyi yapar. Oldukça inatçı. Verdiği sözü tutar, açık sözlü, cömert ve dürüst…

24. Hangi huyunuzu beğenmiyor veya değiştirmek istiyorsunuz?

Kinciliğimi… Yapılan iyiliği de unutmam kötülüğü de!

Ne yapayım sevmiyorum bu huyumu ama elimde değil. Kolay kolay kırılmam ama bir insanı eğer silersem hayat boyu tanımam. Dönüp arkama bakmam. Akraba, eş, dost, arkadaş hiç fark etmez. Örnek vermek gerekirse iki teyzemi defterden sildim. Ölseler bile cenazelerine gitmem. İkiyüzlülüğü ve riyakârlığı sevmiyorum. Sloganım bana kazık atmaya kalkmayın lütfen. Önce dürüstlük. Suç varsa ceza’ da olmalıdır diye düşünürüm.

Bireysel, sürpriz sorular:

1-Yasam boyu bilgi ve tecrübeler yoğunlaşıyor bir süre sonra düşünen beyinler üretimlerini seçtikleri alanlarda uygulamak veya paylaşmak ihtiyacı duyuyor. Blog ortamında demokratik, özgür düşünce bazından kaynaklanan innovatif fikirler ortaya atılıyor. Blog yöneticileri tarafından incelenerek gereğinde uygulanıyor. Blog ortamında genel içerikli bir öneriniz olabilir mi?

Çatlak sesler yükselecek ama bu güne kadar inandığım hiç bir şeyi söylemekten gocunmadım ve korkmadım. Kim ne derse desin. Bazı yazarların ciddi ciddi kayırıldığını düşünüyorum. Derhal buna bir çözüm üretmelerini istiyorum. Belki farkında değiller ama öyle fazla sırıtıyor ki?

İkincisi ise guruplaşma. Acayip iride olduğum bir konudur. Real ve internet yaşamında bu örnekler öyle fazla görülmeye başladı ki şu son günlerde tabiî ki Milliyet Blog’ dada oluşuyor olması üzücü.

Bu gurubun üyelerinde fark ettiğim ise insanlara tepeden bakarak kendilerine payeler vermeleri. Fena halde dikkatimi çeker oldu bu konu.

2- İnsan Kaynakları kategorisinde yazıyorsunuz. Sosyoloji, psikoloji ağırlıklı ilginç yazılarınız var. Psikoloji uzmanlık alanınıza giriyor. Hayatin acımasız olduğunu ve haksızlıklarla mücadele etmeyi ilke edindiğinizi belirtiyorsunuz "hakkımda" bölümünde verdiğiniz açıklamayı eğer yanlış anlamadıysam... Basarîli olabiliyor musunuz? Önerileriniz olabilir mi?

Sadece yazarak başarılı olmak bazen mümkün olmuyor. Eğer ortada gerçekten bir haksızlık varsa ve ben gerekli çözümü yazarak bulamıyorsam, derhal hukuk savaşına girerim. Bu yüzden kazandığım oldukça fazla boyutta davalar var.

Kim olduğu benim için hiç fark etmez. Derhal açarım tazminat davasını ve mutlaka da kazanırım. Bu güne kadar kaybettiğim hiç olmadı. Uzun yıllarda Noter’ de başkâtiplik yaptığım için hukuku yakından takip ederim. Belki avukat değilim ama bir avukat kadar bilgiye sahibim. Önce bir ön araştırma yapar sonrada dilekçeyi hazırlar Avukat arkadaşlarıma veririm. Eksik tarafları varsa tamamlarlar ve davayı başlatırım. Aldığım paraları çocuk esirgeme kurumuna veya darülacezeye bağışlarım.

Ben bazı densizlerin korkulu rüyasıyım… Eğer bunlardan da bir çözüm alamazsam şiddeti sevmeme rağmen orman kanunu uygularım. Laftan anlamayanın hakkı kötektir sözünü bu yüzden çok severim. Arada bir orman kanunu uygulamak gerekiyor. Düzelttiğim ve haksızlığı böylece ortadan kaldırdığım vakalar olmuştur. Ancak bu dille ıslah oluyorlar. Herkes haddini bilecek. Seviyesizliğe ve kelime oyunlarına asla tahammülüm yok. Cin olmadan adam çarpmaya kalkanlara acayip tepkiliyim.

3.-Bireysel mutluluk mu, toplumsal mutluluk mu, sizce, yasamı yasanasi yapar?

Bireysel mutluluğa inanıyorum. Yaşamı yaşanası yapan kişinin kendi mutluluğudur. Toplumsal mutluluklarda önemlidir ama toplum mutluyken eğer ben mutsuzsam, bu beni çok kasar ve gerer.

Önce can sonra canan öyle değil mi?

Belki şimdi sen egoistlik yapıyorsun diyebilirsiniz. Zira kendimi seviyorum ya!

Sevgili Zeynep Hanim, Sizi tanidigim icin mutluyum. Bana bu firsati verip benimle yaptiginiz calisma icin cok tesekkür ediyorum. Yolunuz acik olsun. Hep saglikli ve mutlu kalin.


Sevgi ve saygilarimla

Mine




Ankete katilmak isterseniz, adresim: synthese48@aol.com