Mısır'da Darbe

Mısır, 2011 yılında, bir halk ayaklanmasıyla 40 yıllık diktatörü Hüsnü Mubarek'i devirmişti.
Bir yılı aşkındırda seçimle iş başına gelmiş, sivil bir hükümet tarafından yönetiliyordu.

Sivil hükümeti, 80 yıl önce Hasan El Benna tarafından kurulmuş 'Müslüman Kardeşler' partisi kurdu.
Partinin lideri Muhammed Mursi, Mısır Cumhurbaşkanı oldu.
Bizim İslamcı başbakan Erdoğan, Mısır cumhurbaşkanı Mursi'ye laikliğe geçmeyi, din ve devlet işlerini birbirinden ayırmalarını önerdi; ironik gelebilir, ama takdir edilecek bir tutumdur.

Mısır'ın yeni cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi Mısır halkının bir kısmı tarafından çok sevilirken, öteki kısmı tarafından da hiç sevilmiyordu; tıpkı bizim başbakan Erdoğan gibi.
Son haftalarda Mısır halkından Mursi muhalifleri sokağa döküldü; ünlü meydan Tahrir'i doldurdu.
Eylemde Mursi'nin istifa etmesini istiyordu muhalifler; Mursi taraftarlarıyla aralarında çatışma olmuş, onlarca insan hayatını kaybetmişti.
Çatışmaların artması, ortalığın bulanması sonucu, ordu yönetime el koydu.
Yani darbe yaptı.

Üstad Ahmet Hakan, her zaman söyler: 'En kötü sivil yönetim, darbeyle gelmiş en iyi yönetimden iyidir' diye.
Çok doğru, aynen öyle...
Darbeler, dünyanın her neresinde olursa olsun, kötüdür; hayırlı değildir.
Ülkeleri 15-20 yıl geriletir; Türkiye bugün pek iyi bir devlet değilse, 53 yılda yaşadığı 4 tane darbenin etkisi büyüktür.
Dolayısıyla, Mısır'daki askeri darbenin tasvip edilecek bir yönü yoktur.

Anlamadığım, Mısır'da askerin darbe yapması sonucu muhalif halkın kutlamalar yapmasıydı; kimi dans ediyor, kimi oynuyor, kimi sevinç gösterisi yapıyor, kimileri de havai fişek patlatıyordu.
Pek garipçe, değil mi?
Ama, o an kitleler için, anlaşılmaz gelmeyebilir bu eğlenceler...
Tıpkı, 12 Eylül ertesi Kenan Evren'i kutsayan insanların olması gibi...

Ne diyelim, Mısır adına hayırlı bir şey değil ama, Nil'in suyundan içmiş insanlar için umarım iyi olur.

-Mustafa Yıldırım - 05.07.2013