- Kategori
- Siyaset
Mısır'dan Sert Politika
Mısır'dan Türkiyeyi Sömürme Politikası
Mısır'da Müslüman Kardeşler çökerken, Türkiye'nin Mısır’ı tedirginlikle izlemesi sizce mantıklı mı?
Bu durumlardan önce Gazze, Çeçenistan ve diğer Müslüman ülkeleri de tedirginlikle izlememiş miydik? Umarım sadece izlemekle kalmayız.
Kılıçtaroğlu’nun başkanlıktan düşeceğine mi? Ülkenin içinde derin devlet kurmalarına mı? Bahçeli'nin önünü görememesini mi? Yoksa... Sömürülen toplumun insanlarına mı üzülelim. Ya da Müslüman ülkenin mazlum çocuklarına mı?
Ne de olsa sadece izleyeceğiz. Robaski gibi, Zilan katliamı, Sağcılık ve solculuk gibi saçma terimleri kardeş olan halkımızın içine yerleştiren, Kominizim, Faşizm ile beslenen, bölücülüğü ortaya koyan, düşüncesi bozuk tohumları mı? Anlatalım. Söyleyin...
Ey hakların özgürlüğü diye bas bas bağıran mazlum halkım.
Bugün Mısır olayı olur. Yarın, Türkiye katliamı ortaya çıkar. Daha önce PKK olayı varken şimdi de Gezi Parkı eylemi, devlet sömürme sempozyumu, siyaset liderler komisyonu ve toprak satma operasyonu yok mu? Asıl amacımız dinse… Kardeşlikse… Özgürlükse… Mazlum halkın hakkını vermekse… Neden sahte podyumları ortaya koyuyoruz. Söyler misiniz? Her durumu izleyerek kalmıyor muyuz? Irak, Filistin, Çeçenistan ve birçok unutulmayan Müslüman halkın, ölümüne göz yummadık mı? Elden bir şey gelmeye bilir. Bunu medyaya farklı biçimde yansıtmak nasıl olur ki… Bizim sorunumuz. Sayılan Türkiye’yi çökertmeye çalışanları çökertme olmalı… Sen ülkende ki sorunları çözmeden başka sorunlara yönelirsen, batan sen olursun. Bugün Mısıra yapılan, yarın Türkiye’ye yapılmaz mı?
Cümlelerimi Ferhat Demircan’ın sözüyle bitirmek istiyorum.
“Kardeşlikten öte bir durumda olsa, kardeşlik yok olarak görünür.”
Hikmetullah Yetkin