Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '12

 
Kategori
Güncel
 

MİT neyle suçlanıyor?

MİT neyle suçlanıyor?
 

Keser döner, sap döner, bir gün gelir hesap döner…

Tamda bu atasözümüz gibi değil mi yaşananlar?

Ülke olarak 1967’lerden beri terörle yaşıyoruz.

Geçen zaman içinde on binlerce insanımızı teröre kurban verdik.

Son 28 yıldan beri de bölücü terörle uğraşıyoruz.

Terör 12 Eylül askeri darbesinde biraz mola vermiş ve 1984 yılında tekrar başlamıştı. O günden bu yana süren bölücü terör, 1990’lı yılların başlarında öylesine şiddetlenmişti ki; o dönemdeki faili meçhuller hala ülke gündemine getiriliyor.

Az veya çok devam eden bölücü terör, 2001 yılında yok denecek kadar azalmışken, sonra tekrar arttı.

Kürt Açılımı’ ile birlikte bölücü terör iyice işi azıtıp, bölücü örgüt bir yerlerden aldığı destekle şehir yapılanmasına giderek, bölgede ‘özerklik ilan’ edebilme cesaretini gösterdi.

Gerçi bu ‘özerklik ilanı’nı ciddiye alan olmadı ama…

Açılım’ fos çıkıp, Habur’a kurulan ‘Çadır Mahkeme’leri geri tepince, bölücü terör artarak devam etti.

Sıra geldi ‘İleri Demokrasi’nin uygulandığı döneme; terör referandum ve seçim öncesi neredeyse durdu! Seçimler bitince, bölücü terör artarak devam etti!

Gelelim günümüze;

Birkaç günden beri ülke gündemini meşgul eden ve cemaat ile iktidar arasındaki bir kavga gibi halka yansıtılan ve tarafları MİT-Polis-Savcılık olan suçlamalar birbirini izledi.

MİT –KCK ilişkileri çorap söküğü gibi piyasaya sürüldü.

Piyasaya sürülen iddialara göre, terörün gerçek faili neredeyse MİT ilan edildi.

Bölücü terörün tüm eylemleri, neredeyse MİT’e mal edilen bir anlayış piyasalara pompalandı.

Pompalama işlemini kimlerin yaptığını söylemeye gerek var mı?

Örneğin; CNN Türk Televizyonundaki bir programda, düne kadar yiyip içtikleri ayrı giden, her söylemleri iktidar ve cemaate çıkan iki bayan gazeteci(!) son MİT-Polis-Savcı üçgeninde süren güç savaşında birbirlerinden öylesine ayrıldılar ki; neredeyse kanlı bıçaklı düşman oldular! Birisi iktidar kanadını ve MİT’i eleştirirken, öbürkü taraf Polis-Savcı kanadını eleştiriyor. Hem de ölesiye!

Gelelim MİT’e yüklenen suçlamalara;

* Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması için anlaştılar.

* Örgütün bazı silahlı eylemleri görmezden gelindi.

* Güvenlik güçlerinin teröristlere yönelik operasyonları engellendi.

* PKK'nın, BM ve NATO'nun bölgeye müdahalesini içeren mutabakat metni kabul edildi.

* İmralı'nın eylem talimatlarının, terör örgütünün Kandil ve kırsaldaki kadrolarına iletilmesinde kuryelik yapıldı.

* En baştan itibaren silahlı faaliyet yürütmesi öngörülen KCK'nın yapılanması, MİT'in gözetiminde tamamlandı.

Bu iddiaların dayanağı ne?

İddiaya göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın KCK soruşturması kapsamında 13 Ocak'ta BDP Diyarbakır İl Başkanlığı'nda yapılan aramada ele geçirdiği belgeler…

Bu iddialardan sonra, Özel Yetkili Mahkemeler mi kapatılacak, yoksa MİT’in kanunsuz(!) eylemleri mi sorgulanacak?

Önümüzdeki dönemde bunları yaşayarak göreceğiz.

Eğer Özel Yetkili Mahkemeler kapatılırsa, yıllardan beri içeride yatan ve hala suçlarını bilemeyen onlarca insan özgürlüklerine kavuşacak.

Tabi birde muhalifler tarafından hep gündeme getirilen ‘Delil Yaratma Merkezi’ de işsiz kalacak!

Bu tartışmalar, iktidar ve cemaati birbirine düşman yapabilir ve ‘Filler tepişirken, çimler ezilir’ misali, ülke derin bir krize sürüklenebilir.

Zaten bu tür olaylar gündeme geldikten sonra, memur ve emeklilerine verilmesi gereken 2012 zammı ülke gündeminden düştü!

Yetmez ama evet’ diyen Memur-Sen’in, bu konudaki görüşünü çok merak ediyorum.

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..