M.K. Atatürk diktatör mü; demokrat mı?

Mustafa Kemal ATATÜRK enkaz halindeki Osmanlı İmparatorluğundan yeni bir devlet olan bağımsız genç Cumhuriyete sanki ’Zümrüdüanka’  kuşunun küllerinden can vermek için ‘A Takımından’ arkadaşlarıyla birlikte çalışmış ve başarmıştır.

5 Ağustos 1921 günü oybirliğiyle çıkarılan yasa ile TBMM ve Orduları Başkumandanlığına getirilen Mustafa Kemal Paşa Ulusal Kurtuluş yoluna devam etmiştir.

Ulusal Kurtuluş sürecinde Türklerin uğradığı kalleşçe saldırı sonuca İstanbul’da ‘çok gizli belgeleri İngiliz İşgal Güçleri’ne ‘servis eden’ ‘azınlıklardan’’casusluk yapanlar’ ile ‘bozgunculuktan’ medet umanlar da bulunuyordu.

Anadolu’da ise ‘Emperyalist Güçler’ ile ‘işbirliği’ yapanlar, ‘askerden kaçan’  ‘vatan hainleri’ Türkleri arkadan hançerlemiş oluyorlardı.

İstanbul Sultanahmet Meydanı’ında ‘saltanat yanlısı’ gösteri yapanlar halkın arasına ‘nifak tohumu ekiyorlardı.’

Kaos içindeki Osmanlı İmparatorluğu’nun ‘gerileme döneminde’ kimin ‘hain,’ kimin ‘ulusal mücadeleye karşı,’ kimin ‘suçlu’ olduğunu somut delillerle kanıtlayabilmek zor oluyordu.

1919 yılında Mustafa Kemal’in Ulusal teşebbüslerine karşı başlayan iç isyanlar hızla ülkenin her tarafına yayılmıştır.

Mustafa Kemal Nutuk’ta “Efendiler, Meclis 29 Nisan 1920 tarihinde Hıyanet-i Vataniye Kanunu’nu ve sonraki aylarda İstiklal Mahkemeleri Kanunları’nı çıkarmakla ‘inkılabın’ tabii gereklerini yerine getirmiş oldu.” demiştir.    

Kısacası, Eylül 1920 – Mayıs 1923 yılları arasında Cumhuriyet karşıtı olan ’bozgunculuk,’ ‘casusluk,’  ‘asker kaçağı olmak,’ ‘saltanat yanlısı olmak,’ ‘isyancılık yapmak’ eylemleriylesuçlanan ‘vatan hainleri’ 14 İstiklal Mahkemesi’nde yargılanmışlardır.

Bu suçlardan toplam 59.164 kişi yargılanmış, bunlardan 41.678 kişiye cezalar verilmiş, 1.054 idam cezası infaz edilmiştir.

“Ne oldu Efendiler? Hükümet ve Meclis olağanüstü tedbirler almayı gerekli gördü. Takrir-i Sükun Kanunu’nu çıkardı. İstiklal Mahkemeleri’ni kurdu. Ordu’nun hazır sekiz dokuz tümenini, uzun zaman isyanı bastırmak üzere görevlendirdi. ’Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’ denilen zararlı siyasi kuruluşu kapattı.”(M. K. ATATÜRK, Nutuk)    

“Bütün bu yapılanlar, elbette Cumhuriyet’in başarısı ile sonuçlandı.” ‘Asiler yok edildi.”(M. K. ATATÜRK, Nutuk)

Saygıdeğer Okuyucularımız ve üyeler; M. K. ATATÜRK GENÇ Cumhuriyet’in kuruluş icraatlarını ve gerekçelerini Nutuk’ta böyle açıklamıştır.

Şimdi size soruyorum: M. K. ATATÜRK diktatör mü, demokrat mı?