Mübarek direniyor, Başbakan dünyanın fani olduğunu hatırlatıyor...

Silahlar önce Tunus’ta ateşlendi… 

Tunus’un demir yumruklu lideri, Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali 15 Ocak itibarı ile İslam Dünyasının en karanlık yönetilen ülkesi Suudi Arabistan’a kaçtı… 

Arkasından söylenenlere bakılacak olursa, ülkeyi 23 yıl soymuş soğana çevirmiş!.. 

Ardından Arnavutluk, Yemen ve Mısırda olaylar patlak verdi… 

Arnavutluk ve Yemen olayları fazla yara almadan atlattı! Ancak Mısır’ın böylesine bir ayaklanmayı geçiştirmesi pek mümkün görülmüyor. 

Bildiğiniz gibi ülkemizde ağzını açan milli irade deyip, yandaş yargı yaratmak için her türlü dalavereyi çeviriyorlar. Oysa Tunus’taki milli irade yüzde 89, Mısır’daki milli irade yüzde 87 ile devlet başkanlarını seçmişlerdi. 

Tunus Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali 23 yıl, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek 30 yıldan beri ülkelerini yönetiyorlar. Bu iki İslam ülkesine bakıldığında bir gıdım ileri gitmedikleri, ilerleyenlerin sadece devlet başkanı ve yakınları olduğu çok açık görülüyor. 

Bu iki İslam ülkesinde fazla petrol olmadığı için halkın ağzını kapatabilecek maddi imkânları yok! Halkın en küçük bir kıvılcımla ayaklanması, yuvarlanan kar topu misali gittikçe büyüyor ve belli bir seviyeden sonra, önüne geleni yiyip yutuyor. 

Önümüzdeki günlerde Suriye’de böyle bir ayaklanma olursa hiç şaşırmamak lazım. Ardından Ürdün’de böylesi bir ayaklanma görülebilir. Ancak Arabistan, Katar, Kuveyt gibi petrol zengini ülkelerde böylesine bir ayaklanma ufukta görülmüyor. 

Milli irade diyerek halkı despot şekilde yöneten, bu faşizan ruhlu liderler, yaşlarına bakmadan, hala koltuklarında oturmak istiyorlar. 

İşte Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek… 82 yaşına gelmiş, bin bir ayak oyunuyla hala koltuğu bırakmak istemiyor. Bu nedenle ülkede kan gövdeyi götürüyor. Her gün ölü ve yaralı sayısı artarken, Hüsnü Mübarek, hala koltuğu bırakmamakta direniyor. 

Tunus ve Mısır olayları biraz durulunca, yeni yönetime kimin geleceği belli olacak. Eğer bu iki ülkenin halkı, İranvari bir yönetimle yönetilecekse, akan bunca kana gerçekten yazık olur. 

Ortadoğu uzmanlarının yorumlarına bakılacak olursa, bu iki ülkedeki ayaklanmanın arkasında “Müslüman Kardeşler” Örgütü varmış. Müslüman Kardeşler Örgütü ile Hamas’ın aynı amaç doğrultusunda politika takip ettikleri düşünülürse, bu ülkelerde, gelen gideni aratır. 

Mısır Devlet Başkanı’na dünyanın fani olduğunu hatırlatan liderlerimiz, bu hassasiyetlerini, ülkemizde aldıkları kararlarda da gösterirlerse, ülkenin bu günkü bölünmüş yapısı anında kaybolur! 

Sayın Bahçeli’nin uyarılarına bakılacak olursa, önümüzdeki dönemde ülkemiz için tehlike çanları çalınıyor.