Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Nisan '14

 
Kategori
TV Programları
 

Muhteşem Yüzyıl/ Donna Gracia Mendes kim? Kanuni Döneminde Yahudi Lobisi

Muhteşem Yüzyıl/ Donna Gracia Mendes kim? Kanuni Döneminde Yahudi Lobisi
 

Dolunay Soysert'in canlandırdığı Donna Gracia'yı bazı Muhteşem Yüzyıl takipçileri merak etmiş, bana da anlatması kaldı. Hayali pek çok karakterin gezinmek zorunda kaldığı diziye yeni bir hayali kahraman girdi sanılmış. Oysa ki tarihin ta kendisi olarak Donna Gracia karşımıza çıktı.
 
Belki bilenleriniz vardır, tarih boyunca ezilen, sürülen, yok edilen Yahudilere sahip çıkan belki de ilk ve tek Türklerdir. çok siyasi içerikli bir yazı yazmak istemediğim içindir ki sadece sizlere Donna Gracia Mendes ve Yahudi Lobisini yani Kanuni Dönemini anlatacağım. 
"Son Dem" bölümü ile ekrana veda etmeye hazırlanan Muhteşem Yüzyıl'ın son transferlerinden biri de Dolunay Soyusert... Çok beğendiğim oyunculardan biri olan Dolunay Soyusert, Donna Gracia olarak karşımıza geldi ve biz acı ile daha tanıştık. Siz kurgu sanmışsınız, ama gerçek bir karakter ve gerçek bir öykü ile karşımızda. Castın titizliğine her zaman (bazıları ki çok nadir) hayranlıkla baktım. Dolunay Soysert de çok yerinde bir Yahudi tüccar hanım canlandırması ile ekranda salınıyor. Şahsına ve casta teşekkürler!
Şimdi biraz tarihin tozlu sayfalarına bir bakalım mı?
 
Donna Gracia Mendes: 1510- 1576 La Senyora ya da Giveret olarak adlandırılır.
16.yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda çok sözü geçen, önemli Yahudi kadındır. İspanya'da doğmuştur ve asıl adı Beatrice de Luna'dır.Kocası Franco Mendes ile Yahudi kökenli bir aileden gelirler. Portekiz'de bankerlik yapmaktadırlar. İspanya'dan Engizisyondan kaçmış, fakat Portekiz Engizisyonu tarafından din değiştirilmeye zorlanmışlar ve yaşamak uğruna Hristiyanlığı seçmişlerdir. Her zaman Yahudiliğini gizli gizli sürdürmüş ama görünürde bir Hristiyan gibi yaşamıştır.
 
1537 yılında Franco Mendes'in ölümü ile bütün iş Donna Gracia Mendes'e kaldı.Kızkardeşinin eşi ile ortak işlerini yönetmeye devam etmiştir. İş idaresi hakkında oldukça bilgili ve güçlüydü ki kredi açtıklarının arasında krallar vardı. Kutsal Roma İmparatoru V.Karl ve Fransa Kralı I. François öncelikli kredi verdiği krallardandı.
Aşırı baskılar yüzünden servetini önce Portekiz'den Venedik'e taşımış fakat burada esir düşmüştür. Esir edilme nedeni de kızkardeşi ile miras kavgasıdır. Kızkardeşi tarafından Venedik hükümetine ispiyonlanmıştır.,Kanuni'nin devreye girmesiyle esaretten kurtulan Donna Mendes, servetini 1553 yılında Osmanlı İmparator'luğuna taşıdı ve Kanuni'nin himayesine girdi. Venedik'ten Ferrara'ya geçen Donna Gracia Yahudiliğini açıkladı.Güzelliği, zekası ve zenginliği ile çok dikkat çeken Donna Mendes, aslında Osmanlı İmparatorluğu'nda çok önemli siyasi rolü de üstlenmiş oldu. 1556 yılında kendinden daha önemli bir siyasi rol üstlenecek olan yeğeni Yassef Nassi, İstanbul'a tarafından getirildi. 
2. Selim'in tahta geçmesinde oynadıkları rol dizide ne kadar yer bulacak bilemiyorum... Ama Donna Gracia Mendes'in serveti Yassef Nassi tarafından, Sokollu Mehmet Paşa'nın itirazlarına rağmen 2. Selim'in tahta çıkması için harcandı. 
Tarihte ilk Yahudilerle bağlantı İstanbul'un feth edilmesiyle başlamıştır. Kanuni Dönemi, Yahudiler için "Altın Çağ" niteliğinde olmuştur. Dizide anlatıldığı gibi Papa IV.Paul tarafından kafirlikle suçlanması sonucunda 24 erkek 1 kadın ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Kanuni bu Yahudilerin serbest bırakılmaları için bir mektup göndermiş ve göz dağı vermiştir. Papa istemeyerek serbest bıraktığı topluluğun ölümünü istemesi üzerine Osmanlı tarafından deniz ticareti ambargosu ilan edildi.
 
Osmanlı'ya şükranları bu mektup ile açıklanmaktadır.
« İranlılardan, Romalılardan ve her istilacıdan sadece zulüm, kan ve işkenceye lâyık görülen Kudüs ve Yahudi halkı, Ancak Yavuz Sultan Selim'in Kudüs'ü fethetmesinden ve bu fethin Kanuni tarafından takviye edilmesinden sonradır ki, insanca yaşamanın, eşitliğin ne demek olduğunu ve huzur tadının ne anlama geldiğini öğrendi. »
Donna Gracia, Osmanlı topraklarında çeşitli yerlerde okul ve sinagog yaptırmıştır. Gördüğü bir rüya üzerine Mimar Sinan'a emir verip Kudüs surlarını tamir ettiren İmparator da Kanuni'dir. Bu tamirat halen Yahudi tarihçiler tarafından minetle anılır ve  Kral Süleyman'a benzeterek Kanuni'ye Şlomo a-Meleh adıyla andılar.
Yahudi Lobisi ve Yasef (Joseph) Nassi
Yasef Nassi, Joao Miquez adıyla Portekiz'de doğdu ve 1 yaşındayken babası ölünce Donna Gracia tarafından himaye edildi. Arkadaşları arasında Krallar ve Kraliçeler vardı.
1554 yılında 500 kişilik marrano kafilesiyle İstanbul'a göç etti. İstanbul'da Yahudi olduğunu açıklayıp, sünnet oldu. İsmini Joseph Nassi olarak değiştirdi. Şehzadeler arasındaki savaşta 2. Selim'in tarafını tuttu. 2. Selim tahta çıkınca sarayda itibarı arttı. 2. Selim ödül olarak Nassi'ye Nakşa ve Kiklad Adalarını  Dükü ilan etti.
Krallar ve Kraliçeler aracı ile dış ticaret ile ilgili bilgileri 2. Selim'e bildirdi. Dış siyasette oldukça güçlü kimliği sayesinde İspanya Engizisyonunu Hollanda'ya girmesini istemeyenlerin yardımına koşuldu. Yurtdışına yazılan İbranice mektuplar Yasef Nassi tarafından yazılmıştır.
Yahudilere bir yurt bulma çabaları hep sürmüştür, Yasef Nassi hakkında şöyle yazılmaktadır: 
« ...Bu perişan cemaatleri Türklerin himayesinde bir yurt bulup yerleştirmek istiyordu. Bu yurt için en uygun yer olarak Kıbrıs Adası'nı bulmuştu... »
 
Kıbrıs'ın fethi konusunda önemli isim olmuştur. 1571 yılında Sokollu Mehmet Paşa fermanı ile "geçim şartları dar ve sıkıntılı yüzlerce Anadolu köyünü olduğu gibi Kıbrıs'a yerleştirdi ve Yasef Nassi'nin planı suya düştü. AncakII. Selim'in yerleştirme fermanı ile "500 Yahudi'nin Kıbrıs'a yerleşip çalışması" öngörüldü. 
Yasef Nassi, İnebahtı Deniz Muharebesi sonrası  Venediklilerle müzakere için Sokullu lobisinden Salomon ben Natan Eskenazi görevlendirilince gözden düştü.. II. Selim'in 1574'te ölümünden sonra unvanlarını korumasına rağmen Saray'daki görevi fiilen sona erdi. Nasi 2 Ağustos 1579'da vefat etti.
Yasef Nasi, Osmanlı toprakları üstünde, Tiberya'da özerk bir Yahudi kolonisi kurmak istemiş ve burayı imtiyazlı bölge olarak kabul ettirerek şehrin etrafını surlarla çevirtmişti. 
"Yasef Nasi'nin İsrail tarihindeki önemi, İsrail ülkesinde Tiberya kentinde bağımsız ya da yarı-bağımsız bir Yahudi kolonisi kurmak ve bu koloniye Avrupalı Yahudileri yerleştirmek istemiş olması noktasındadır." (Türkiye Yahudileri, sf.49)
 
Yasef Nasi'nin Tiberya'da özerk bir Yahudi kolonisi kurma projesi o zaman gerçekleşmemiştir, ama Aliyah'a (Kutsal Topraklara geri dönüşe) doğru bir başlangıç olması açısından önem taşır.
 
"Şurası kabul edilmelidir ki (Tiberias Projesi) Yahudilerin anavatanlarına yeniden yerleşmelerine dönük ilk projelerden biri, 19. yüzyıl Siyonistlerinin uygulayacakları planın öncüsüdür. Gerçekten de Joseph (Yasef), birçok yanıyla, Siyonistlerin en büyüğü Theodor Herzl'e çok benzer." (Türkiye Yahudileri, Moshe Sevilla-Şaron, sf.50)
 
"Ayrıca Yasef Nasi, Türkiye'de kurulan ilk istihbarat örgütünün de Başkanıdır." (Panorama, 5 Nisan 1992, sf.13)
Muhteşem Yüzyıl'da kardeş kavgasının son düzlüğüne girerken dizi bu konuya ne kadar girecek bilmiyorum ama madem merak ettiniz o zaman merakınızı gidermeliydim.
hayatta öğrenmeye hep meraklı olmanız dileği ile...
 
www.televizyongazetesi.com
 eceer6@gmail.com
https://twitter.com/eceer6
 
https://www.facebook.com/pages/Ece-Er-%C4%B0le-Ba%C5%9Fb
 
Toplam blog
: 781
: 3899
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

16- 06- İstanbul'da doğdum. Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Ana sanat dalı Moda tasarımı bölümünde..