Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '11

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Muhteşem Yüzyıl Abartması...

Muhteşem Yüzyıl Abartması...
 

Tarihi oyun yazma alışkanlıklarımdan ve tarihimize olan merakımdan, Show Tvde yeni başlayan Muhteşem Yüzyıl isimli diziyi izlemek için dün gece beyazcamın karşısına geçmiştim. İnsan bilmediğinin, tanık olmadığı eylemin cahilidir. Bu konuda bir yazı yazabilmek için önce diziyi izlemek gerektiğine inananlardanım. Bir dizinin nasıl başlanırsa öyle de bitirileceğine inanırım. 

Televizyonla yeni tanıştığımız yetmişli yıllarda, Cihan Ünalın başarıyla oynadığı ve sonra tiyatro sahnelerinde de aynı başarıyı gösteren 4. Murat oyunu gibi bir kalite düzeyinde oyun izleyeceğimi umuyordum. 

Ama çok yanılmışım...Muhteşem dizi öyle bir başlangıç yaptı ki Osmanlılar köle ticareti yapan barbar bir devlet olarak yansıtılıyor;arkasından Yavuz Sultan Selimin başarıyla yönettiği koca imparatorluk, birkaç saniye ile geçilip güzel ve şuh bir kadın ve taht delisi bir padişahın yatak , hamam sahneleriyle devam edip ;kısa bir kelle uçurma görüntüsüyle reyting tavana vurduruluyordu. 

Sözüm ona tarihi deniz dekorları ve antik gemiler, karton film gibi masa üzerinde aceleyle yapıldığı izlenimini veriyordu. 

Kelle uçurma sahnesi de aceleye getirilip, kim, neden, ne zaman sorularıyla bir dakikada bitiriliyordu…Ayrıca, kelle kesme sahnesini sırıtarak seyreden , duvar üstüne konuşlandırılmış sözde ressamın, ne yapmak istediği de anlaşılamadı. 

Toplumumuzun bastırılmış seks duygularının bu tip dizilerdeki özenle seçilmiş olan sahnelerde istismar edilmesi de ayrı bir sıkıntıydı. 

Tarihimizin muhteşem bir imparatorunun yaşam öyküsünü, ailece, torunlarınızla izleme şansınız yoktu.Halit Ergençin mayışık bakışları zoom yapılıyor…Çıplaklık ve seks sürekli ön plana çıkarılıyordu. 

Dizi hakkında bilim adamlarının da görüşlerini buraya taşıdım… 

…….. 

ABD de yaşayan, akademisyen Beyazıt Akman gazetelerde açıklama yapmış:

"Kılıçla başlayan, hayvan muamelesi gören kölelerle devam eden, çıplak cariyelerle biten dizi, 'Barbar Türkler' kavramının tüm klişelerine haiz. Kasım kasım kasılarak her akşam farklı bir cariyeyi yatağında bekleyen, beylik laflarla ahkâm kesen, dedikodunun bin türlüsünde uzmanlaşmış vasıfsız vezirleriyle poz kesen bu dizinin Süleyman'ının, tarihteki Kanuni ile uzaktan yakından alakası yok. Üstelik dizinin başındaki yarı Türk yarı Tartar bir kavmin Hıristiyan bir köyü yakıp yıkması ve dizinin asıl kahramanı olan sözde Hürrem'in dramını başlatması da ayrı bir çarpıklık."

Akman, Batı'nın harem fantezilerinin bizzat kendi insanımız tarafından tarihsel gerçeklik olarak alınmasına bir anlam veremediğini açıklıyor. 

Orta Doğu imparatorluklarını 'egzotik, despot, barbar, buğulu bir seks cenneti' gibi göstermenin 18 ve 19. yüzyıldaki İngiliz ve Fransız sömürgeci devletlerinin başlattığı, gayet de etkili bir gelenek olduğunu ifade eden Akman, bunun arkasındaki amacın, pozitivist, bilimsel ve insani bütün değerleri kendi ipoteği altına almaya çalışan kurgusal bir "Batı" kavramının yaratılmasından ileri geldiğini belirtiyor. 

Hollywood'un bu geleneği hem kendi kamuoyunda, hem de dünyada "mistik, barbar Doğu" algısı olarak yıllarca pekiştirdiğini kaydeden Akman, "Bu sinemalarda, kadın haklarını hiçe sayan barbar erkekler, ya da Muhammed adını taşıyan teröristler olması da aynı geleneğin ürünleridir." dedi.

Durduk yerde bu geleneğin niçin tekrar hortlatıldığına bir anlam veremediğini ifade eden Akman, "Cumhuriyet dönemi ile Osmanlı tarihinin barışmaya başladığı, tarihimizin çok daha iyi anlaşıldığı bir dönemde, Türkiye'nin Osmanlı coğrafyasındaki etkisinin Wikileaks'te bile görüldüğü bir süreçte bu Oryantalist imgelerin kendi kendimize yeniden hortlatılmasının tek bir cevabı olabilir: Seks ile Osmanlı tarihi pazarlamak ve reyting yapmak.  

Daha da acısı, burada, son yıllarda Osmanlı tarihi üzerine oluşan sempatiyi kırma çabası da söz konusu olabilir. Ucuz yazarlık, araştırma ve derinlik olmadan işe koyulduğunda her zaman bel altına vurur. Elbette Doğu medeniyetleri kusursuzluktan ayıklanmışdeğildir. Ancak 15-16. yüzyıl gibi İslam Medeniyeti'nin altın çağlarından olan bir dönemi, Halil İnalcık Hocanın deyimiyle: Klasik Osmanlı Çağı'nı resmediyorsak insanın elini vicdanına koyması, kılı kırk yararak iş görmesi gerekir. Asmalı Konak'ın mutfak dedikodularıyla Osmanlı Sarayı senaryolaştırılamaz. Demokratik bir ülkede elbette isteyen istediği diziyi yapar, burada meydanı boş bırakmamak, gerekli kişilerin inisiyatif alarak daha sağlam yapımlara imza atmaları önemlidir." diye konuştu. 



Kasıntıyla edebiyat karakteri olmaz. Sultanın lakabı 'Muhteşem' diye hikâye de kendiliğinden muhteşem oluvermez; hakkaniyetli bir padişah portresi için, hikâyenizin de gönülleri fethedecek kadar azimli ve derin olması gerekir. Aşk elbette olacak, ama Batı'nın harem fantezileri ile değil." diye konuştu.

Akman, Muhteşem Yüzyıl'ın senarist ve yapımcılarının büyük ihtimalle HBO'nun Rome ve Spartacus gibi pornografik ögeler içeren son dönem tarihi yapımlardan etkilendiklerini ama Osmanlı tarihinin bu ucuz oyunlara kaçmadan çok daha iyi hikâyelendirilebileceğini vurguluyor ve ekliyor: "Oryantalist klişelere başvurmadan, bilgi ve belgeye dayalı olarak tarihi hikâyelendirmek, sekse ve şehvete kaçmadan da reyting rekorları kıracak hikâyeler kurgulamak perspektif ve donanım işidir. Bu yüzden Spielberg bile Abraham Lincoln'un hayatını film yapacağı zaman, ki en son projesi bu şekilde basına yansıdı, önce bir roman ya da arkasında araştırma yatan bir kitabın haklarını satın alır. Sit-com yazar gibi tarihî dizi ya da sinema yazamazsınız! İnşallah doğru insanlarla çalışarak Fatih yapımını gerçekleştirmek nasip olur."

Akman Muhteşem Yüzyıl hakkındaki sözlerini şu şekilde bitirdi: "Kimse yanılmasın, bu, bir Müslüman Osmanlı Sultanı Süleyman'ın değil, Hıristiyan bir köle kızın Osmanlı'yı sözde dize getirmesinin gerçek-dışı hikâyesidir." 

………. 

Yaprak Dökümü gibi romanın gerçek konusunun maddi çıkarlar ve reyting uğruna nasıl sündürülüp saptırıldığını gördük… 

Tarihimizin önemli sayfalarının da bu şekilde saptırılarak sunulacağı ve izleyenlerinin bol olacağı bir dizi olacağından korkarım… 



Kaynak : http://www.internethaber.com/muhtesem-yuzyila-muhtesem-tepki-319509h.htm#ixzz1AFdG8u13 

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..