Muhteşem Yüzyıl fırtına gibi giriş yaptı! Fatih’ten ne haber?

“Vurun abalıya!” diye başlayalım yazıya çünkü ne çekti güzelim Muhteşem Yüzyıl, ellerden, dillerden…

“Fatih adlı dizi ile rakip buldu kendine Muhteşem Yüzyıl” demiştim hatırladınız mı? Ama gelen fragman sonrası çok doymadı gözüm ve gönlüm.

“Ak tolgalı Beylerbeyi!” tanımını duymadınız mı? Ama sanat yönetmeni ve kostüm tasarımcısı Tolga’yı sadece bir erkek adı sanıyor olmalı ki atın sırtında fetih koşusuna çıkmış Fatih’e kavuk giydirmişler. Tolga;Demir harp başlığı, savaşçıların başlarına giydikleri demir başlık,  miğfer … anlamına gelir ve tel işçiliği ve demir dövme ile de gerçek bir sanat icrası demektir.

“Fatih, savaşa değil, gezmeye gidiyordu “diyen arkadaşım, atın koşumuna baktın mı? “At zırhı var alınlıkta” diyelim o zaman. “Sen de amma ukalasın!” diyene de “soyadıma bak! Hatırladın mı?” demeden geçmeyeceğim. Tam 70 yılını tiyatro, sinema ve televizyon için vermiş birinin soyadı ile aynı soyadı taşımam bir tesadüf değil diyelim. Yani aileden...

Madem “Türkiye’de en büyük bütçeli dizi bizim ki!” diyorsunuz o zaman “iş bilenin, kılıç kuşananın” demekten kendimi alamıyorum. “Tarihi birebir yansıtan senaryomuzla idealıyız!” dediniz, peki bu kavuk niye giydirildi at sırtındaki Fatih’e. Üstelik çekilen bölümlerin yapım şirketi tarafından beğenilmediği ve yeniden çekildiğini de” sağır sultan” duymuştur. Fatih, benim gönlümü fetheden ecdadımdır şimdi ona yakışan bir fetihi gözlerim için istiyorum! Haydi, size kolay gelsin! Bir de lütfen Muhteşem Yüzyılın ilk fragmanına internetten bir bakında ekranı nasıl da yırtıp geçmişti hatırlayın. Fatih’te bunu hak ediyor!

Gelsin güzeller güzeli!

“Ben seni çok özledim!” demekten kendimi alamadığım Muhteşem Yüzyıl’la bu sezon veda busesi niteliğinde bir sezon geçireceğimizi de hepimiz bilelim. İçim buruldu doğrusu! Bu sezon, sevgi seline karışacak gözyaşlarımla ıslanacak, izleyicisini kan deryasına davet eden dizi için satırlarıma geri döneyim!

Siyasi iktidarın söz darbesi ile yıkılıp, yok edilmeye çalıştığı, cezaları, davaları ile zorlu sezonlar geçiren, kulağı ileri geri çekilen dizi son sezonunda da Muhteşem bir giriş yaptı. İşçiliğin, sanata dönüştüğünün imzasını ekrana silinmeyecek bir şekilde attı!

Taht kavgalarının ölümle neticeleneceği yeni sezon öncesi izleyici nefesini tuttu. İmparatorluğun zirve yıllarında yaşanan taht kavgalarını ve entrikalarının dibine vurmaya geliyor bu sezon Muhteşem Yüzyıl!  Dev isimlerin, yeni nesil ve ustalığa soyunmuş oyuncuların yer aldığı dizide heyecan artarak devam edecek.

Aklıma gelmişken de eklemeden geçemeyeceğim, ekranların en çok izlenen dizilerinden birisi olan Muhteşem Yüzyıl'a yeni bir isim daha katıldı ve Survivor Almeda'da Muhteşem Yüzyıl' transfer oldu. nereden çıktı şimdi bu? “Bir güzele ihtiyaç vardı” derseniz güzel ve işi bu olan biri yok muydu? Demek istiyorum sizlere. Bence ne Almeda, ne Hilmi Cem yakışmadı Muhteşem Yüzyıl’a. Görüntü derdim derseniz eyvallah! “Ama bu iş bu kadar kolay mı?” diye sorarlar adama!

Magazin yazmayı sevmeyen ben bile Almeda’nın geçtiğimiz sezon Survivor’dan ayrıldığından beri ekran için tek çalışmasının da Sergen Yalçın ile aşk dedikoduları diyeceğim size.  13 bölüm ekranımızda gezinecek olan güzeller güzeli Almeda, Merve Boluğur karşısında rol kabiliyeti olarak ezilmeyecek mi? Bence Merve Boluğur üzerinden tır gibi geçecek… neyse vardır tabi bir dayımız diyelim konuyu da fazla uzatmayalım Ece!

Türkiye’nin ve dünyanın merakla, ilgi ile izlediği Muhteşem Yüzyıl dizisi internet aramalarında ve fragman, bölüm seyirlerinde aranılanların en başında yer aldığına göre herkes durumdan memnun, ayrıca bu tarihi masal beğeniliyor demektir.

Ekranların vazgeçilemeyen tutkusu haline gelen dizisi Muhteşem Yüzyıl, fragmanı ile seyircisiyle buluştu ve dizi  macerasına son sürat devam ediyor. Her geçen bölümü kaçınılmaz  bir tutku haline gelen Muhteşem Yüzyıl yeni bölümlerin de nefesler yine kesilecek!

46 yıllık hükümdarlığı süresince Osmanlı topraklarını en geniş sınırlarına ulaştıran, sınırları kıtalara ulaşan cihan imparatorluğunu yöneten Kanuni Sultan Süleyman’ın muhteşem yıllarını ve Hürrem Sultan’a olan büyük aşkını, evlat ve torun acıları ile bir aşkın soluşunu anlatan Muhteşem Yüzyıl, 4. sezonda bir aşk hikayesi daha ekleyecek ekrana 2. Selim ve Nur-Banu Sultan aşkı… Muhteşem Yüzyıl’ın kadrosu, görselleri, epik tanıtımı ile tıpkı anlattığı dönem gibi gücüne güç katıyor.

Halit Ergenç’in canlandırdığı Kanuni Sultan Süleyman’ın tahtının ilk varisi Şehzade Mustafa olarak izlediğimiz Mehmet Günsür’ün yanı sıra yeni sezonunda amansız taht kavgalarıyla izleyicisini ekrana kilitleyecek dizide Şehzade Beyazıd karakterini Aras Bulut İynemli, Şehzade Selim’i karakterini ise Engin Öztürk oynuyor.

Şimdi biraz fragmanı incelemek istiyorum!

18 Eylül'de izleyicisiyle buluşacak Muhteşem Yüzyıl'ın yeni sezon fragmanı ise tüyler ürperten cinstendi. Kanuni, okunu yayda gerdi ve önce bütün yaylı çalgıların ağlayışını duydum. Hürrem, intikamın acı zehiri ile vakur bir duruş sergiledi, Kanuni’nin tam omzuna konarak. Şehzade Mehmet’in yürek dağlayan acısı ile bir can istedi, su niyetine yüreğine kan serpecekti. Gümüş varaklı aynaya fırlayan ok aslında insanın kendine doğrulttuğu silahın ta kendisiydi de ikisi de farkına varamadı. Kırılan ayna aslında parçalanan hayatların kokusunu, dokusunu taşıdı salonumun tam orta yerine ve ben vuruldum…

Saltanatın varisleri arasında yaşanan taht kavgasının oldukça dramatik bir dille işlendiği yeni fragmanda sahneden çıkış sırası ile ekrana gelen şehzadelerin her biri için gözlerim ayrı ayrı doldu. Salonumun tam ortasında kanla karışmış gözyaşlarım sel olup aktı. Müziğin her tarafına dolan kınından sıyrılan kılıç efektleri de zaten son nokta oldu. Neredeyse bütün sezonun özeti; epik kıvamda, alabildiğine dramatik bir dille, tiyatral mimikler eşliğinde, enfes ağlayan müzik ile kucağımıza bırakıldı.

Her şeye rağmen babasına yönelen Şehzade Mustafa’nın vakur duruşu oku kalpten kucakladı. Mahi Devran’ım evlat acısının yangınına düşerken, evlat katili baba yüreğine düşen ateşin acısı ile yere yıkıldı. Kanuni,  ruhu yerde sürünürken hep dosta düşmana karşı bedenen ayakta durmuş bir Hükümrandır. İlk sahneye veda edecek Şehzademiz Mustafa tarih sıralamasının başı olarak geldi fragmanda karşımıza.

Belki de anasından, babasından çok sevdiği ağabeyinin ölümü Şehzade Cihangir’in sırça kalbini durdurdu. Arkasından Şehzade Bayezid sıradaydı ve delirmiş ok Şehzade Selim’i sıyırıp onu buldu. Gözlerinde soru işaretleri, dudaklarında mutsuzluk kıvrımı ile haykırdı “babaaa!” . Değil Kanuni ben bile yerlere yıkıldım kalp ağrısıyla.

Tiyatral mimiklerin enfes dansı ile ekranları koskocaman kaplayan bu dram lezzeti bulaşmış fragman oyuncularının kalitesini bir kez daha bizlere kanıtladı.

Kanuni Sultan Süleyman acılar, kalp ağrıları, ruh sancıları içinde yerlerde kıvrandı durdu. Hürrem ise gözyaşları içindeyken ok tam hedefi buldu! Aslında hedef bizdik ve sabrımızın son sınırında bizi vurdu.

Zaman zaman kendime takılıyorum “bir dilekçe versem ve 26 Mart tarihinin 2014’te yer almamasını sağlayabilir miyim?” diye, çünkü bu masala doymadığımı söylesem kabul buyrulur mu? Lezzeti gittikçe artan bu muhteşem diziye de beynimin sadece kategorisinde en iyi fragman Oscar’ın değil Dönem Dizilerinin Oscar’ını vermekten de geri duramadım. Fatih; seni de bekliyorum, umarım beni tam da böyle ele geçirirsin!

Hayatta ele geçirişlerinizin bol olması dileği ile…

www.televizyongazetesi.com

eceer6@gmail.com

https://twitter.com/eceer6